Çikolatanın beyin fonksiyonlarını arttırması, enerji vermesi gibi pek çok sağlık yararı bulunmasına karşın, Mintel tarafından gerçekleştirilen bir araştırma, çikolata yemenin verdiği mutluluğun satışlara yön verdiğini ortaya koyuyor.
Mintel pazar araştırma kuruluşu tarafından gerçekleştirilen araştırma, İngiltere’de tüketicilerin üçte birinden fazlası (%38) için çikolatanın “duygusal” yararının, her türlü sağlık kaygısının önüne geçtiğini ortaya koyuyor. Ayrıca araştırmaya katılan İngilizlerin %24’ü son üç ayda kendilerini daha iyi hissetmek için çikolatalı ürün satın aldığını belirtirken, %16’sı da enerji ihtiyacı nedeniyle çikolatalı ürünleri tükettiğini belirtiyor.
İngiltere dışında diğer Avrupa ülkelerinde de tüketiciler çikolata konusunda genel olarak benzer bir bakış açısına sahip. Polonyalıların neredeyse yarısı (%49) çikolatayı kendilerini iyi hissetmek için tükettiklerini belirtirken, bu oran İtalya’da %40, Almanya’da %39, İspanya’da %27 ve Fransa’da %15’i buluyor. Ayrıca Alman çikolata tüketicilerinin %41’i çikolata yemenin kendilerini rahatlattığını belirtiyor. Tüketicilerin çikolatayı rahatlatıcı bulma oranları Fransa’da %37, İtalya’da %28, İspanya’da %27 ve Polonya’da %23 seviyelerinde.
‘Duygusal etkisi’ yararlı olduğunu düşündürüyor
Mintel tarafından gerçekleştirilen araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer ilginç nokta ise Avrupalı tüketicilerin muhtemelen duygusal etkileri nedeniyle çikolatanın yararlı olduğunu düşünüyor olmaları. İspanyolların dörtte biri (%26) çikolatanın faydalı olduğunu kabul ediyor. İspanyolların ardından bu düşünceyi savunan diğer tüketicilerin; %21’i Polonyalı, %20’si Fransız ve %19’u İtalyan. Ancak Alman tüketiciler bu konuya daha kuşkulu yaklaşıyor, Alman tüketicilerin sadece %9’u çikolatanın yararlı olduğunu belirtiyor.
Çikolata tüketmenin kendilerine duygusal olarak iyi geldiği yönünde düşüncelerini paylaşan Avrupalı tüketiciler aynı zamanda dünyanın en yüksek miktarda çikolata tüketen ülkelerinde yaşıyor. 2015 yılında kişi başı 8,8 kilogram çikolata tüketimi ile dünya genelinde çikolata tüketiminde ilk sırada İsviçre yer alıyor. Kişi başı çikolata tüketimi diğer Avrupa ülkelerinde de oldukça yüksek seviyede. Almanya’da kişi başı ortalama çikolata tüketimi 8,4 kilogram, Rusya’da 7,3 kilogram, İngiltere’de 6,8 kilogram, Avusturya ve İngiltere’de ise 5,5 kilogram seviyelerinde. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, Çinlilerin 2015 yılında kişi başı çikolata tüketiminin 0,2 kilogram olduğu tahmin ediliyor.
Tabii, çikolatanın sağlığa faydalı olduğunu düşünenler sadece Avrupalı tüketiciler değil. Okyanusun diğer tarafına geçtiğimizde Amerikalıların da %29’unun çikolatayı kendilerini iyi hissetmek için tükettikleri görülüyor.
2014 ve 2015 yılları arasında çikolata satış hacminde %6’lık bir büyümeye sergileyen Çin’de de tüketicilerin dörtte üçü (%76) çikolatayı kendilerini daha iyi hissetmek için tükettiklerini, %64’ü ise çikolata tüketmenin stresi azaltmada etkili bir yol olduğunu belirtiyor.
Çikolata tüketiminin duygusal ihtiyaçlarla güçlü bir bağı var
Mintel Araştırma Direktörü Marcia Mogelonsky; “Çikolatalı ürün tüketimi ‘aslında yapılmaması gereken ama aynı zamanda zevk veren bir eylem’ olarak değerlendirilse de, çikolatanın aynı zamanda duygusal ihtiyaçlarla arasında güçlü bir bağ olduğunu görüyoruz. Muhtemelen bu sebepten dolayı tüketiciler sağlıklı atıştırmalıklardan daha çok çikolata tüketimine yöneliyor. Sağlıklı atıştırmalıkların öneminin vurgulandığı bir dönemde bile çikolatalı ürünlerin psikolojik sağlığa yararının önemini görmezden gelemeyiz.” açıklamasında bulunuyor.
‘Premium’ çikolatalar yükselişte
Çikolatanın satışlarında da müthiş bir yükselme görülüyor. Mintel araştırması ‘kaliteli’ çikolataların sayısının şimdiye kadar hiç bu denli yüksek olmadığını ortaya koyuyor. 2011 ve 2015 yılları arasında dünya genelinde satışa sunulan premium çikolata sayısında %72’lik bir artış gerçekleşti. 2011 yılında piyasaya sürülen yeni ürünlerin sadece %5’i premium kategorisindeyken, bu oran 2015 yılında %7’ye yükseldi.
Sektördeki bu büyümenin temel sebebi, tüketicilerin kaliteli çikolata talebi. Fransa’da tüketicilerin %22’si çikolata satın alırken ürünün premium bileşen içeriyor oluşunun önemli bir faktör olduğunu belirtiyor. Bu oran İtalya’da %21, İspanya’da %17, Almanya’da %11 ve Polonya’da ise %9 seviyelerinde. Ayrıca İngiltere’de tüketicilerin dörtte biri (%25) kendileri için aldıkları lüks marka bir çikolataya daha fazla para ödeyeceklerini, %44’ü ise hediye olarak aldıkları lüks marka çikolatalara daha fazla ödeme yapabileceklerini belirtiyor.
Marcia ; “Tüketicilerin gıdalar ile ilgili son on yılda bilgi düzeylerinin ne denli arttığı göz önüne alındığında, aynı zamanda özgün olan bu kaliteli ürünlere yönelik talebin artış göstermesi şaşırtıcı değil. Bu durum çikolatalı ürünlerde kendini daha da fazla gösteriyor, çünkü tüketiciler kakaonun kaynağı, menşei, içeriği ve premium olması ile artık daha fazla ilgililer.” değerlendirmesinde bulunuyor.
‘Siyah çikolata’ gözde
Mintel araştırmasının ortaya koyduğu bir diğer gerçek ise Avrupalıların siyah çikolataya yöneldikleri. 2015 yılında İtalyan tüketicilerin %48’i siyah çikolatayı tercih ettiklerini belirtirken, bu oran 2012 yılında %36 seviyesindeydi. Aynı durum Fransa (2015’te %48, 2012’de %39), Almanya (2015’te %30, 2012’de %24) ve İspanya’da da (2015’te %40, 2012’de %36) geçerli.
Dünya genelinde çikolata tüketicilerinin artık ‘daha inovatif tatlar aradığı ve endüstrinin de bu talebe cevap verdiği’ araştırmanın bir diğer çıktısı. Dünya genelinde piyasaya yeni sürülen yeşil çaylı çikolata ürünlerinin sayısı 2011 ve 2015 yılları arasında %140 oranında artış sergiledi. Ayrıca aynı dönem içerisinde tuzlu çikolatalı ürünlerin de sayısında %270 artış gerçekleşti.
Bugün İngiliz tüketicilerin %44’ü markette yeni ve farklı tatta çikolatalı bir ürün görünce o ürünü satın aldıklarını belirtiyor. Amerika’da da çikolatalı ürün tüketicilerinin %21’i yeni bir ürün gördüklerinde genelde o ürünü aldıklarını belirtiyorlar.
Marcia; “Bir ilham kaynağı olarak Asya’nın etkisini çikolata endüstrisinde de görmeye devam edeceğiz. 2012 yılında wasabi (hardalgiller familyasından bir bitki) ‘Asya’ya ait farklı bir tat’ olarak çikolatalı ürün endüstrisinde yerini aldı. 2015 yılında ise wasabi’nin yerini yeşil çay aldı. Çikolata üreticileri ürünlerinde çayın kullanım alanlarını geliştirme çalışmaları içerisinde. Bunun sebebi hem kullanabilecekleri sağlık beyanları hem de çayın çikolatanın farklı güçlü yanlarını tamamlayabilecek bir tada sahip olması. Şimdilik en çok bilinen çay türü yeşil çay olsa da diğer çaylar da dikkat çekebilir ve tat ve bileşen olarak çikolata endüstrisinde popülerliklerinin arttırabilirler.” açıklamasında bulunuyor.