Tarım ve gıda konusu, son yıllarda dünya ve ülke gündeminin ilk sıralarında yer alıyor. Baklagiller de bu açıdan önem taşıyor. Tarımı ihmal edilmemesi ve gereken desteğin sağlanması gereken baklagiller; besin değerleri, toprak verimliliği, ekim nöbeti, hayvancılık ve sürdürülebilir tarım bakımından geleceğin ürünleri olarak kabul ediliyor.
2016 yılı Dünya Bakliyat Yılı ilan edildiğinde bakliyatın 5 açıdan önemine işaret ediliyordu:
-Bakliyat son derece besleyicidir.
-Bakliyat ekonomik olarak erişilebilirdir ve her düzeyde gıda güvenliğine katkı sağlar.
-Bakliyat önemli sağlık faydaları vardır
-Bakliyat sürdürülebilir tarımı teşvik eder ve iklim değişikliğinin etkilerini hafifletme ve adaptasyon konusunda katkıda bulunur.
-Bakliyat biyoçeşitliliği destekler.
Türkiye’nin yoğun girişimleriyle 2016 yılının Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ‘Dünya Bakliyat Yılı’ ilan edilmesinin ardından, 2017 yılında 10 Şubat gününün de ‘Dünya Bakliyat Günü’ olarak kutlanması kabul edildi.
Bu yıl 10 Şubat Dünya Bakliyat Günü ‘Geleceğin Gıdası Bakliyat’ sloganıyla kutlanıyor.
Yukarıda 5 başlıkta vurgulanan önemiyle birlikte bakliyat, özellikle gelişmekte olan ülkelerde dar gelirli topluluklar için vazgeçilmez ürün olma özelliğini koruyor.
Gelişmekte olan ülkelerde bakliyat, ortalama diyetin yüzde 75’ini, sanayileşmiş ülkelerde ise yüzde 25’ini oluşturuyor. Hayvansal protein için uygun bir alternatif sağlıyor. Genellikle bakliyat, ağırlığının yüzde 20 ila 25’i oranında protein içeriyor.
Bakliyat ürünleri ayrıca, Birleşmiş Milletler’in de dikkat çektiği üzere tarım iş gücünde büyük pay sahibi olan küçük üreticiler ve özellikle kadın çiftçiler için de giderek daha önemli bir ürün haline geliyor.
Mercimek, fasulye ve nohut yüzyıllar boyunca insan diyetinin önemli bir parçası oldu.
Arkeolojik kalıntılar, mercimek ve nohut üretiminin anavatanının Anadolu olduğunu ve dünyanın en eski tarımsal üretiminin tarihinin günümüzden 7-8 bin yıl öncesine kadar geriye gittiğini gösteriyor.
Bugün, mercimek ve bezelyenin yabani akrabalarının dünya genelinde hala görüldüğü tek yer Güneydoğu Anadolu Bölgesi’dir. Bunların örnekleri toplanmış ve Türkiye’nin gen bankalarında korunmaktadır.
Bakliyat tüketimi azalıyor.
Dünya bakliyat üretimi son 10 yılda yüzde 20 oranında artmasına karşın, tüketim aynı dönemde hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde yavaş ama istikrarlı bir düşüş yaşıyor. Bu kısmen, bakliyat üretiminin artan dünya nüfusunun ihtiyacını karşılamadaki yetersizliğinden kaynaklansa da, pek çok ülkede gıda tüketim alışkanlıklarındaki değişim ve et merkezli diyetlere geçiş de tüketimin azalmasında büyük rol oynuyor.
Bilim ve teknolojideki yenilikler, bakliyat üretiminde verim açığının kapatılmasına yardımcı olabilir.
Son yıllarda geliştirilen kuraklığa dayanıklı keten fasulye çeşitleri Sudan’da hektar başına 600 kilogram üretim artışı sağladı. Türkiye’de, özellikle İç Anadolu Bölgesi’nde yetiştirilen ve “Gökçe” adı verilen nohut çeşidi ise kuraklığa karşı dayanıklı olmasının yanı sıra kalite ve rekoltesiyle de dünya ülkelerine model oldu. Birleşmiş Milletler çatısı altında faaliyet gösteren Kurak Arazilerde Uluslararası Araştırmalar Merkezi (ICARDA) tarafından tüm dünya ülkelerine tavsiye edilen Türkiye patentli Gökçe, Orta Anadolu’nun kurak topraklarında bile 150-200 kg verime ulaşabiliyor.
Bakliyat üretiminde tüketilen su miktarı, özellikle diğer protein kaynakları ile karşılaştırıldığında çok azdır.
Mercimek üretimi (ya da bezelye) için kilogram başına yaklaşık 50 litre su gerekir. Diğer taraftan, bir kilogram tavuk eti için 4325 litre, 1 kg koyun eti için 5520 litre, aynı miktardaki sığır eti üretimi için ise 13000 litre su gerekir. Bakliyat üretimi, özellikle kurak araziler için akıllı bir seçimdir.
Bakliyatın Beslenmemizdeki Önemi ve Sağlık Faydaları
Günümüzde bakliyat ürünleri, dünya üzerinde tavsiye edilen tüm beslenme ve diyet listelerinde yer alıyor. Çünkü bakliyat; insan sağlığını koruyan, iyileştiren, diyabet ve şeker hastalığı gibi kronik rahatsızlıklarla mücadelede, kalp rahatsızlıklarını kontrol etmede, kolesterol ve anemiyi önlemede önemli bir besin grubu. Bununla birlikte bakliyat ürünleri GDO içermeyen, glütensiz ve bitkisel proteini en yüksek ürün grubu olarak beslenme uzmanlarının dikkatlerini çekiyor.
Peki, bakliyat ürünlerinin sağlık faydaları neler?
İşte bakliyatlar ve sağlık faydaları…
Kuru Fasulye:
Sağlığımıza yararları:
- Fasulyeler kandaki kötü kolesterol düzeyini önemli ölçüde düşürürler. ABD’de son zamanlarda yapılan bilimsel araştırmalarda, diyetlerinde düzenli olarak çeşitli fasulyelere yer veren kişilerin, üç haftalık böyle bir diyetten sonra kötü kolesterol düzeylerinde %19’lara varan düşüşlerin yaşandığını saptamıştır.
- Potasyum oram yüksek olan fasulyelerin düzenli olarak alımı, yüksek tansiyonu düşürmektedir.
- Zengin lif içeriğiyle fasulyeler, peklik (kabızlık) çeken kişilere iyi gelir, ayrıca kalınbağırsak ve hemoroit sorunları çekenler de fasulyelerden yararlanmalıdır.
- Fasulyeler, yüksek oranlı demir içeriğiyle kansızlığı ve folik asit içeriğiyle gebe kadınların spina bifida (omurganın bir yanının açık olması) hastalığına yakalanmış çocuk doğurma rizikosunu en aza indirir.
- Fasulyeler, ensülin ve kan sekeri düzeyini kontrol altında tutarak seker hastalarına yardımcı olurlar.
- Fasulyeler, yüksek oranlı antioksidan içeriğiyle bedenin kansere yakalanması rizikosunu azaltır: Bu bağlamda, özellikle kadınlarda meme kanserleri ve genellikle kalınbağırsak kanserleri sayılabilir.
Barbunya:
Baklagiller familyasından Phaseolus vulgaris L. ve Phaseolus coccineus syn. Phaseolus multiflorus L. türüne giren kültür bitkilerinin kurutulmuş taneleridir. Fasulye-Barbunya lifleri sebebi ile boşaltım sistemine yardımcı olur. Kan şekerini dengeler. Kalbe faydalıdır. Kolesterolü düşürür. En sağlıklı ülkelerde fasulye temel besin maddesidir. Fasulye -barbunya yüksek protein kapsamının (% 18-30) yanı sıra fosfor, demir ve B1 vitamini bakımından da benzeri gıdalar içerisinde ayrı bir öneme sahiptir. Fasulye tanesindeki protein, insan beslenmesinde mutlak gerekli amino grup asitleri ihtiva etmektedir.
Nohut:
Sağlığımıza yararları:
- Sütü ve meniyi artırır, idrarı söktürür.
- Dalağın ve böbreğin tıkanık damarlarını açar, şehveti artırır.
- Akciğerin yara ve iltihaplarına karşı çok iyi gelir.
- Vücudun bütün tıkanık damarlarını açar, bağırsaklara yumuşaklık verir.
- Sırt ağrılarında faydalıdır, kanı temizler.
- Vücudu ve sinirleri güçlendirir, ruhi bunalımda çok faydalıdır.
- Nohut vücuttaki üre asidini, ürat tuzlarını ve vücuttaki fazla yemek tuzunu dışarı atar, bu bakımdan ürat taşı ve kumu olanlara, şişmanlara kalbi olup da vücudu su toplayanlara çok fayda verir.
- İdrar yollarındaki yanmaları geçirir ve oraları dezenfekte eder.
Kırmızı Mercimek:
Sağlığımıza yararları:
- Kandaki kötü kolesterol düzeyini düşürür: Böylece kalp krizi geçirme rizikosunu azaltır; kalp dostu bir besin olduğunu kanıtlar.
- Yüksek oranda lif içermesi nedeniyle mercimek, şeker hastaları için değerli bir besindir: Çünkü insülin ve kan şekerini düşürür.
- Yüksek lif içeriğiyle pekliğe iyi gelir ve kalın bağırsakların çalışmasını düzene sokar. Hemoroit ve diğer kalın bağırsak sorunlarında iyileştirici etkiler yapar.
- Mercimek, içerdiği yüksek orandaki demir ve folik asit nedeniyle kansızlığı önler.
- Zengin potasyum içermesi nedeniyle yüksek tansiyonu düşürücü etkiler yapar.
- Mercimek içerdiği maddelerle bedenin kansere yakalanma rizikosunu azaltır.
Yeşil Mercimek:
Sağlığımıza yararları:
- Kandaki kötü kolesterol düzeyini düşürür: Böylece kalp krizi geçirme rizikosunu azaltır; kalp dostu bir besin olduğunu kanıtlar.
- Yüksek oranda lif içermesi nedeniyle mercimek, şeker hastaları için değerli bir besindir: Çünkü insülin ve kan şekerini düşürür.
- Yüksek lif içeriğiyle pekliğe iyi gelir ve kalın bağırsakların çalışmasını düzene sokar. Hemoroit ve diğer kalın bağırsak sorunlarında iyileştirici etkiler yapar.
- Mercimek, içerdiği yüksek orandaki demir ve folik asit nedeniyle kansızlığı önler.
- Zengin potasyum içermesi nedeniyle yüksek tansiyonu düşürücü etkiler yapar.
- Mercimek içerdiği maddelerle bedenin kansere yakalanma rizikosunu azaltır.
Bakla:
Sağlığımıza yararları:
- Bakla, baklagillerdeki tüm sebzeler gibi bedenin kansere yakalanma rizikosunu azaltır.
- Bedenin kötü kolesterol düzeyini düşürür.
- Bakla içerdiği insülinle kan şekerini düzene sokar.
- İçerdiği yüksek orandaki lifle peklik (kabızlık) çekenlere iyi gelir.
- Bakla ayrıca, hemoroit ve diğer kalınbağırsak sorunlarında da sağlığa yararlı etkiler sağlar.
Dikkat: Bakla, bu besine karşı duyarlı kişilerde bakla zehirlenmesine (favizm) yol açabilir. Bu duyarlılık kalıtımsal olup böyle kişiler bakla yememelidir. Ayrıca, çok küçük çocuklara bakla yedirilmemesi yerinde olur.
Bezelye:
Sağlığımıza yararları:
- Kolayca çözümlenebilir çeşitli lif maddelerini çok miktarda içerdiğinden, bezelye, özellikle kandaki kötü kolesterol düzeyini düşürücü etki yapar, kalp krizi geçirme rizikosunu da azaltır.
- Gene bu yüksek orandaki lif, midede uzun süre kalır: Böylece kandaki şeker düzeyi artma ve azalmalarını bir düzene sokarak bedenin enerji düzeyini sabit tutar.
- Yüksek oranda B1 vitamini içeren bezelye, uykuyu da düzene sokar. İştahı açar ve insanın ruhsal durumunu düzelterek neşeli olmasını sağlar.
- Bezelye tüketmenin hayvanlarda kansere yakalanma rizikosunu azalttığı, araştırmalarla saptanmıştır: Aynı etki insanlar üzerinde de araştırılmaktadır.
- Bezelyeyi çok tüketen kişilerde akut apandisite çok az rastlandığı gene araştırma sonuçlarıyla saptanmıştır.
- Bezelyede, gebeliği önleyici bazı maddeler bulunmaktadır: Bu maddeler, hem kadınlar ve hem de erkekler üzerinde nüfus planlamasına yardımcı olacak etkiler yapmaktadır.
Börülce:
Sağlığımıza yararları:
- Tüm baklagiller gibi börülce de kandaki yüksek kolesterol düzeyini düşürür.
- İçerdiği yüksek lif oranıyla kandaki ensülin ve şekeri düzene sokar, bu nedenle şeker hastaları için iyi bir besin oluşturur.
- Aynı nedenle pekliğe (kabızlığa) hemoroite ve diğer bazı kalınbağırsak rahatsızlıklarına iyi gelir.
- Demir minerali yönünden zengin bir besin olduğu için kansızlığa da iyi gelir.
- Potasyum yönünden zengin olduğundan, yüksek tansiyonu düşürür.
Sağlığa yararlı bütün bu pek önemli etkilerinden faydalanılmak üzere börülcenin diyetimize sokulması ve diğer baklagillerle dönüşümlü olarak tazesinden günde 100-120 gr. ya da kurusundan günde 55-60 gr. yenilmesi uzmanlarca öğütlenmektedir.