YÖREX 10’uncu kez kapılarını açtı

0
691
YÖREX 10’uncu kez kapılarını açtı

Antalya Ticaret Borsası’nın (ATB) “Sizin Oraların Nesi Meşhur” sloganıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin desteği ile Türkiye’nin yöresel ürünlerini tanıttığı Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX, 10’uncu kez kapılarını açtı. 27 Ekim akşamına kadar açık kalacak fuarda ilk kez 81 ilin tamamının ve KKTC’nin yöresel ürünleri sergileniyor.

Antalya Ticaret Borsası’nın ev sahipliğinde ANFAŞ Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuarın açılışına Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek, Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, birçok ilin valisi, oda başkanları ve kalkınma ajansları yetkilileri katıldı. YÖREX’in 10 yıllık geçmişinin anlatıldığı görselin ardından açılış konuşmaları yapıldı.

Coğrafi işaret açısından on binlerce potansiyel var

YÖREX’in yöresel ürünlerin markalaşması, ticarileşmesi ve korunması açısından sağladığı katkılarla hükümetin bölgesel kalkınma politikalarına destek verdiğini belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin verimli toprakları, tarımsal ürün çeşitliliği ve kendine özgü iklim yapısı sayesinde, zengin bir yöresel ürün potansiyeline sahip olduğunu kaydetti.

“Biliyorsunuz kalkınma önce yerelden başlıyor” diyen Varank, coğrafi işaretler mevzuatı 1995’te yürürlüğe girdiğinde bu konunun hemen hemen kimse tarafından bilinmediğine dikkat çekerek, “Bugün itibariyle 454 tescilli ürünümüz var. Türk Patent ve Marka Kurumu’nun yaptığı özenli ve yoğun çalışmalar sayesinde tescile sahip olmayan hiçbir ilimiz bulunmuyor. Elbette bunlarla yetinmek niyetinde değiliz. İşlemleri halen devam eden 429 başvurunun yanı sıra; yaptığımız ilk değerlendirmelere göre 2 bin 500 civarında potansiyel coğrafi işaretimizin olduğunu biliyoruz. Bu sayının zaman içinde onbinlerce olması çok muhtemel. Tabi tescil sayısı kadar, tescillenen bu ürünlerin ekonomiye sağladığı katma değer de önemli” diye konuştu.

35 Coğrafi İşaretli Ürün AB’den tescil bekliyor

Coğrafi işaretleri ürünlerin yurtdışında da tescil edilmesi, yöresel ürünlerin ihracatının artırılması açısından oldukça elzem olduğunu dile getiren Varank, “Bunun için Türk Patent Enstitüsü, Avrupa Birliği Komisyonu’yla işbirliği yapıyor. İlk aşamada sırada bekleyen 35 coğrafi işaretimizin AB’de hızlı bir şekilde tescilini hedefliyoruz. Bu tesciller tamamlandığında; hem oradaki kötüye kullanımı engelleyecek hem de ürünlerimizin kalitesini göstereceğiz” dedi.
Coğrafi işaretli ürünün önemini bir örnekle anlatan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, simitin, kısa bir süre önce Oxford İngilizce Sözlüğüne yeni eklenen kelimeler arasında yer aldığını belirterek, “Anlamına baktığınızda şöyle diyor. Türkiye menşeili, pişirilmeden önce pekmez ve susamla kaplanmış halka şeklinde ekmek türü. İşte bizim aslında dünya literatürüne ekleyecek binlerce kelimemiz, hazinemiz bulunuyor. Madem zamanın ruhu da yerelden ve doğal olandan yana. Biz Bakanlık olarak, Türkiye’nin yerel değerlerinin markalaşmasını sağlamak adına tescillerimizi ve bunların ticarileşmesini artırmayı hedefliyoruz. Türkiye, bölgesel kalkınmanın da vereceği destekle güçlü büyüme oranlarını yakalayacak” diye konuştu.

Türkiye’nin yüz akı

Bu yıl 10’uncu kez düzenlenen YÖREX Fuarı için “Türkiye’nin yüz akı” tanımlamasını yapan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Bu topraklardan çıkan ürünlerin değerini, önce biz bilmezsek, dış pazarlara hiç anlatamayız. Dünyada çok az coğrafyaya nasip olan bir ürün çeşitliliğine sahibiz. Son dönemde yaşanan ekonomik çalkantıdan kurtulmanın çözümü de Anadolu topraklarında yatıyor” dedi.

“Zengin olmak istiyorsanız, bölgenizi zengin etmek istiyorsanız, kendi yöresel ürünlerinize sahip çıkın” diye seslenen Hisarcıklıoğlu, “Mesela bakın peynire: bizde 200 çeşit peynir var. İtalya, Fransa, Hollanda, İsviçre’yi toplasan bu kadar çıkmaz. Ama ne yapmışlar Rokfor, Çedar, Monterey, Mozeralla markalarını çıkarmışlar. Bunların her biri de ismini o bölgeden, köyden almış, yerel ürün. Sonrasında İtalya, Fransa veya Hollanda yılda 3-4 milyar dolar peynir ihraç eder hale geliyor. Bizim ihracatımız da 100-200 milyon dolarlarda kalıyor” diye konuştu.
Coğrafi işarete sahip bir ürünün, Avrupa’da fiyatını ikiye katladığına vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, “Çünkü insanlar, yerel olana, doğal olana daha fazla ilgi duyuyor, daha fazla para ödüyor. Dolayısıyla bunları araştırın, markalaştırın ve dünyaya satın e-ticaret ve e-ihracat ile tüm dünyaya bunları gönderin. Bu konularda da, hem TOBB hem de Odalarımız-Borsalarımız, sizlere yardımcı olacaktır. Biz TOBB olarak, coğrafi işaretli ürünlere her türlü desteği veriyoruz, vermeye devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

Karaloğlu: “Marka oldu”

Antalya Valisi Münir Karaloğlu, YÖREX`in, Türkiye`de yerel ürünler ve coğrafi işaretli ürünler noktasında farkındalığın artırılmasında önemli bir rol üstlendiğine değinerek, “Bugün coğrafi işaret konusu konuşuluyorsa bunda YÖREX`in katkısı büyüktür. YÖREX, hem Antalya`nın hem de Türkiye`nin çok önemli markası haline gelmiştir. Emek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.

“Türkiye en az iki milyar avroluk yöresel ürün ihraç etmeli”

Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, Türkiye’de üç bine yakın yöresel ürün bulunduğunu ve bunların çoğunun YÖREX öncesinde kıyıda köşede kaldığını, öz tüketimle sınırlandığını, ticari değerinin azaldığını ve yok olmaya yüz tuttuğunu gördüklerini kaydetti.

Sürdürülebilirliği olmayan bu gidişata bir nebzede olsa çare olabilme umuduyla YÖREX’in tohumlarını attıklarını belirten Çandır, bugün geldikleri noktanın umut verici olduğunu söyledi. YÖREX’in her adımda başka bir yörenin ve ilin zenginliklerinin görüldüğünü belirten Çandır, yöresel ürün çeşitliliği itibariyle Türkiye’nin dünya çapında özel bir yere sahip olduğunu ancak bu eşsiz ürünlerin gerçek değerine ulaştırmak için daha fazla çalışması gerektiğini kaydetti.
Dünya çapında 200 milyar avroluk coğrafi işaretli ürün piyasası bulunduğunu belirten Çandır, Türkiye’nin ortalama ekonomik konumu itibariyle değerlendirilmesi halinde en az iki milyar avroluk bir coğrafi işaretli ürün ihracatı olması gerektiğini ancak, henüz bu rakamın çok gerisinde olunduğunu söyledi.

Son 10 yıldır dünya tarım ürünleri fiyatları sürekli gerilerken coğrafi işaretli tarım ürünlerinin fiyatlarının arttığına dikkat çeken Çandır, Türkiye’nin son on yılda coğrafi işaretli ürün sayısını dört katın üzerinde artırdığını ve 10 yıl önce 48 olan coğrafi işaretli il sayısının bu yıl itibariyle 81 ilin tamamına yayıldığını kaydetti.

Dört önemli öneri

Coğrafi işaret tescilinin bu işin ilk aşaması olduğunu kaydeden Çandır, “Bu başlangıcı esas alarak yeni bir hamle içerisine girmeliyiz. Bu hamleyi hayata geçirebilmek için dört temel önerimizi sizlerle paylamak isterim” dedi. Çandır bu dört öneriyi şöyle açıkladı:

“Coğrafi işaretin, ürünlerimize beklenen değeri kazandırması için mutlaka etkili bir kayıt, takip ve denetim sistemi olmasıdır. Ancak bu sistemi hayata geçirdiğimizde ve yaratılan katma değeri insanlarımız gördüğünde, yöresel ürünlerimize daha fazla sahip çıkacaktır. Böylece kendi kendini besleyen ve geliştiren bir coğrafi işaretli ürün piyasamız oluşacaktır.

Böyle bir süreci yaşayabilmenin etkili yollarından biri müstakil bir coğrafi işaret enstitüsü ile üretici, tüketici ve denetleyen gibi tüm tarafların yer alacağı coğrafi işaret bilgi sistemi (CİBİS) kurmaktır. Önümüzdeki dönemde bu kurumsal ve işlevsel yapının oluşturulması için gönülden çalışmaya hazır olduğumuzu şimdiden belirtmek isterim.”

“81 İl 81 Ürün” Projesi

“Coğrafi işaretli ürünlerde birer başarı hikayesi ve iyi uygulama örneği oluşturması bakımından yeni bir hamleye daha ihtiyacımız bulunmaktadır. 81 ilimizi kapsayan 26 bölgesel kalkınma ajanslarımızın ve her ildeki oda-borsamızın desteğinde coğrafi işaretli ‘81 İL, 81 ÜRÜN’ isimli yeni bir proje paketinin kurgulanıp hayata geçirilmesinin faydalı olacağını düşünmekteyim. Böylece her ilimizin örnek seçtiği coğrafi işaretli bir ürünün; üretimden paketlemesine, tanıtımdan pazarlamasına ve hakkının hukukunun korunmasına iyi uygulama örneği teşkil edilebilecektir. Hiç şüphesiz bunların içinden ciddi bir bölümü uluslararası coğrafi işarete konu olacak ve dünya ticaretindeki yerini alacaktır. Aydın İnciri, Malatya Kayısısı ve Antep Baklavası bizler için bir başlangıçtır.

Son olarak; yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerimizin tüketici motivasyonunu artırmak, sahip olduğu eşsizliğini ve hikayesini yerinde pazarlayabilmek için bir alternatif turizm alanı oluşturmalıyız. Yeni kurulan turizm ajansının da desteği ile bu konuda çok taraflı pilot projeler üretmeliyiz.”

“Kalkınma yerelden başlıyor”

Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya’nın bereketli topraklardan oluştuğunu tarım ve turizmin başkenti olduğunu dile getirdi. Kentin 16`sı yabancı 4 milyonu yerli olmak üzere 20 milyon turiste ev sahipliği yaptığını kaydeden Böcek, bu çerçevede yöresel ürünlerin tanıtımına önem verdiklerini söyledi. Fuarda Antalya`nı 8 tescilli ürünün sergileneceğini dile getiren Böcek, “Organik üretimi yaygınlaştıracağız. Toprak ve yaprak analiz laboratuvarını açacağız. Büyükşehir Belediyesi olarak yöresel ürünlerin tanıtımına destek vereceğiz. Bütün üreticilerimize köylerde gübre ve tarımsal destek vereceğiz. Kalkınmayı yerelden başlatacağız” ifadelerine yer verdi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz