Trans yağ kısıtlaması 2 ay sonra başlıyor. Peki, hazır mıyız?

0
670

Son tüketiciye sunulması amaçlanan gıdalarda ve perakende satışa yönelik gıdalarda 100 gram yağ için maksimum 2 gram trans yağ kısıtlaması uygulaması Ocak 2021’de başlıyor. Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, “hayvansal ve endüstriyel trans yağın nasıl ayrıştırılacağına ve endüstriyel trans yağın ölçümüne dair standart bir metot belirlenmesinin, üretilen gıdaların uygunluğunu denetlemek açısından önemli olduğu” uyarısında bulundu.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), trans yağların en kısa zamanda ve sürdürülebilir şekilde gıdalardan kaldırılması için eylem planı geliştirdi.

Endüstriyel trans yağlar, gıdalara ‘insan eliyle katılan’ zararlı bileşikler arasında sayılıyor. Endüstriyel işlem ile elde edilen bu yağlar sağlık zararları nedeniyle “güvenli gıda” listesinden çıkarıldı.

DSÖ 2019-2023 hedefleri arasına alınan besinlerden trans yağın kaldırılması konusunda, ülkemizde, trans yağ ve sağlığa olumsuz etkileri ile ilgili farkındalık oluşturmak amacıyla; Türk Kardiyoloji DerneğiveSağlığa Evet Derneği işbirliği ile“Trans Yağ Projesi” sürdürülüyor. İki derneğin ortaklaşa gerçekleştirdiği basın toplantısında ülkemizde 2 ay sonra başlayacak olan trans yağ kısıtlaması uygulaması tekrar gündeme taşındı.

Gıdada 100 gram için en fazla 2 gram trans yağ sınırlaması

Dünya Sağlık Örgütünün endüstriyel trans yağların gıda tedarik zincirinden tümden kaldırılması için 2023 yılını hedef gösterdiğini belirten Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, Ocak 2021’de başlayacak başlayacak olan trans yağ kısıtlaması uygulaması hakkında şu bilgileri paylaştı:

“Avrupa Birliği’nin ardından Türkiye de son tüketiciye sunulması amaçlanan gıdalarda ve perakende satışa yönelik gıdalarda 100 gram yağ için maksimum 2 gram trans yağ kısıtlaması getirdi. Mevcut etiket düzenlemesiyle trans yağlardan korunma tamamen tüketicinin sorumluluğuna bırakılmıştı. Türk Gıda Kodeksi’nde Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde yapılan değişiklikle bu sorumluluk Ocak 2021’den itibaren gıda işletmecilerine yükletilmiş oldu. Son tüketiciye veya toplu tüketim yerlerine yönelik olmayan bir gıdayı diğer gıda işletmecilerine arz eden gıda işletmecileri ise trans yağ kısıtlamasından muaf tutuldu. Ham madde tedarikçileri, ürünlerindeki endüstriyel trans yağ miktarı, 100 gram yağ için 2 gramı aşması durumunda trans yağ miktarı hakkında üreticileri bilgilendirecekler.”

DSÖ’nün 2023 hedefine yönelik ilk uygulamanın Ocak 2021’de başlayacağını hatırlatan Dağlı, “hayvansal ve endüstriyel trans yağın nasıl ayrıştırılacağına ve endüstriyel trans yağın ölçümüne dair standart bir metot belirlenmesinin, üretilen gıdaların uygunluğunu denetlemek açısından önemli olduğu” uyarısında bulundu.

Yeterliliği bulunan laboratuvar sayısının az olmasının mevzuatın uygulanması önünde bir engel olabileceğine dikkat çeken Dağlı, “Her ilde analiz yapılabilmesi için gerekli yatırımın gerçekleştirilmesi gereklidir. Trans yağ miktarının üründe hangi miktarda bulunduğuna dair bilgilendirme yapılması da önemlidir. Aynı üründen birden fazla tüketilmesi veya farklı ürünlerin aynı zamanda tüketilmesi nedeniyle kolayca önerilen günlük limit üzerine çıkılabileceğini bu nedenle tüketicinin etiketlerde kısıtlı trans yağ miktarını da görmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

Trans yağ sağlığımızı nasıl bozuyor?

Türk Kardiyoloji Derneği üyesi bilim insanları ise trans yağın sağlığımıza etkileri hakkında bilgiler paylaştı. Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr Ayça Boyacı; Türkiye’de 2016 yılında 3.4 milyon kalp ve damar hastalığı olan kişi bulunduğunu, bu sayının 2035 yılında 5.4 milyona ulaşmasının beklendiğini belirterek, sağlıklı bir diyet ve yaşam tarzının kardiyovasküler hastalıklarla savaşta en önemli silahlarımız olduğunu vurguladı. Boyacı, “Kan kolesterol düzeyinde düşme amaçlanıyorsa diyetteki doymuş yağlar total kalorinin %5-6’sından fazla olmamalı, et ve süt ürünlerinden fakir, sızma zeytinyağı, sebze, meyve, tam tahıl ve baklagillerden zengin Akdeniz tipi bir diyet tercih edilmelidir” dedi.

Türk Kardiyoloji Derneği Lipid Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Öner Özdoğan ise, Yüksek LDL kolesterol, kardiyovasküler hastalığa neden olacağını, kanda çok fazla “LDL” kolesterol varsa, atar damar duvarlarında birikebileceğini açıkladı. Trans yağların damar iç yüzeyini bozduğunu ve iltihabı arttırdığına, kolesterole bağlı damar bozulmasının erken yaşlardan itibaren görülebildiğine dikkat çekti. 

Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan da, “Türkiye’de tüm erişkin erkeklerin %30’u kadınların %35’i yüksek tansiyona sahip olduğunu belirterek ilaç tedavisi yanı sıra, lifli gıda alımı, diyetteki yağ ve alkolün azaltılması, fiziksel aktivitenin arttırılmasını önermiştir.” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz