TİDER (Temel İhtiyaç Derneği), israf ve yoksulluk ile mücadele eden gıda bankalarını ve kurumsal bağışçıları buluşturan ‘Destek Bulutu’ e-platformunu hayata geçirdi.
Temel İhtiyaç Derneği – TİDER, gıda bankalarının ortak platformu olması hedeflenen Destek Bulutu platformunu hayata geçirdiğini duyurdu. Destek Bulutu platformuna üye olan gıda bankaları, kurumsal bağışçıların site üzerinden ilan ettiği ürün bağışlarını rezerve ederek, bağışçı firmalardan teslim alabilecekler. TİDER, kurumsal bağışçılar ile gıda bankalarını bir araya getirecek olan Destek Bulutu’nun, ülkemizin israf ve yoksulluk ile mücadelesine önemli bir ivme kazandırmasını hedefliyor.
TİDER Kurucu Başkanı H. Serhan Süzer, Destek Bulutu platformunun hayata geçmesi ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, günümüzde dünyanın en önemli sorunları arasında gıda israfının yer aldığını ve dünyada üretilen gıdaların üçte birinin çöpe gittiğini belirterek, “Gıda bankacılığı tüm dünyada açlıkla mücadele için bir araç olarak kullanılıyor. Biz şanslıyız ki, Türkiye dünyanın geri kalanında olduğu gibi açlığın çok derin olduğu bir ülke değil. Açlık sınırı altında yaşayan az insanımız var ancak Türkiye’de yoksulluk sınırının altında yaklaşık 30 milyon insanımız bulunmakta.” dedi.
“Bir yanda 30 milyon yoksul insanımız var, öte yanda milyarlarca lira tutarında kaynağımız israf oluyor”
Serhan Süzer, israfın önüne geçmek ve yoksullukla mücadele için Türkiye’nin farklı bölgelerinde faaliyet gösteren birçok gıda bankası bulunduğunu belirterek, “Bugün tüm dünya nüfusunu doyuracak gıda üretim eksikliği olduğu için yeni kaynaklar aranırken; bir yandan da küresel gıda üretiminin 3’te 1’i israf ediliyor. Bu israf, hem üretici tarafında hem de tüketici tarafında gerçekleşiyor. Türkiye’de ise bir yanda 30 milyondan fazla yoksul insan var, diğer yanda 1,5 milyar lira değerinde ekmek çöpe gidiyor. Yaş meyve ve sebzedeki kayıp 16 milyar liraya ulaşmış durumda. İsrafın yüzde 39’u üreticiler, yüzde 5’i perakendeciler, yüzde 14’ü ise catering sektöründe gerçekleşiyor.
Bu israfın önüne geçilmesi ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için çaba sarf eden gıda bankalarının en büyük problemi ise ürün bağışlarına ulaşabilmek. İlk kuruldukları zamanlarda ürün bağışı bulabilseler de ilerleyen zamanlarda bu konuda zorluk çekiyorlar ve kaynakları varsa satın alma yapmaya başlıyorlar. Gıda bankacılığı iki ana konuya odaklanıyor. Biri gıda israfını önlemek, diğeri ise yoksullukla mücadele.
Bir gıda bankasının satın alma yapması aslında pek tercih edilen bir durum değildir. Öte yandan üretici ve perakendeciler de, ürün bağışı yapmak isterler. Fakat kapıları farklı farklı kurumlar tarafından ürün bağışı için çalındığında tek bir yerden sistemli bir şekilde bağış yapmaları mümkün olmuyor. Destek Bulutu iki tarafta yaşanan bu problemlere çözüm oluyor. Üretici ve perakendecilere ürün bağışları için tek bir platformda buluşturuyor. Üretici ve perakendeciler yalnızca TİDER’le sistemli bir şekilde çalışmış oluyorlar; gıda bankaları da yine tek bir platform üzerinden kendisine en yakın market veya üreticiden ürün bağışına ulaşmış oluyor. Bu sayede, yoksulluk sınırı altında yaşayan insanlar da bu gıda bankalarından ürünlere ulaşabiliyorlar” dedi.
Serhan Süzer, gıda bankacılığı mevzuatına göre, gıda bankalarına yapılan gıda, temizlik ve kişisel bakım ürünleri ve kıyafet bağışlarının %100’ünün vergi matrahından düşülebildiğini hatırlatarak, bu alanlarda çalışan tüm üretici ve perakendecileri, Destek Bulutu’na üye olarak, bağışlarını platform üzerinden yapmaya davet etti.
Kamu bütçesine artı değer yaratan bir sistem
TİDER modelinin ekonomik boyutundan bahseden Süzer, “Biz bu ürünleri bilabedel temin ediyoruz ve bağışlıyoruz. Halbuki gıda bankası kurmuş olan birçok belediye ve ilgili kamu kuruluşları bunları kendi bütçelerinden temin ediyor. Dolayısıyla Destek Bulutu platformu kamu bütçesine ciddi katkıda bulunan ve artı değer yaratan bir sistem.” diye sözlerini tamamladı.