TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, Dünya Süt Günü basın açıklamasında, süt market fiyatların yüksek olmasının, bütçesi yeterli olmayan tüketicileri kayıt dışı ürün tüketimine yönlendirdiğine dikkat çekildi. “Sokak sütü tüketimi de bu kayıt dışılığın başında gelmektedir.” denilen açıklamada, üretilen çiğ sütün yarısına yakınının kayıt dışı olarak pazarlanıp satıldığı vurgulandı.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, 21 Mayıs Dünya Süt Günü dolayısıyla basın açıklaması yayınladı. Süt ve süt ürünlerinin yeterli miktarlarda tüketiminin her yaş grubu için büyük önem taşıdığı belirtilen açıklamada, sütün her gün düzenli olarak tüketilmesi önerildi.
Süt market rafına 2-3 kat pahalı çıkıyor
Açıklamada, Türkiye’de yıllık kişi başı süt tüketiminin AB ve ABD ortalamalarından daha düşük olduğu da vurgulandı.
Ulusal Süt Konseyi tarafından gerçekleştirilen sektör toplantısında çiğ süt tavsiye fiyatının, (1 Şubat – 30 Haziran 2018 döneminde %3,6 yağlı ve %3,2 proteinli çiğ süt için) 1,53 TL/Lt olarak belirlendiği hatırlatılan açıklamada, “Bu fiyatın sütün market raflarında tüketiciye ulaşmasına kadar ne yazık ki 2-3 katına çıktığı görülmektedir. Fiyatların bu kadar yüksek olması bütçesi yeterli olmayan tüketicileri kayıt dışı ürün tüketimine yönlendirmektedir. Sokak sütü tüketimi de bu kayıt dışılığın başında gelmektedir. Ülkemizde sokak sütü tüketimi azımsanamayacak düzeydedir. Üretilen çiğ süt miktarının hemen hemen yarısına yakını kayıt dışı olarak pazarlanıp satılmaktadır.” değerlendirmesine yer verildi.
Tüketici, ambalajlı süt tüketmeye özen göstermeli
Sütün halk sağlığını tehdit etmeden ve besin değerini kaybetmeden tüketiciye ulaştırılması gerektiğine de dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Sağımdan hemen sonra soğuk zincir başta olmak üzere bir takım endüstriyel süreçlerden geçirerek süt için “gıda güvenliği” sağlanabilir. Basın ve yayın organlarında, izlenebilirliğin en yüksek olduğu yayın saatlerinde konunun uzmanı olmayan kişiler tarafından hiçbir bilimsel temeli olmayan, spekülatif ve bir o kadar da tehlikeli, tüketiciyi yanlış bilgilendirip, yönlendiren “medyatik” bir takım insanlar tarafından işlenmiş sütün tüketilmemesi gerektiği konusunda yoğun çaba sarf edildiği görülmektedir. Gıdada bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi için basın yayın organları tarafından bu konu ile ilgili olarak hassas davranılmalıdır. Tüketicinin doğru haber alma hakkının önüne geçecek yanlış uygulamalardan vazgeçilmelidir. Bilimsel yöntemlerle üretilen pastörize ve uzun ömürlü sütlerde besin değeri kaybı olmamakla beraber mikrobiyolojik açıdan insan sağlığını tehdit eden hiçbir unsur da bulunmamaktadır. Tüketiciler her zaman orijinal ambalajlı pastörize veya uzun ömürlü (UHT) sütleri tüketmeye özen göstermelidir.”
Gıda Mühendisleri Odası olarak konu ile ilgili yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:
Kaliteli süt üretimi için süt hayvancılığı ile uğraşan çiftçi ve köylüye verilen destekler artırılmalı, aile çiftçiliği özendirilmeli, kırsal kalkınmaya önem verilmelidir,
Okul sütü projesi uygulamasına yaşanılan sorunların çözülmesi kaydıyla devam edilmeli, projeye yerel işletmelerin dahil edilmesi sağlanmalıdır,
Süt üreticilerinin bir araya gelmesini sağlayacak üretici birlikleri ve kooperatifler kurulmalı, gerekli destekler sağlanmalıdır,
Pastörize ve UHT (uzun ömürlü) süt tüketiminin yaygınlaşması özendirilmelidir,
Süt ve ürünlerindeki denetim artırılmalı, kayıt dışı üretime ve satışına izin verilmemelidir,
Gıda mühendislerinin teknik bilgisinden; üretimden-denetime kadar olan her aşamada yararlanılmalıdır. Bu anlamda Gıda Mühendisleri Odası tarafından Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na önerilen “Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanı” sistemi yaşama geçirilmelidir.
Tüketiciler üzerinde ciddi yanılgılara neden olan “bilgi kirliliğinin” önlenmesi konusunda, süt ve ürünleri alanında uzmanlaşmış meslek grupları ve kuruluşları ile işbirliğine gidilmeli, toplumu doğru şekilde bilgilendirme konusunda çaba sarf edilmelidir.