21 Mayıs Dünya Süt Günü dolayısıyla açıklama yapan Ambalaj Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Korkut, “Kaynağını ve hangi şartlarda taşındığını ve muhafaza edildiğini bilmediğimiz, kontrol edemediğimiz sütler sağlık için büyük tehlike oluşturuyor.” dedi.
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD), besin değeri nedeniyle ‘mükemmel gıda’ olarak nitelendirilen sütteki tehlikeye dikkat çekti. ASD Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Korkut: ”Pastörize edilmeyen, ambalajsız süt her zaman risklidir. Fazla kaynatıldığında ise besin değerini büyük ölçüde kaybediyor. Çocuk, yaşlı, kadın, erkek herkesin temel besin maddesi olan süt ve süt ürünlerini bilinçli tüketmeliyiz. Kaynağını ve hangi şartlarda taşındığını ve muhafaza edildiğini bilmediğimiz, kontrol edemediğimiz sütler sağlık için büyük tehlike oluşturuyor. Sağlık için özellikle sütte ve süt ürünlerinde, etiketinde doğru bilgiler olan ambalajlı ürünler tercih edilmelidir” dedi.
Çiğ sokak sütüne iltifat
Korkut, Türkiye’nin birçok bölgesinde tüketicinin ‘daha sağlıklı’ diyerek tercih ettiği açık süt satışına değinerek “Anadolu’da çok yaygın olan, büyük şehirlerimizde sitelerin kapısına kadar gelen açık sütlerin kaynağını çok iyi sorgulamalıyız. Satın alınan açık sütün, sağlık sorunlarına yol açabileceğini dikkate almalıyız. Türkiye’de süt ve süt ürünlerinde merdiven altı üretim neredeyse yüzde 40’lara ulaştı. Gıda güvenliği emek ve yatırım istiyor. Büyük ve güvenilir firmalar bu yatırımı yapıyor. Açıkta satılan süt ve süt ürünleri ile soğutucu bulunmayan satış noktalarından uzak durun” dedi.
ASD Yönetim Kurulu Başkanı Korkut, süt konusunda tüketicinin dikkatli olmasını istedi. Korkut, şöyle konuştu: ”Ambalaja giren sütleri satın alırken etiketli ürünler tercih edilmeli. Sağlığa uygun olmayan ambalajlarda satışa sunulan gıda maddeleri son derece riskli. Denetimsiz satılan sütte karşılaşılan büyük sorunlardan birisi de budur. İstanbul’da günde yaklaşık 500 ton sokak sütü satıldığını tahmin ediyoruz. Sokakta, çarşıda, açıkta gıda ambalajına uygun olmayan renkli kutularda ‘doğal süt’ iddiasıyla ürün satışı olduğunu görüyoruz. Kayıt dışı ürünlerden uzak durmak her şeyden önce sağlıklı gıda tüketiminin ilk şartıdır. Unutmayalım ki, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın izniyle üretim yapan, yasal standartlara uygun ambalajlarda satışa sunulan ürünleri tüketme konusunda daha bilinçli davranmalıyız. Her zaman söylediğimiz gibi, satın aldığınız ürünün ambalajı onun güvencesidir. Ambalaj üzerindeki etiket ürünün içeriğini anlatır. Sağlık için özellikle sütte, etiketinde doğru bilgiler olan ambalajlı ürünler tercih edilmelidir. Halkımızı bu konuda duyarlı ve bilinçli olmaya çağırıyoruz.”
Gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında ülkemizde süt ve süt ürünleri tüketiminin arzu edilen düzeyde olmadığını da vurgulayan Korkut; “İrlanda, Finlandiya, İngiltere ve İzlanda’da kişi başına içme sütü tüketimi 100 litrenin üzerinde. Ülkemizde ise yıllık kişi başı süt tüketimi 24 lt düzeyinde. Ve bunun kişi başı sadece 15 litresi ambalajlı ve işlenmiş sade süt olarak tüketiliyor. Türkler günlük ortalama yalnızca 66 gr süt içiyor.”
Türkiye’nin süt üretimi, 2014 yılından 2015’e fazla bir değişim göstermedi. 2014 yılında 18 milyon 630 bin 859 ton olan toplam süt üretimi, geçen yıl yüzde 0,1 oranında artışla, 18 milyon 655 bin ton olarak gerçekleşti. Bu miktarın yüzde 90,8‘ini inek sütü, yüzde 6,3’ünü koyun sütü, yüzde 2,6’sını keçi sütü ve yüzde 0,3’ünü ise manda sütü oluşturdu.
25 yıldır kutluyoruz
Uluslararası Sütçülük Federasyonu’nun (IDF) 1956 yılında aldığı kararla 21 Mayıs, bütün üye ülkelerde ‘Dünya Süt Günü’ olarak kutlanıyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın kararıyla ülkemizde de 1991 yılından bu yana 21 Mayıs Dünya Süt Günü ve 21-25 Mayıs tarihlerini kapsayan Dünya Süt Haftası’nda, süt hakkında toplumu bilinçlendirmek ve özellikle okul çağındaki çocuklara süt tüketim alışkanlığı kazandırmaya yönelik çeşitli etkinlikler düzenleniyor.