Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, süt fiyatlarının dengelenmesine yönelik yapılması gerekenin tamamının yapıldığını, regülasyonla ilgili Et ve Süt Kurumu’nun şu anda devrede olduğunu ve alımlara 6 bölgede başladığını belirterek et fiyatlarının indirilmesi ile ilgili olarak “Bu kararları sektörle birlikte alıyoruz. Hem karkasta hem de kesime hazır hayvan sayısında bir sıkıntı yaşanmamaktadır. Onun için sütte de ette de spekülatif oyunlara pabuç bırakmayız. Bunu herkes böyle bilsin” dedi.
Bakan Çelik, Ankara’da düzenlenen Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) olağan genel kuruluna katıldı. Çelik burada yaptığı konuşmada dünya küresel ekonomik krizden çıkış hesapları yaparken, Türkiye’nin küresel ve bölgesel siyasal krizlerle karşı karşıya kaldığına dikkati çekti.
Çelik, 21. yüzyılın insanlık dramlarına sahne olduğunun altını çizerek, “Yanı başımızda bir zalim yüzünden 400 bin insanın katledildiği, Akdeniz’in dünyanın en büyük mezarlığına dönüştüğü ve bilgi çağı diye ifade edilen 21. yüzyılın terör çağına dönüştüğü bir süreçten geçiyoruz.” diye konuştu.
Dünya genelinde gıdaya erişim konusunda ciddi sorunlarla karşı karşıya olunduğunu dile getiren Çelik, 34 ülkede açlık tehdidinin bulunduğunu, dünyanın toprak, su ve gelir dağılımı sorunlarıyla uğraştığı bir süreçten geçildiğini ifade etti.
Çelik, Türkiye’de yılda 100 bin hektar toprağın tarım dışı kaldığına dikkati çekerek, böyle giderse 3-5 nesil sonra insanların toprağı ancak saksıda görebileceklerini söyledi.
“Sözünüzde durmadınız”
Göreve geldiklerinden bu yana sektörün tüm temsilcileri ile bir araya gelmek için çalıştıklarını belirten Çelik, sektörün örgütlenmesinde bir karmaşa olduğunu, bununla ilgili yasal düzenleme üzerindeki çalışmalarını son aşamaya getirdiklerini, Bakanlar Kurulu’na sunum gerçekleştirdiklerini, kısa süre içerisinde TBMM’ye taşıyacaklarını söyledi.
Süt piyasası için üretici ve sanayici kesimleri ile görüştüklerini, süt tozu desteğini verdiklerini ifade eden Çelik, sanayicilerle de Ulusal Süt Konseyi tarafından belirlenen 1,15 liralık süt fiyatından geriye gitmemeleri konusunda anlaştıklarını aktardı.
Çelik, “Biz sözümüzde durduk, siz durdunuz mu? Durmadınız. Yapılması gerekeni yapacağız. Yoksa yazık, üretici bin bir sıkıntı ile 3 kuruş gelir elde etmek için size bize bakarken onu mağdur edecek bir yaklaşımın izahı olamaz. Yönetimin atması gereken bir adım varsa atalım ama sizin de durmanız gereken bir yer varsa orada duracaksınız ki sorunları birlikte çözme iradesi ortaya çıkabilsin. Aksi takdirde bu, sürdürülebilir bir durum olmaktan çıkar.” dedi.
Türkiye’de bin 449 süt işleyen firma bulunduğunun altını çizen Çelik, ilk 5 firmanın sanayiye giden sütün yüzde 27’sini, ilk 10 firmanın yüzde 36’sını, ilk 25 firmanın yüzde 51’ini, ilk 100 firmanın ise yüzde 73’ünü işlediğini bildirdi.
İlk 10 firmanın 2014 yılındaki 1,15 liralık kararın arkasında durması halinde Türkiye’de süt fiyatlarındaki oynaklığının söz konusu olmayacağını dile getiren Çelik, “Bu arkadan dolanma işlerine girenler, müteahhit ayarlayanlar, aracı ayarlayıp bu şekilde piyasayla oynayanlar, açık söylüyorum bu ahlaksızlık.” ifadesini kullandı.
Çelik, derslerine çalıştıklarını, bin 449 firmanın nereden, hangi ilçeden, hangi köyden ne kadar süt aldığını bildiklerini belirterek, “Üretici olmadan sanayici, sanayici olmadan üretici olur mu? Mümkün değil. Yapmamız gereken bu konuda samimi olmak ve beraber yürümek.” diye konuştu.
Süt sektörünün et açısından da çok önemli olduğunu vurgulayan Çelik, şu anda 50 bin ton et ithal edebileceklerini ancak bunun çözüm olmadığını, hayvan varlığını artırmanın yolunun sütten geçtiğini kaydetti.
Çelik, bunun yanı sıra süt tüketiminin artırılması için de çalışmalar yapmak gerektiğinin altını çizerek, “Eğer burada biz birbirimizi anlamama konusunda inat edersek inanın bu sektörde olacak başka firmalar çıkabiliyor. Ben anlamakta zorlanıyorum.” dedi.
Fırsatçılara “devletle oynamayın” diye seslenen Çelik, “Çiftliğimize, fabrikamıza gelin derseniz geliriz. Derdimize dertlenin derseniz dertleniriz ama üreticiyi, o eli nasırlı insanı üzecek bir işin içinde bulunmayız.” şeklinde konuştu.
“Hayvan sayımı gerçekleştireceğiz”
Hayvan varlığı ile ilgili istatistiklerde sıkıntıların bulunduğunu belirten Çelik, nisan ayı itibarıyla 16 bin bakanlık personelinin hayvan sayımı gerçekleştireceğini, 1 ay sonra hayvan varlığının ne olduğunu net bir şekilde paylaşma imkânlarının olacağını kaydetti.
Çelik, artık her işletmenin bir sorumlu veterineri, her bitkisel üretimin sorumlu bir ziraat mühendisi olduğunu dile getirerek, her şeyin kontrol altında olacağını söyledi.
Karkas fiyatlarının tasnifi ile ilgili çalışmalar yürüteceklerinin altını çizen Çelik, şöyle devam etti:
“Büyükşehir Yasası çerçevesinde hayvancılığın gelişmesi noktasında engel teşkil eden yeni projelerde harç maliyetleri söz konusu olmuş idi. Bunu da Bakanlar Kurulu ile görüştük. Bu harçların alınmaması ile ilgili mutabakat sağladık. Onunla ilgili yasal düzenlemeyi de hazırlamış bulunuyoruz. Önümüzdeki dönemde hükümetin programı çerçevesinde hibe desteklerimizin ağırlıklı hayvancılık kesimine gideceğini, hayvancılık yapmak isteyen gençlerimize köye dönüş çerçevesinde hibe projelerimizi uygulayacağımızı ifade etmek istiyorum.”
“Bakanlığın aldığı önlemler sektörde istikrara büyük katkı sağlayacak”
Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz da sektörün en temel ihtiyacının istikrar olduğunu belirterek, bakanlığın aldığı önlemlerin buna büyük katkı sağladığını vurguladı. Yılmaz, Et ve Süt Kurumunun müdahale alımlarını yapabilmesine yönelik düzenlemelerin sektörün geleceği için önemli olduğuna dikkati çekti.
Tarihin en yüksek süt üretim seviyelerine çıkıldığını vurgulayan Yılmaz, bunun artarak devam etmesi için birlikte hareket edilmesi gerektiğini ifade etti. Yılmaz, sütün hayvansal proteinin en temel kaynağı olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Sütü daha fazla üretmeliyiz. Fazla üretimin istikrarsızlık yaratmaması için alınan önlemlerde ısrar edilmeli. Hayvansal proteinin en hesaplı kaynağını daha fazla üretmeli ve tüketmeliyiz. Biz yeteri kadar iyi beslenmeyen bir nüfusuz. Gelişmiş ülkeler seviyesine, hatta onun da üzerindeki bir seviyeye süt, et tüketimimizi çıkartmak zorundayız. Süt tüketiminde toplumumuzun kafasını karıştırmanın vebali büyüktür. Biz yeteri kadar üretmiyoruz, tüketmiyoruz. Daha fazla üretmeli ve tüketmeliyiz.”
SETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Ilgaz ise Türkiye’nin, 14 milyonu aşan büyükbaş, 45 milyona yaklaşan küçükbaş hayvan varlığı ile dünyada önemli bir yere sahip olduğuna dikkati çekerek, “Gerek kırmızı et ve gerek süt ürünleri ihracatının artırılabilmesi için şap hastalığı ile mücadele yanında ham maddemiz olan et ve sütün, kalite ve maliyet anlamında iyileştirilmesi, rekabetçi yapıya kavuşturulması ve hedef pazarlara uygun ürün geliştirilerek uzun soluklu pazarlama faaliyetleri ile desteklenmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Tarımın, Türkiye ekonomisinin önemli sektörlerinden biri olduğunu belirten Ilgaz, karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerini aktardı.
Çelik, Genel Kurul çıkışında gazetecilerin sorularını cevapladı
Bakan Çelik, genel kurulun ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Çelik, hasta hayvanlar için verilen tazminatların geciktiğine yönelik bazı iddiaların sorulması üzerine, “Bize iletilen bir şey yok ama hayvan hastalıklarıyla ilgili çok ciddi bir mücadele var. Mihrak sayısı da 500’lerden 21’e indi. Ciddi bir mücadeleyi sürdürüyoruz. Varsa talebi olanlar, hak sahibi olup da talep edenler onlara kapımız açık.” cevabını verdi.
“Süt fiyatlarının dengelenmesine yönelik yapmamız gerekenin tamamını yaptık”
Süt fiyatlarının dengelenmesine yönelik gereken adımları attıklarını ifade eden Çelik, “Yapmamız gerekenin tamamını yaptık. Regülasyonla ilgili Et ve Süt Kurumu şu anda devrede, alımlar 6 bölgede başladı. Dolayısıyla bir sıkıntı olacağını zannetmiyorum. 1,15 lirayla ilgili de daha önce alınmış bir karar bu, bunun uygulanmasını bekleyeceğiz. Şu anda rayına girmiş gibi görülüyor. Son 3-4 gündür baktığımızda olumlu gelişmeler var.” diye konuştu.
Çelik, hayvan varlığını artırmayı amaçladıklarını, bu kapsamda kırmızı etle ilgili fiyatları belirlediklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bu kararları sektörle birlikte alıyoruz, amacımız hayvan varlığının artırılmasına dönüktür. Yoksa kimsenin zarar etmesine dönük değil. Karkasta bir sorun yok. Et ve Süt Kurumu da 23,3 liradan karkas et veriyor. Şu anda 7 bin tonun üzerinde karkas et var. Belirlediğimiz fiyattan kasaplara verebilecek stokumuz var. 70 binin üzerinde de şu anda sözleşmeli kesime hazır hayvan var. Dolayısıyla ne et ne hayvan ne de fiyat sorunu var. Ortada bazı kasapların özellikle semtleri gereği kira bedellerinin yüksek olmasından kaynaklı bazı serzenişleri var, onları da saygıyla karşılarız ama geneli itibarıyla karkas ette bir sorun söz konusu değil. Onun için sütte de ette de spekülatif oyunlara pabuç bırakmayız. Bunu herkes böyle bilsin. Bunu birlikte takip edeceğiz. Diyaloglarda, çözüm noktasında bir problem yok, o halde hep beraber Türkiye’de hayvan varlığının artması dolayısıyla artış neticesinde girdilerin ucuzlamasıyla fiyatların düşmesi şeklindeki yaklaşımımızı sürdürmemiz gerekiyor. Bazı yoldan sapanlar olursa da tabii birlikte uğraşacağız.”