Yerel değerlerini korumayı amaçlayan iki ilçe; İzmir’in Seferihisar ilçesi mandalina, Balıkesir’in Edremit ilçesi ise zeytinyağı için yaptıkları coğrafi işaret başvurularının sonuçlanmasını bekliyor.
Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı-EMITT’te yerini alan iki ilçenin belediye başkanları, yöreleriyle özdeşleşmiş ürünleri ile markalaşmayı temel aldıklarını dile getirdi. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer coğrafi işaret almanın kolay olmadığına işaret ederek, şunları söyledi:
“Mandalinamız ile ilgili başvurumuz 3 seneyi doldurdu. Girişimlerimiz devam ediyor. Yine peynirimiz var, tatlı tarhanamız var. Onları da coğrafi işaret ile buluşturmak temennimiz. Tatlı tarhana market raflarında da görünecek. Onun gibi çok ürün var. Ama biz derya içinde bulunan deryanın değerini bilmeyen balık gibiyiz. Yani biz her şeyden evvel ürünlerimizin bilinir ve beğenilir olmasını amaçlıyoruz.”
Seferihisar’ın önemli bir marka olması için gerekeni yaptıklarını anlatan Soyer, şöyle devam etti:
“Seferihisar’ı pek çok yerden ayıran önemli bir öğe var, o da cittaslow yani sakin şehir unvanı. Bu bir şehir modeli, yerel kalkınma modeli. Türkiye’den Seferihisar bu birliğe katıldı. Nihai olarak da Şavşat katıldı. Cittaslow yaşanabilir şehirlere işaret ediyor.”
Çizik zeytine alındı, sırada zeytinyağı var
Edremit Belediye Başkanı Kamil Saka da yörelerin markalaşıp örnek olması gerektiğini belirtti. Bu anlamda önemli adımlar attıklarına temas eden Saka, “Bunun örneklerinden biri de ticaret odamızın önderliğinde çizik zeytin için aldığımız patenttir. Bununla tüketici zeytinin nereye ait olduğunu bilecek, üretici de rahatlayacak.” dedi.
Edremit Ticaret Odası Başkanı Coşkun Salon, çizik zeytine coğrafi işaret almak için başlattıkları girişimi anlattı. Salon, “Girişimlerin ardından 2015 yaz döneminde zeytinin coğrafi işaretini aldık. Zeytinyağına da coğrafi işaret almayı amaçlıyoruz. Bu da 3-4 ayı alacaktır.” şeklinde konuştu.
Edremit Kaymakamı Ali Sırmalı da zeytini markalaştırmanın en önemli gayelerinden biri olduğunu dile getirdi. Sırmalı, bu anlamda ürüne coğrafi işaret alınmasını önemli bir adım olduğunu vurguladı.
2015 yılında 49 coğrafi işaret ile 7 tescil başvurusu yapıldı
Coğrafi işaretlerle yerel değerlerin korunması yönündeki hareketlilik 2015 yılında da sürdü. Geçen yıl, 49 coğrafi işaret ile 7 tescil başvurusu yapıldı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık; iki hafta önce konuya ilişkin yaptığı açıklamada; bu rakamlarla birlikte tescilli coğrafi işaret sayısının 187’ye ulaştığı, 208 başvurunun işlemlerinin ise devam ettiğini açıklamıştı.
Balıkesir Höşmerim Tatlısı, Tokat Kebabı, Edremit Körfezi Yeşil Çizik Zeytini, Kars Kaşarı, Eflani Çember Bezi, Oltu Taşı ve Kilis Katmeri için yapılan coğrafi işaret başvurularının tescil edildiğini bildiren Bakan Işık, geçen yıl Aydın İnciri ve Aydın Kestanesi için AB nezdinde coğrafi işaret başvurusunda bulunulduğunu aktardı. Bunlardan Aydın İnciri’nin ilanının AB Gazetesinde yayınlandığına değinen Işık, 6 aylık yayın süresi sona erdiğinde Aydın İnciri’nin AB tescilli Coğrafi İşaret sıfatı kazanacağını ifade etti.
Işık, Antep Baklavası’nın AB nezdinde tescilli coğrafi işaret olduğunu ve Aydın Kestanesi’ne ilaveten İnegöl Köfte, Malatya Kayısısı, Afyon Sucuğu ile Afyon Pastırması başvurusu incelemelerinin de sürdüğünü söyledi.
“Daha çok coğrafi işaret başvurusu yapın” diyen Bakan Işık, bu konuda ilgililerin ihtiyaç duyduğu eğitim, bilgilendirme ve danışmanlık desteklerinin Türkiye Patent Enstitüsü (TPE) tarafından sağladığını da dile getirdi.