Yıllardır ABD’nin antidamping ve AB’nin kota uygulaması ile boğuşan makarna sanayicisi, şimdi de en önemli ihracat pazarı Afrika’da gümrük duvarlarıyla karşı karşıya kalabilir. Afrika’da oluşmaya başlayan ülke birliklerine dikkat çeken TMSD Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu; yaklaşan tehlike konusunda uyarılarda bulundu.
Türk makarnasının, hem kalite, hem fiyatlandırma açısından uluslararası rekabette başarılı olduğunu, şu anda yaklaşık 150 ülkeye ihraç edildiğini belirten Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu, önümüzdeki dönemdeki olası risklere dikkat çekti. Yıllardır ABD’nin antidamping ve AB’nin kota uygulaması ile karşı karşıya olduklarını hatırlatan Külahçıoğlu, bu kez de makarna ihracatının yüzde 58’ini gerçekleştirdikleri Afrika pazarında gümrük duvarları ile karşılaşabilecekleri konusunda uyarılarda bulundu.
Afrika’da oluşmaya başlayan ülke birliklerinin, yakın zamanda Türk makarna ihracatçısı için engel teşkil etmeye başlayacağına dikkat çeken Külahçıoğlu, durumu şu sözlerle özetledi:
“Batı Afrika Devletleri Ekonomi Topluluğu – ECOWAS var. Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı – COMESA var. Bunlar artık kendi içinde gümrükleri sıfırlayarak ticareti kendi içlerine alıyorlar. Bu birlikler daha büyük birliklerle Avrupa Birliği, Amerika, Kanada veya farklı ülkelerle toplu olarak anlaşmalar yapıyorlar. Bizim ya bu birliklerin içerisinde yer almamız lazım ya da bu birliklerle anlaşma yapacak noktaya gelmemiz lazım. Aksi takdirde önümüzdeki dönemde bu birlikler dışında kalırsak oradaki gümrük duvarları da bize engel olacak. Ayrıca biz bu pazarı İtalya’nın elinden aldık. Şimdi bizim hedef pazarlarımızda da yatırımlar artmaya başladı. Afrika’da da artık makarna yatırımları artmaya başladı. Hem oradaki yatırımların artması hem bu birliklerin oluşması Afrika pazarı için bizim açımızdan engel teşkil ediyor.”
Yeni hedef pazarlar; Çin ve Hindistan
İhracatta yeni açılımlar peşinde olduklarını kaydeden Külahçıoğlu, yeni hedef pazarlarının Çin ve Hindistan olduğunu belirtti. Dünya nüfusunun yaklaşık üçte birini oluşturan bu iki ülkenin makarna üretimi ve tüketimi açısından bakir olduğuna işaret eden TMSD Başkanı, “Bu ülkelerde makarna tüketimi çok yaygın değil. Ancak tüketimdeki büyüme hızları tüm ülkelerden yüksek. Hükümetler pirinci kısarak buğdayla beslenmeye teşvik ediyorlar. Çünkü su kaynaklarının kullanımı açısından pirinç, sürdürülebilir bir gıda ürünü değil” şeklinde konuştu.
Tüketim az, fiyatlar rekabet baskısıyla maliyetin altında
Abdülkadir Külahçıoğlu, iç piyasa hakkında da değerlendirmelerde bulundu. “Türkiye az makarna yiyor” diyen Külahçıoğlu, iç piyasada makarna tüketiminin arttırılması için tüketicilerin doğru bilgilendirilmesi gerekliliğine dikkat çekti.
Makarna fiyatlarına da değinen Külahçıoğlu, aşırı rekabet ve market baskısı nedeniyle makarna fiyatlarının, bugün olması gerekenden daha düşük seviyede olduğunu ifade etti. Piyasada makarnanın fiyatının 85 kuruşa kadar indiğini söyleyen TMSD Başkanı, “Durum buğdayının maliyetleri göz önüne alındığında en ucuz makarna fiyatının 1.15 ile 1.25 TL aralığında olması gerekiyor. Fiyatların bu şekilde devam etmesi halinde uluslararası piyasada dünya birinciliğine oynayan sektörümüzdeki pek çok işletme ayakta kalmakta daha fazla zorlanacak” ifadelerini kullandı.
Kaliteli makarna renginden anlaşılır
Makarnanın besleyici bir gıda ürünü olduğunu kaydeden Külahçıoğlu, tüketicilere kaliteli makarna seçimi konusunda da önemli bilgiler verdi. Makarnada rengin ve dış görünüşün önemli bir gösterge olduğunu söyleyen Külahçıoğlu şöyle konuştu:
“Renk önemli bir gösterge. Makarnanın üzerinde siyah beyaz lekelerin olmaması gerekir. Kenarlarında veya uçlarında kırık çatlak olmaması gerekir. Rengi buğday rengi yani ‘amber rengi’ olmalı, çok açık sarı ya da koyu olması da doğru değil. Pişirme aşamasında ise bunu anlamak çok kolay. Pişirdiğiniz zaman suyunun temiz olması lazım. Biz buna suya geçen madde miktarı diyoruz. Makarnanın kendisini suya vermemesi, aksine suyu kaldırması, çekmesi lazım. Pişerken parmağınızla dokunduğunuzda çok yapışkan olmaması lazım. Bu tür incelikler kalite farkını ortaya koyar. Pişirirken dişe dokunur halde pişirilmesini öneriyoruz. Algıların tam tersine daha geç pişen ve diriliğini koruyan makarna daha kalitelidir. Hatta sağlık açısından da dişe dokunur makarnanın glisemik indeksi daha düşüktür. Makarnanın suyunu süzmek yerine suyunun çektirilerek pişirilmesi ve tüketilmesini tavsiye ediyoruz.”