Avrupa şeker krizine girebilir!

0
982

Avrupa Şeker Kullanıcıları Komitesi (CIUS), eğer şimdiden bir önlem alınmazsa bu yaz Avrupa’da şeker tedarik krizi yaşanacağı konusunda Avrupa Birliği’ni uyardı.  

Avrupa Şeker Kullanıcıları Komitesi (CIUS), daha önce de tedariği ihtiyacın %80’i ile sınırlandıran AB üretim kotalarına karşı olduğunu açıklamıştı.

CIUS, mevcut şeker stoklarının daha da düşük olduğu 2010 ve 2011 yıllarında AB’de büyük bir şeker tedarik krizi yaşanmış olduğuna dikkat çekti. Aralarında Mondelez International ve Nestle gibi gıda devlerinin de bulunduğu şeker kullanan 15 bin Avrupalı şirketi temsil eden komite üyeleri, Avrupa’da bir yılda tüketilen şekerin %70’ini kullanıyorlar.

Toplam şeker kotasının 13.5 milyon ton olduğu AB’de bu miktar, ondokuz üye ülke arasında paylaştırılıyor. Bu miktarın üzerinde üretim ‘kota dışı şeker’ olarak adlandırılıyor ve kota dışı şeker kullanımına karşı AB katı kurallar uyguluyor. AB Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü, fazla üretimin ihraç edilebileceği, biyoyakıt üretimi gibi gıda dışında diğer endüstrilerde kullanılabileceği ya da gelecek yılın kotasına dahil edilebileceği görüşünde.

Komite (CIUS), AB’nin bu kota dışı şeker stoklarının kullanılabilmesi için şeker pancarı ve şeker kamışından elde edilen şekerlere uygulanan vergilerin kaldırılması çağrısında bulundu.

CIUS Genel Sekreteri  Muriel Korter, FoodNavigator internet sitesinde yer alan haberde; “Komisyona göre denge tablolarında yer alan kota dışı şeker miktarı tahminleri, pazar genelinde bir önlem almak için yeterli. Komisyon aldığı bu tedbirlerle şeker kotası miktarını yeniden tanımlayarak gıda ve içecek endüstrilerine yeterli miktarda şeker sağlanabileceği görüşünde. CIUS için konu para değil tedarik.” açıklamasında bulundu.

Tarihin tekerrür etmemesi için

Şeker sıkıntısının kendini ilk olarak, düşük miktarda pancar şekeri üretilen Avrupa’nın dış bölgelerinde göstereceğine dikkat çeken Komite; “Bu gibi problemlerin öngörülebileceği tüm veriler AB’nin elinde bulunuyor, dolayısıyla AB böyle bir problem yaşanmadan önce, tarihin tekerrür etmemesi için gerekli tedbirleri almalı” uyarısında bulundu.

2010 ve 2011 yıllarında az miktarda şeker pancarı üreten bu Avrupa ülkeleri perakendecilerin direkt tüketime yönelik şeker stokları tükenince şeker kriziyle yüz yüze geldiler. Şeker kullanıcıları da bu durumdan doğrudan etkilendi, bazı şirketler üretime bir süre ara verirken bazı şirketler de ihracatlarını durdurmak zorunda kaldı.

Bu dönemde AB hemen harekete geçmişti. 2010 ve 2011 krizi karşısında Avrupa Komisyonu Avrupa Birliği pazarında 500,000 ton kota dışı şekeri serbest bırakmış ve toplamda 300,000 ton gümrük vergisisiz ham ve işlenmiş şeker ithalatının önünü açmıştı. Komisyon bu tedbirlerin AB’de pazarda şeker açığı oluşmasına ve dünya pazarındaki fiyatların AB ortalamasının üzerine çıkmasına sebep olan pazardaki sıra dışı koşullar nedeniyle alındığını açıklamıştı.

Komite ayrıca CXL vergisinin de yürürlükten kaldırılması çağrısında bulunuyor. Avrupa şeker kamışı rafinericileri ham madde ithal etmeleri durumunda ton başına 98 avroluk CXL vergisi ödüyorlar.

Şeker devi Tate & Lyle de adil olmadığı ve günün şartlarına uymadığı gerekçesiyle Avrupa’ya ithal edilen ham şeker kamışlarının %30’una uygulanan bu verginin kaldırılması için kampanya yürütmüştü.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz