Hal yasası ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Pakdemirli, “Hal yasası ile ilgili Ticaret Bakanlığı çok değerli bir çalışma yaptı. Bu çalışmada bizim de ekstra görüşlerimiz var. Bu görüşlerimizi de hesaba katacaklar. Tahmin ediyorum hal yasası önümüzdeki aylarda devreye girecek.” ifadelerini kullandı.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 14. Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı için gittiği İzmir’de gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Yeni dönemde Gıda Komitesini çok iyi çalıştırdıklarını ifade eden Dr. Pakdemirli, “Çok iyi çalıştırıyoruz. Çok hızlı oturup çok hızlı kararlar alıyoruz. Bu anlamda tarım ve hayvancılığa verilen önem bu dönemde artmıştır. Bizim ana görevimiz üreticidir. Biz tohumdan çatala gelen süreçte iki tane kendimize ilke edindik. Üreticimizi koruyacağız, tüketicimizi kollayacağız. Üretici enflasyona ezilmeden satış yapacak aynı şekilde tüketicide enflasyona ezilmeden ürünü alacak. Tohumdan çatala kadar olan zincirde bizim geleneksel bir yapımız var.” dedi.
“Aracı sayısını azaltacağız”
Tanzim satışla ilgili bir aksiyon almalarının söz konusu olabileceğini belirten Bakan Dr. Pakdemirli, “Tüm ürünlerin yer aldığı bir yer olabilir. Gerekli aksiyonu önümüzdeki haftadan itibaren alacağız. Yani tüm gıda ürünlerinin olduğu yerler olabilir. Bunları büyük şehirlerimizde açabiliriz. Ama bunun dışında sebzeyle meyvede pek problem yok görünüyor, ama sebze ve meyve ile ilgili de bir aksiyon var ise ki var görünüyor, bunu önümüzdeki haftadan itibaren alıyor olacağız, üretici ile tüketici arasındaki zincirdeki aracı sayısını azaltacağız. Böylece ucuz bir fiyata ulaşabilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
“Hal yasası önümüzdeki aylarda devreye girecek”
Hal yasası ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Dr. Pakdemirli, “Hal yasası ile ilgili Ticaret Bakanlığı çok değerli bir çalışma yaptı. Bu çalışmada bizim de ekstra görüşlerimiz var. Bu görüşlerimizi de hesaba katacaklar. Tahmin ediyorum hal yasası önümüzdeki aylarda devreye girecek. Perakende yasası için de çalışmalar devam ediyor. Bu yasayla ilgili de çalışma yapmamız lazım. Bu konu üzerinde de çalışılıyor. Yerel ürün ve coğrafi işaretli ürün üzerinde çalışılıyor. Yerel ürünler marketlerimizde yer alırsa ekonomiye çok ciddi katkıları olacağına inanıyorum.” diye konuştu.
“Sera modernizasyonunu çok hızlı bir şekilde devreye sokacağız”
Sera alanları artırılırsa fiyatların daha normalize olmasının sağlanabileceğini dile getiren Pakdemirli, sera modernizasyonu planını çok hızlı bir şekilde devreye sokacaklarını ifade etti.
Pakdemirli şöyle devam etti:
“Seralar bize özellikle kışın gıda tedariki anlamında çok büyük bir avantaj sağlıyor. Sera sayısını 2-3 misline çıkarma gibi agresif bir planımız var. Bura da tabi önemli olan özel sektörü teşvik etmek. Önümüzde jeotermalle ilgili bazı engeller vardı, kanun çalışmalarını yaptık. Yatırımcının önündeki engelleri kaldırırsanız sera karlı yatırım. Yatırımcıları sera üretimine davet ediyoruz. Ne kadar çok üretim olursa sene boyunca sürdürülebilir fiyatlara ulaşırız. Bu uzun vadeli bir iş. Sebze fiyatlarının reorganizasyonu ile ilgili faaliyetler önümüzdeki hafta başlayacak. Burada özellikle dikkat çekmek isterim ki fırsatçılara izin vermeyeceğiz, vatandaşların daha ucuza yemesini sağlayacağız.”
Antalya’daki hortum felaketine dair değerlendirmelerde de bulunan Pakdemirli, “Takriben zarar gören alanın 5 bin hektar olabileceğini düşünüyorum. Türkiye’deki toplam sera alanına baktığımız zaman 700 bin hektar yani bunların toplamına baktığımızda yüzde 1 den daha az. Bu oranla aslında çok büyük bir psikolojik etki de olmaması lazım. Ama ister istemez bu süreçte bazıları bunları speküle edebiliyor. Böle sıkıntıları çok büyük siyasi polemiklere çevirmemek lazım. Bakın mesela geçen yıl Avrupa’da patatesin tonu toptan da 20 Euro idi. Yani kilosu 15 kuruşa kadar düşmüştü. Şu an 380 Euro yani 2,5 liranın üzerine gelmiş durumda. Bu her milletin her ülkenin başına gelebiliyor nihayetinde hava durumuna müdahil olamıyorsunuz.” şeklinde konuştu.
Kenevirden kaportadan çoraba kadar birçok ürün yapılabilir
Kenevirle ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Pakdemirli, Kenevirin şu anda 19 ilde üretildiğini, 19 ili de yavaş yavaş artırma düşüncelerinin olduğunu söyledi. Pakdemirli: “Cumhurbaşkanımız ve ailesi Hanımefendi bu konularda çok ileri düşüncelere sahipler. Her konuda özellikle sağlıklı ürün, sağlıklı üretim, sürdürülebilir üretim, bazı girdilerin aynı zamanda çıktı olarak da kullanılabilmesi, doğaya daha az atık verilmesi gibi. Tabi bütün bunları düşündüğünüz zaman kenevir de bütün bunlara uyan sağlıklı ürünlerden bir tanesi. Bunun liflerinden birçok ürün yapılabiliyor. Araç kaportasından tutunda neredeyse ayağınızdaki çoraba kadar birçok ürün yapılabiliyor. Keneviri tabi ki ilaç sanayi de kullanıyor. Keneviri sadece uyuşturucu madde olarak da görmemek lazım. Özellikle tohum kısmında içindeki uyuşturucu maddenin çok düşürülmüş olan versiyonları var onlardan da biz çok yakın zamanda TİGEM olarak ithal edeceğiz. Bu uyuşturucu madde değil bizi ilgilendiren yaprak kısmı değil gövde kısmı ve tohum kısmı. Tohumu da bir yağlı tohum yağı da yenilebilir yağlardan bir tanesi. Amiyane tabirle etinden sütünden yararlanılabilecek bir bitki ve Türkiye’nin de sanayisine çok katkı verebilecek bir bitki. Sanayi bakanlığınla görüşüp endüstri kısmını da halledeceğiz.” dedi.
Gıda güvenliği çok önemli
Gıda güvenliğine dair bazı açıklamalarda bulunan Dr. Pakdemirli, “Bizim dönemimizde gıda denetimlerini aşağı yukarı 40 misli arttı. Aslında bu denetimlerden de bu işi yapan perakendecilerimiz muzdarip. Diğer taraftan da gerçekten gıda güvenliği çok önemli. İşin sadece fiyat boyutundan ziyade biz bu ürünlerin içerisinde ne olduğundan çok emin olmamız lazım. Ben en başından itibaren şunu söylüyorum. Lütfen ambalajlı ürünleri yiyin. Ambalajlı ürünlerin içinde de sahtekârlık olabilir ama açık olan ürünlere oranla çok daha düşüktür. Çünkü bir denetim var, rafa çıkan ürünü biz belli aralıklarla mutlaka alıp, denetliyoruz. Benim işim burada vatandaşı korumak, tüketiciyi korumak. ALO 174’ü vatandaşımız arayıp, benim elimde bir ambalaj var, bunun içerisindeki üründen şüpheleniyorum. Veya x marketten, x tarihteki aldığım ambalajın şu üretim tarihi, şu kodlu üründe problem olduğunu düşünüyorum, bir kontrol edip döner misiniz, demesi yeterli. Bunun hiçbir ücreti yok. Vatandaşımız ALO 174’ü arayacak, gerekirse kendisine sms yoluyla gerekse telefon yoluyla ulaşılacak. Vatandaşlarımız son derece müsterih olsunlar, marketlerde satılan ambalajlı ürünleri çok rahat alabilirler. Hassasiyet olabilir bunu da her zaman anlayışla karşılarız. Biz vatandaşımızın emrindeyiz, gıdaların denetimini ücretsiz bir şekilde yaparız.” dedi.