İngiltere Gıda ve İçecek Federasyonu (FDF) küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik şeker reformülasyon rehberini yayımladı. KOBİ’lerin ürünlerinde bulunan şeker miktarını azaltmalarına yardımcı olmak amacıyla hazırlanan rehber, farklı açılardan eleştirilerin hedefi haline geldi.
Gıda ve İçecek Federasyonu adına Leatherhead Gıda Araştırmaları Şirketi (LFR) tarafından hazırlanan rehber; şeker azaltımı konusundaki yasal düzenlemeler, şeker miktarının azaltılması veya ürünlerde şeker ikameleri kullanılması konusunda karşılaşılan zorluklar ve şeker ikamelerinin tüketiciler tarafından kabul edilebilirliği konularına ışık tutuyor.
Federasyon üyesi şirketlerin tüketicilerin taleplerini karşılayabilmek amacıyla inovasyona önem verdiğini belirten FDF Genel Başkanı Ian Wright; “Tüketiciler günden güne beslenmelerinde şekere daha fazla önem verdiğinden, şeker miktarının azaltılması da bu konuda önemli bir odak noktası.” açıklamasında bulunuyor.
Ancak Wright, ürünlerin içeriklerinde yapılan değişikliklerin başarılı, kalıcı ve tüketici sağlığı yönünden yararlı olabilmesi için bu değişikliklerin tüketiciler tarafından kabul edilebilir olması gerektiğine de dikkat çekiyor. Wright; “FDF olarak başta, araştırma ve geliştirme faaliyetleri için yüksek miktarda kaynağa sahip olmayan küçük ve orta ölçekli işletmeler olmak üzere, üyelerimize ürünlerini başarılı bir şekilde reformüle edebilmeleri için ihtiyaç duydukları yardımı sağlamaya hazırız.” açıklamasında bulunuyor.
Obezite ile mücadele için yeterli mi?
FDF tarafından hazırlanan rehber, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma kararının ardından İngiliz hükümeti tarafından bu yıl Mart ayında kabul edilen şeker vergisinin hayata geçip geçmeyeceği konusu belirsizliğini korurken yayımlandı.
Şeker tüketiminin azaltılması konusunda çalışmalar yürüten Action on Sugar tarafından daha önce yapılmış olan açıklama, gönüllü reformülasyonların İngiltere’de şeker tüketimini sadece %20 oranında azaltacağı yönündeydi. Action on Sugar’a göre beslenmeye bağlı tip-2 diyabet gibi hastalıkların önlenebilmesi için şeker tüketiminin %50 oranında azaltılması gerekiyor.
Action on Sugar tarafından yapılan açıklamaya göre tüketimin bu düzeyde azaltılması; “gönüllü sistemlere kıyasla uluslararası düzeyde çok daha etkili”. Action on Sugar bu görüşünü tuz tüketiminin azaltılması yönünde yapılmış olan çalışmalara dayandırıyor.
Action on Sugar; “Mevcut şekliyle şu andaki planların kişilerin günlük kalori alım miktarını en fazla 10-20 kilokalori kadar azaltacağını tahmin ediyoruz. Bu miktar, obezitenin önlenmesi üzerinde gerçek bir etki gösteremeyecek kadar düşük.” açıklamasında bulunuyor.
Ancak Örgüt her ne kadar gönüllü reformülasyon çalışmalarının yetersiz olduğu kanısında olsa da, ürünlerinde bulunan şeker miktarını azaltma konusunda baskı altında olan şirketlerin, FDF tarafından bu amaçla desteklenmesini haklı buluyor.
Sağlık hedefi için sadece şeker reformülasyonu yetersiz
Ancak gönüllü reformülasyonun ülkenin sağlık konusundaki hedefleri açısından yeterli olup olmayacağı tartışmalarının yanı sıra sadece ürünlerde yer alan şeker miktarına odaklanmanın doğru bir strateji olmadığı görüşünde olan uzmanlar da mevcut.
Gıda alanında danışmanlık hizmeti veren Aurora Ceres Partnership şirketi ticaret bölümü başkanı Steve Osborn, foodnavigator internet sitesine yaptığı açıklamada, reformülasyon konusunda şeker gibi tek bir bileşene odaklanmaktansa daha geniş çaplı, kapsamlı bir yaklaşımın daha etkili olacağını belirtiyor.
London Metropolitan Üniversitesi’nden Profesör Jack Winkler da takıntılı bir şekilde sadece şekere odaklanmanın dar bir bakış açısı olduğunu belirtiyor.
Osborn; “Bir adım geri atıp ‘bu ürün nasıl daha sağlıklı olabilir?’ sorusunu sormak yerine yağ azaltımı konusunda yaptığımız yanlışları tekrarlama tehlikesi ile karşı karşıyayız.” açıklamasında bulunuyor.
Şeker yerine hangi bileşen?
FDF tarafından hazırlanan rehberde yer alan şeker yerine yapay tatlandırıcı kullanılması seçeneği de bu tatlandırıcılar tüketiciler tarafından gene olarak kabul görmediğinden ve bu yapay tatlandırıcıların sağlık üzerinde olumsuz etkileri olduğuna dair bilimsel çalışmalar bulunduğundan uzmanlar tarafından eleştiriliyor.
Londra King’s Collage Ünivesitesinden Profesör Tom Sanders, şeker yerine protein veya diğer bileşenlerin kullanılmasının da toplam kalorinin azaltılması yönünde yarar sağlamayacağı görüşünde.
Sanders; “Kalori miktarı önemli ve konu obezite olduğunda ilave kalorinin yağ, şeker, alkol veya karbonhidrattan gelip gelmediğinin bir önemi kalmıyor. Şeker yerine nişasta veya protein kullanılması kalori miktarının azalmasını sağlamaz ve eğer reformülasyon üründe daha fazla miktarda yağ bulunmasına neden olursa kalori alımı artacaktır.” açıklamasında bulunuyor.
Foodnavigator internet haber sitesine konuşan Federasyon’dan bir yetkili ise şeker reformülasyonu konusunda “herkese uygun tek bir çözüm” bulunmadığını belirtiyor.