Alkolsüz içecek endüstrisi, şekerli içeceklere getirilecek yüzde 20 oranında verginin İngiltere’de dokuz yıl içerisinde obezite oranını yüzde 5 azaltacağı savına karşı çıkıyor. İngiltere Gıda ve İçecek Federasyonu (FDF), obezite gibi karmaşık bir problemi çözmek için vergi uygulanmasını “basite kaçmak” olarak nitelendiriyor.
İngilere Kanser Araştırmaları ve İngiltere Sağlık Forumu tarafından 19 Şubatta yayımlanan rapora göre, şekerli içeceklere getirilecek vergiler sadece 2025 yılında Ulusal Sağlık Hizmetlerinin (NHS) sağlık hizmetleri ve sosyal yardımlarda 10 milyon İngiliz sterlini tasarruf etmesini sağlayabilir.
FoodmanufactureUK internet sitesinde yer alan habere göre, İngiltere Kanser Araştırmaları kanser önleme bölüm başkanı Alison Cox şekerli içeceklere uygulanacak az miktarda verginin bile etkilerinin muazzam olacağını belirtiyor.
‘Şimdi harekete geçmeliyiz’
Cox ayrıca; “bu rakamlar, obezite daha da büyük bir problem haline gelmeden hemen harekete geçmemiz gerektiğini açık bir şekilde gösteriyor.” diyor.
Ancak İngiltere Alkolsüz İçecekler Derneği (BSDA) vergilerin etkinliği ile ilgili araştırmanın bulgularının çelişkili olduğunu iddia ediyor.
BSDA Başkanı Gavin Partington konu ile ilgili; “Bu modelleme çalışmasında ileri sürülen varsayımlar gerçek verilerle çelişiyor. Aslında Meksika’da yürürlüğe giren şekerli içecek vergisi kişi başına günlük kalori tüketimini altı kalori kadar azalttı ve bu verginin ülkede obezite seviyesini aşağıya çektiğine dair bir kanıt bulunmuyor. Obezite ile mücadele kapsamında yapılmış olan en kapsamlı araştırma İngiltere Halk Sağlığı Enstitüsü ve McKinsey Global Enstitüsü tarafından gerçekleştirilmiştir ve 2014 yılında yayımlanan rapor vergilerin ürünlerin formüllerinin değiştirilmesinden ve porsiyon büyüklüklerinin azaltılmasından çok daha az etkili olduğunu göstermiştir.” açıklamasında bulunuyor.
Partington ayrıca endüstrinin bu yönde çalışmalarını sürdürdüğünü, 2012 yılından beri ürünlerin kalorilerinin %7,5 azaltıldığını ve 2020 yılına kadar da %20’lik bir azaltma planlandığını belirtiyor.
Gıda ve İçecek Federasyonu (FDF) ise obezite gibi karmaşık bir problemi çözmek için vergi uygulanmasını basite kaçmak olarak nitelendiriyor.
FDF sözcüsü konu ile ilgili yaptığı açıklamada; “Modelleme çalışmaları kanıt temeline ciddi katkılar sağlayabilir ancak mevcut araştırmalar sonuç kısımları ve hatta başlıkları da çıkarıldığında akla uygun olmalı. Gerçek dünyanın şu anda bizlere sunduğu kanıtlar şekerli içeceklere getirilen ek vergilerin sadece kısa bir dönem için bu ürünlerin satışında etkili olduğunu gösteriyor. Yapılan çalışmada ise vergi getirilen şekerli içeceklerden alınan kalorilerde bir düşüş modellemesi yapılıyor ve ve bu düşüşün zaman içerisinde sabit kalacağı varsayılıyor ancak bu gerçek tüketici davranışlarını yansıtmıyor.” yorumunda bulunuyor.
‘Daha az satın al ya da sağlıklıyı seç’
Ancak İngiltere Kanser Araştırmaları Kuruluşu ise görüşünde ısrarlı; “Fazla yağ ve şeker içeren abur cuburlar ucuz, reklamı çok fazla yapılıyor ve hepsi de erişilebilir ürünler. Araştırma gıda fiyatlarının tüketicilerin satın alma davranışına etki ettiğini gösteriyor, yani şekerli içeceklere uygulanacak bir vergi tüketicileri bu ürünleri daha az almaları ya da sağlıklı seçimler yapmaları konusunda teşvik edici olacaktır.” açıklamasında bulunuyor.
Araştırmaya göre yetişkinler ve gençler tavsiye edilen maksimum miktarın iki katı ilave şeker tüketiyor. 11 – 18 yaş aralığındaki gençler tavsiye edilen üst sınırın üç katı kadar ilave şeker tüketiyor ve bu gençler için temel şeker kaynağını şekerli içecekler oluşturuyor.
İngiltere Kanser Araştırmaları Kuruluşu hükümetin geniş bir strateji kapsamında; şekerli içeceklere vergi getirmesi, akşam saat dokuzdan önce televizyonda abur cubur reklamlarının yer almasına izin vermemesi ve gıdalarda yağ ve şeker miktarının azaltılması için hedefler belirlemesi yönünde çağrıda bulunuyor.