Zamanında yenilmediği için buzdolabında bozulmaya terk edilen bir yemek ya da ihtiyaçtan fazla pişirildiği için sonunda çöpe atılan bir yemek sadece gıda israfına yol açmıyor aynı zamanda iklim değişikliğine kadar giden bir süreci de hızlandırıyor.
Sabri Ülker Vakfı, gıda israfını azaltmaya yönelik önerilerde bulundu. Zamanında yenilmediği için buzdolabında bozulan bir yemek, ihtiyaçtan fazla ürünün satın alınması, buzdolabı yerine oda ısısında tutulan bir gıda, fazla miktarda yemek pişirmek ve artan yemeği çöpe atmak gibi alışkanlıklar “gıda israfı” kavramını tanımlıyor. Gıdayı israf etmek sadece para, emek ve gıdanın üretimi için harcanan enerji, toprak ve su gibi kaynakların israfı anlamına da gelmiyor; yiyecek israfı aynı zamanda sera gazı emisyonlarını artırarak, olumsuz iklim değişikliklerine yol açıyor. Günlük alışkanlıklarımızda yapacağımız ufak değişikliklerle gıda israfını engellemek mümkün. Sabri Ülker Vakfı’nın gıda israfını azaltmaya yönelik önerileri şöyle:
Daha küçük porsiyonlar!
Yemeklerinize küçük bir porsiyonla başlayın ve tabağınızdaki yemek bittikten sonra hâlâ açsanız ilave edin. Yemekte daha küçük tabaklar da kullanabilirsiniz.
Alışveriş öncesi kontrol
Alışverişe gitmeden önce buzdolabınızda neler olduğuna bakın ve ihtiyacınıza yönelik alışveriş yapın.
Menü Planlama Alışkanlığı Edinin
Haftalık menü planı yaparak, hem evdeki yiyeceklerden neler yapabileceğinizi görebilir hem de gıda alışverişinizi bu şekilde yönetebilirsiniz.
Önceliklendirin
Evde çürümeye başlamış meyve ve sebzelerinizi atmak yerine, onları kullanabileceğiniz yiyecek ve içecekler yapın.
‘İlk Giren İlk Çıkar’ Kuralını Uygulayın
Buzdolabının arka tarafına son kullanma tarihi daha geç olan yiyecekleri yerleştirirken, ön kısımlara son kullanma tarihi en yakın yiyecekleri yerleştirin.
Mutfaktaki fazlalıkları değerlendirin
Artan ekmeğinizi kruton, galeta unu gibi ürünler yaparak değerlendirebilir veya yumuşamış meyvelerinizi ev yapımı meyve sularına ya da dondurmalara dönüştürebilirsiniz.