İngiltere Gıda Standartları Ajansı ve İngiltere Standartlar Enstitüsü tarafından revize edilerek yayımlanan yeni bir rehber gıda ve içecek işletmelerinin tedarik zincirlerini kasıtlı saldırılara karşı nasıl koruyabileceklerini ortaya koyuyor.
İngiltere Gıda Standartları Ajansı (FSA) ve İngiltere Standartlar Enstitüsü tarafından hazırlanarak yayımlanan “Gıda ve İçecekleri kasdi saldırılara karşı koruma ve savunma rehberi” işletmelerin ürünlerinin kasıtlı saldırılara karşı nasıl koruyabileceklerini adım adım ortaya koyuyor.
Gıda ve içecek üreticileri tehlike analizi ve kritik kontrol noktaları (HACCP) prensipleri ile kasdi olmayan (kaza veya yanlışlıkla) durumlara karşı kendilerini ve üretimlerini etkin bir şekilde koruyabiliyor. Ancak HACCP prensipleri sistem ve üretim sürecine karşı kasdi saldırıları belirleme ve önleme amacıyla rutin olarak kullanılmıyor.
İşletme itibarına zarar veriyor
FSA’dan yapılan açıklamaya göre; kasti kontaminasyon, izinsiz elektronik girişler ve sahtecilik gibi kasti saldırılar, gıda güvenliği açısından tehlike oluşturmanın yanı sıra işletmelerin itibarına zarar verme ve şantaj gibi farklı şekillerde de işletmelere zarar verebiliyor.
FSA yayımladığı rehberde gıda ve içecek şirketlerinin karşı karşıya kalabileceği tehditleri; ekonomik nedenli tağşiş, kasti kontaminasyon, şantaj, bilgi sızdırma, sahtecilik ve bilişim suçları olmak üzere altı kategoriye ayırıyor.
Rehberde, tehdit analizi kritik kontrol noktaları (TACCP) süreci açıklanıyor ve saldırının engellenmesini veya saldırının erken saptanmasını sağlayabilecek adımlar ana hatlarıyla açıklanıyor.
‘Saldırıların ardındaki ortak unsur’
FSA, gıda ve içecek işletmelerine karşı yapılan kasdi saldırıların ardındaki ortak unsuru ‘insan’ olarak tanımlıyor. Rehberde; “Bu kişiler gıda endüstrisi bünyesinde yer alıyor olabilir, gıda endüstrisi tedarikçilerinin çalışanları olabilir veya gıda endüstrisi ile bir bağlantısı olmayan üçüncü şahıslar olabilir.” açıklamasına yer veriliyor.
En önemli noktanın bu kişilerin motivasyonu olduğuna dikkat çekilen raporda; “bu kişiler insan sağlığına, işletme itibarına zarar vermeyi veya iletme üzerinden mali kazanç sağlamayı amaçlıyor olabilir. Bu durumların her hangi birinde bu tür saldırılara karşı kendini koruma görevi gıda işletmelerine düşüyor.” ifadelerine yer veriliyor.
İngiltere Ulusal Tarım İşçileri Birliği tarafından bu yıl yayımlanan 2017 Gıda Sahteciliği Raporu, tüketicilerin yaklaşık üçte birinin ürünlere ve tedarikçilere beş yıl öncesine göre daha az güven duyduğunu ve tüketicilerin yaklaşık içte ikisinin gıda sahtekarlıklarında gıda üreticilerini suçlu bulduğunu ortaya koyuyor.
Kaynaklar:
https://www.food.gov.uk/sites/default/files/pas962017.pdf