Avrupa’da akrilamid tehlikesi

0
767
Akrilamid, genellikle nişasta içeren ve yüksek sıcaklıklara maruz kalan gıdalarda doğal olarak oluşan bir madde.

Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi tarafından açıklanan verileri inceleyen sivil toplum örgütleri, Avrupa’da gıdalarda bulunan kanser yapıcı akrilamid maddesi düzeyinin tehlike oluşturacak düzeyde yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Örgütler, endüstrinin bu konudaki gönüllü çalışmalarının yetersiz olduğunu belirtiyor.

Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) 2007 ve 2014 yılları arasında üye ülkeler tarafından gönderilen 25,000’in üzerinde gıda numunesine ait akrilamid seviyesi verilerini geçen ay talep üzerine sivil toplum örgütleri ile paylaşmıştı. Verileri inceleyen SumofUs ve Changing Markets adlı sivil toplum örgütleri, veriler ile ilgili analizlerine “Gıdalarda Akrilamid” adlı raporlarında yer verdiler.

Raporda Avrupa’da gıdalarda bulunan ve kanser yapıcı etkisi bulunan akrilamid seviyesinde genel olarak bir düşüş gözlemlenmediği belirtiliyor. Dolayısıyla bu konuda sadece endüstrinin “iyi niyetine” güvenmenin gıda güvenliğinin sağlanması açısından yeterli olmadığı belirtiliyor.

Akrilamid ve Avrupa

Akrilamid, genellikle nişasta içeren ve yüksek sıcaklıklara maruz kalan gıdalarda doğal olarak oluşan bir madde. Genellikle yüksek sıcaklığa maruz kalan ve rengi koyulaşarak dokusu yoğunlaşan gıdalarda (kahve, çikolata, kavrulmuş yemişler, patates kızartması, cips, bisküvi, ekmek, karamelize edilen meyve ve sebzeler) akrilamid yüksek oranda bulunuyor.

2000’li yılların başında Akrilamid’in kanser yapan bir madde (kanserojen) olduğu Avrupa’da bilimsel olarak ortaya konuldu. Günümüz koşullarında gıdalarda akrilamid oluşumunu tamamı ile engellemek mümkün olmasa da, gıdalarda oluşan akrilamid seviyesini kontrol altına almanın farklı yolları bulunuyor.

Akrilamid ile ilgili görüşünü son olarak 2015 yılında güncelleyen Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) bilimsel görüşünde akrilamidin tüm yaş gruplarından kişiler için kanser riskini arttırdığını açıkladı.

Avrupa’da 2006 yılından beri gıda endüstrisi “iyi uygulama ilkeleri” kapsamında gıdalarda bulunan akrilamid seviyesini gönüllü olarak azaltmak için çalışıyor. Endüstri tarafından kabul edilen bu ilkeler en son 2014 yılında güncellendi.

Gönüllü iyi uygulama ilkelerinin etkinliğini değerlendirmek amacıyla Avrupa Komisyonu üye ülkelere gıdalarda bulunan akrilamid miktarını düzenli olarak test etme tavsiyesinde bulunuyor. Ancak bu tavsiye yasal olarak bağlayıcı değil.

Ayrıca Komisyon farklı gıda gruplarında akrilamid seviyeleri için bir dizi gösterge değeri belirliyor. Ancak yine bu gösterge değerlerinin yasal olarak bir bağlayıcılığı bulunmamakta.

2016 yılı Ocak ayında Danimarka, Avrupa Birliği kılavuz değerlerinin tüketicileri yeterli seviyede korumadığı gerekçesi ile Komisyon tarafından belirlenen gösterge değerlerini kendi sınırları içerisinde düşürdü.

Bu konuda kampanyalar yürüten organizasyonlar Komisyon tarafından yasal olarak bağlayıcılığı bulunan azami seviye belirlemesi yönünde çalışmalar yürütüyor.

Kabul edilemeyecek kadar fazla

Raporda yer alan değerlendirmeye göre, her ne kadar bazı temel gıda kategorilerinde (patates cipsi ve atıştırmalıkları, bisküvi ve krakerler gibi) akrilamid seviyelerinde düşüş gözlemlense de Avrupa’da patates kızartmaları, zencefilli kurabiye ve kahve gibi diğer gıda kategorilerinde akrilamid seviyeleri yıllar içerisinde değişmemiş ve hatta artış sergilemiş.

Rapora göre, analiz edilen gıdaların %12’sinde tespit edilen akrilamid miktarı ise Avrupa Birliği tarafından belirlenen gösterge değerlerinin çok üzerinde ve hatta “kabul edilemeyecek kadar yüksek”.

Analiz edilen gıdalar arasında en yüksek akrilamid miktarına sahip olan gıdalar arasında Belçika’dan bir hazır kahve ve Danimarka’dan kızarmış patatesler yer alıyor. Belçika hazır kahvesinde bulunan akrilamid miktarı Avrupa Birliği gösterge seviyesinin 42 katı, Danimarka kızarmış patateslerinde bulunan akrilamid miktarı ise bu seviyenin 13 katından fazla.

Rapora göre Komisyonun belirlediği düzeyin üzerinde akrilamid içeren gıda sayısı en fazla olan ülkeler sırasıyla; Yunanistan, Estonya, İsveç, Belçika, İrlanda, İtalya, Norveç, Avusturya, İspanya ve Finlandiya.

Raporda Komisyon’un bu konuda liderlik sergileyerek akrilamid için azami bir seviye belirlemesi gerektiği belirtiliyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz