Avrupa Parlamentosu Üyeleri ve Avrupa Konseyi Hollanda Başkanlığı, gıdalarda “çiftlikten çatala” gerçekleştirilen resmi denetimlerin sıkılaştırılmasına yönelik hazırlanan taslak plan üzerinde anlaştılar.
Tasarı; gıda ve yem güvenliği kuralları, hayvan ve bitki sağlığı gereklilikleri, organik üretim ve coğrafi işaretler ile ilgili kuralları kapsayan alanlarda kapsamlı, entegre ve etkili bir kontrol sisteminin sağlanmasını amaçlıyor.
Avrupa Birliği Çevre Komitesi Başkanı Giovanni La Via yaptığı açıklamada; “Tasarı, gıda zinciri dahilindeki tüm sektörlere açık ve ortak genel prensipler getirecek. Tarım-gıda zinciri karmaşıklaştıkça mevcut yasalar yetersiz hale geldi. Parlamento üyeleri, Konsey ve Komisyon denetimleri daha etkili, daha az bürokratik ve işletmeciler açısından daha az maliyetli hale getirmek için çalıştılar. Risk bazlı ve daha bağımsız denetimlerle tüketicileri korumayı ve son dönemlerde yaşanan skandalların ardından güven tazelemeyi amaçlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Bu yasanın gıda güvenliği ile ilgili yasal düzenlemelerin en önemli parçası olduğuna dikkat çeken Çevre Komitesi sözcüsü Karin Kadenbach, sekiz aylık görüşmelerin ardından bir anlaşmaya varılmış olmasından dolayı memnuniyet duyduğunu belirtiyor.
Avrupa’da yaşanan at eti skandalının ardından tüketicilerin gıdaların izlenebilirliği ve et tedarik zincirinin bütünlüğü ile ilgili çok ciddi endişeleri olduğunu belirten Karin Kadenbach; “Avrupa Parlamentosu bu endişeleri giderebilmek için ve yetkili otoritelerin hileli uygulamalarla daha etkili bir şekilde mücadele etmesini sağlayabilmek için çalışıyor.” açıklamasında bulundu.
Risk bazlı yaklaşımın temel alındığı tasarıda, bu yaklaşım ile yetkili otoritelerin kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanabilmesi amaçlanıyor. Tasarıda ayrıca ‘risk’ sadece sağlık açısından değil, daha genel bir şekilde değerlendiriliyor.
Kadenbach; “Tasarıda risk bazlı ve habersiz denetimlerin tasarı kapsamındaki tüm alanlarda, üretimde tarladan çatala uygulanması yer alıyor. Bu alanlar arasında hileli uygulamaların tüketicilerin sağlığı açısından bir risk oluşturmadığı alanlar (organik sektörü gibi) da yer alıyor. Bu da gıda zincirinin bütünlüğü ile ilgili tüketici güvenini tazelemek açısından büyük bir önem taşıyor.” açıklamasında bulunıyor.
Gıda zincirinde hileli uygulamalar, taklit ve tağşişe karşı yaptırımlar, özellikle Avrupa Birliği’nin gıda mevzuatının uluslararası ihlalinde uygulanan cezalar bu taslak ile daha yüksek olacak.
Kadenbach; “Yaptırımların ve cezaların yükseltilmesinin her alanda sahtecilikle mücadelede önemli bir araç olacağına inanıyorum.” değerlendirmesinde bulunuyor.