Beyaz ette tüketimin birey başına 23 kilogramı bulduğunu açıklayan Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği Derneği (BESD-BİR) Başkanı Sait Koca, “Et tüketiminin büyük kısmını beyaz et olarak karşılıyoruz. Bu beyaz etin daha da artması hedefimiz.” dedi.
BESD-BİR tarafından düzenlenen ‘Tavuk ve Bilimsel Gerçekler Konferansı’nda yerli ve yabancı doktorlar, diyetisyenler bir araya geldi. Memorial Şişli Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, Diyetisyen Dr. Ender Saraç, TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Kazım Şahin, ABD Emory Üniversitesi Winship Kanser Enstitüsü Hematoloji ile Medikal Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ömer Küçük de konuk olduğu konferansta tavuk etinin yararları ve tüketim değerleri ele alındı.
Etkinliğin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan BESD-BİR Başkanı Sait Koca, Türkiye’de tavuk eti tüketiminin giderek arttığına işaret etti. Koca, birey başına et tüketiminin 36 kilogram olduğuna işaret etti ve şunları dile getirdi:
“Burada kanatlı et tüketiminin payı 23 kilogram. Et tüketiminin büyük kısmını beyaz et olarak karşılıyoruz. Bu beyaz etin daha artması hedefimiz. Türkiye’de hayvansal protein açığını kapatmanın yöntemi ancak beyaz et. Kırmızı et ile ilgili sıkıntıları son dönemde görüyoruz. Ya ithal bir şeyler gelecek ya da bu şekilde kalacak. Domuz eti tüketmeyen bir ülkeyiz, toplumuz geriye kalıyor tavuk eti. Bu tavuk eti tüketimini her geçen gün arttırmak durumundayız. Geçen sene ile bu sene ele alındığında birey başına tüketim kanatlı da 1 kilogram arttı ve 23 kilograma çıktı. Hedefimiz 24-25, 40-45 kilogram. Daha, daha ileri. Bu şekle getireceğiz inşallah hep beraber. “
Prof. Dr. Bingür Sönmez de tavuk etinin yararlı bir gıda olduğuna temas etti. Sönmez, annelere “Çocuklarınızı tavuk etinden değil, fast food yemek kültüründen koruyun.” uyarısı yaptı.
Diyetisyen Ender Saraç ise tavuk etinin kaliteli yetiştirildiğini savundu. Saraç, “Antibiyotik 2006’dan sonra AB yasaları ile yasaklanması eskisine göre daha güvenilir ve sağlıklı tavuk etinin ortaya çıkmasına yardımcı oldu diyebiliriz. Ama hala eski babaannelerimizin, dedelerimizin yediği, köy tavuğu veya doğal ortamda gezen, solucan gagalayan, çim eşeleyen tavuklar düzeyinde değil. Ama tavuk etinin bilinçli şekilde tüketilirse protein açığını kapatmakta yararlı olduğu kanaatindeyim. Dünyayı protein toplumları yönetiyor, bunu da unutmamalıyız.” dedi.