Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba: “Ben bonfile, pirzola fiyatına karışmıyorum. İsterse gitsin 200 liraya alsın, beni enterese etmiyor. Ben onun üzerinde durmuyorum ama dar gelirli insanların kullandığı kıyma ve kuşbaşı beni enterese ediyor.”
Bakan Fakıbaba, Aydın’ın Germencik ilçesinde Tariş İncir İşletmesini ziyaretinde, ucuz et satışına ilişkin gazetecilerin sorularını cevapladı.
Projeye yönelik eleştiriler arasında, “bu etlerin helal olmadığına” yönelik iddialar bulunduğuna işaret eden Fakıbaba, “Bazıları diyor ki ‘helal et değil’. Biz bunlara çok dikkat eden bir iktidarın bakanlarıyız, bunlar bizim için çok önemli. Et, Avrupa’dan geliyor ve bizim oradaki kasaplarımız Müslüman arkadaşlar. Duasıyla bunlar kesiliyor. Bizim kontrolümüz altında. Ben yemediğim eti başkasına yedirmem. Allah da biliyor, çok samimiyim. Bizim zaten karşıladığımız, marketlere verdiğimiz yüzde 10’un bile altında. Biz ne istiyoruz, gariban insanlar, dar gelirli insanlar şu etten yiyebilsin.” dedi.
Fakıbaba, amaçlarının kimseyle rekabet etmek olmadığını, görevlerinin et satmak değil, dar gelirlinin et tüketmesini sağlamak olduğunu dile getirerek gariban insanların kilogramı 40-45 liraya et almasını vicdanen kabul etmediklerini ifade etti.
“Bu bakanlık üreticileri hiçbir zaman mağdur etmez”
Projenin amacının piyasayı dengelemek olduğunu, üreticilerin mağdur edilmeyeceğini bildiren Fakıbaba, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son ana kadar fiyat falan da ağzımdan çıkmadı. Bizim burada tek amacımız var, bu et dar gelirli insanlara gitsin. ’81 ilde şubesi olan marketler’ dedik, 8 market müracaat etmiş ama 81 ilde şubesi olan 2 market var. Malum olan marketler aynı fiyatı vermişler. Biz de onlara bu fiyatla verdik ama eğer diğer marketler de bunu tamamlarsa bizim de et durumumuz uygun olursa. Bizim görevimiz et satmak da değil ama gariban insanın 40-45 liraya et alması vicdanımıza uymuyor, bu bizi rahatsız ediyor.
Ben bonfile, pirzola fiyatına karışmıyorum. İsterse gitsin 200 liraya alsın, beni enterese etmiyor. Ben onun üzerinde durmuyorum ama dar gelirli insanların kullandığı kıyma ve kuşbaşı beni enterese ediyor. Onun için bu regülasyon sağlanıncaya kadar, fiyatlar normale dönünceye kadar. Bu regülasyon sağlandıktan sonra. Tarım Bakanının görevi et satmak değil, ben de bunun farkındayım ama şuna emin olsunlar ki bu bakanlık üreticileri hiçbir zaman mağdur etmez.”
Et ve Süt Kurumunun üreticiden aldığı etin kilogram fiyatını 23 lira 80 kuruştan 25 liraya çıkardığını, bir denge kurmaya çalıştıklarını, bu konuda samimi olduklarını dile getiren Fakıbaba, fiyat dengesizliğinden kasapların da rahatsız olduğuna işaret etti.
“Kasap arkadaşlarım da merak etmesin, kazanacaklar ama stabil bir kazanç olacak” ifadesini kullanan Bakan Fakıbaba, “Kasap arkadaşım eti bir gün karkası 23 liradan bir gün 28 liradan alıyordu. Adam da rahatsız. Fiyat stabil değil o da ne yapacağını şaşırıyor. İnşallah bu piyasayı düzelteceğiz. Niyetimiz iyi, hem basının hem herkesin bize destek vereceğine inanıyorum. Bizim amacımız kimseyle yarışmak, rekabet etmek değil, dar gelirli insanların o proteini almasını sağlamak.” diye konuştu.
“Benim için insan sağlığı her şeyden önemli”
Ziyaret sırasında bölgedeki incir üretim ve satışı hakkında bilgi alan Bakan Fakıbaba, jeotermalin incir üretimine olumsuz etkisi bulunduğuna ilişkin bir bilimsel sonuç olmadığına dikkat çekti.
Jeotermal enerjiyi tarımda, seracılıkta fırsat olarak kullanmak gerektiğine işaret eden Bakan Fakıbaba, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Benim için insan sağlığı her şeyden önemli. Eğer gerçekten teknik raporda ‘sağlığa zararlı’ diye bir şey çıkarsa gerekeni yaparız. Şu an görünen bir şey yok. Benim gördüğüm şu, güzel bir şey olduğunda bazen de bilinçsiz olarak insanları örgütlüyorlar, bu yasak, o yasak. Allah bir değer veriyor ve ‘o yasak’ diye insanların kafası karıştığı zaman o değerden mahrum kalıyorsunuz. Jeotermalin çevreye zararı yoksa, incire zararı yoksa biz onu tarımda çok iyi değerlendirip daha iyi ürün elde edeceksek daha iyi istihdam sağlayacaksak kafa karıştırmanın doğru olmadığına inanıyorum.”