Antalya Ticaret Borsası (ATB) Meclis Üyesi Ata Sönmez, yaş meyve sebze sektörüne yönelik uygulanan tanzim satış modelinin, aslında et sektörü için Et ve Balık Kurumu ile anlaşmalı marketler aracılığıyla et sektörüne dönük olarak 7-8 aydır uygulandığına dikkat çekti. Sönmez, “Et fiyatlarında büyük patlama olacak. Çünkü bu sürdürülebilir değil. Günde 1000-1500 ton et ve kilo başına devlet 7-8 lira zarar ediyor.” şeklinde konuştu.
Antalya Ticaret Borsası Şubat ayı Meclis Toplantısında tarım ve ekonomi konuşuldu. ATB Başkanı Ali Çandır, tarım ve hayvancılık sektörü açısından 2018 yılı dış ticaret performansı incelendiğinde ülke ihracatının yüzde 5, Antalya ihracatının yüzde 9 arttığını bildirdi. Ülke genelinde ithalatta yüzde 3 artış görülürken, Antalya’nın ithalatında artış yaşanmadığına dikkat çeken Çandır, “Buradan görmekteyiz ki 2018 yılında tarım ve hayvancılık dış ticaretindeki performansımız ülkemiz genel performansından daha iyi gerçekleşmiştir. Ancak 2019 yılı Ocak ayı genel ihracat rakamlarına baktığımızda Antalya olarak iyi bir başlangıç yapamadık. Antalya vergi dairelerine kayıtlı bulunan firmalarımızın genel ihracatı yüzde 8 azalmıştır. Yani yüzde 5 artış görülen Türkiye genelinden geride kalmıştır. Kentimiz öncü sektörü olan yaş meyve sebze ihracatındaki performansımız ise yüzde 12 rağmen bizde aynı düzeyde kalmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
Yurtiçi ve yurtdışı üretici enflasyonlarının üretici üzerinde dayanılması zor bir baskı yarattığını söyleyen Çandır, şunları söyledi:
“Gerek düşen alım gücü ve talebin etkisiyle gerek hala artmaya devam eden maliyet etkisiyle üretici ve girişimci kesimlerin varlığını koruması giderek zorlaşmaktadır. Örneğin; Son dönemde gündemden hiç düşmeyen yaş meyve sebze fiyatlarındaki artışların kaynağı; mevsimsel etkilerin yanı sıra maliyetlerini karşılayamayan üretici kesimin üretim kompozisyonunu değiştirmesinden ya da üretimden vazgeçmesindendir. Yaş meyve sebze fiyatlarındaki aşırı artışların ya da dalgalanmaların azaltılması için sürdürülebilir ve yapısal tedbirlerin başında maliyet-fiyat ilişkisini sağlıklı hale getirmek, üretimden tüketime fire ve zayiat oranlarını düşürmek ve sektörde bütüncül bir değer zinciri yaratmak gelmektedir. Yani sistemin son halkasına ya da aradaki bazı halkalara odaklanarak sürdürülebilir bir fiyat istikrarı sağlamak mümkün değildir. Bu konuda oluşturduğumuz çalışma grubumuz, yaş meyve sebzede değer zinciri üzerine tüm tarafları kapsayan bir çalışma içerisindedir.”
“Et fiyatları patlayacak”
Meclis Üyesi Ata Sönmez ise değerlendirmesinde; yaş meyve sebze sektörüne yönelik uygulanan tanzim satış modelinin aslında et sektörü için Et ve Balık Kurumu ile anlaşmalı marketler aracılığıyla et sektörüne dönük 7-8 aydır uygulandığına dikkat çekti. Sönmez, “Et fiyatlarında büyük patlama olacak. Çünkü bu sürdürülebilir değil. Günde 1000-1500 ton et ve kilo başına devlet 7-8 lira zarar ediyor. Et ve Süt Kurumu ilk defa piyasa fiyatının altında satış yapıyor. Serbest piyasa ekonomisinde arz az, talep fazlaysa fiyat yükselir. Serbest piyasa ekonomisinin kanunu bu. İthalatı değil üretimi artırmamız gerekiyor. Ne zaman sıkıntı olsa ithalat sopası gösteriliyor. Nisan- mayıs ayları mı olur bilemiyorum ama artık et fiyatları patlayacak” diye konuştu.
Meclis Üyesi Nuri Büyükselçuk, girdi fiyatlarının yüzde 50 arttığı unlu mamul sektöründe ekmeğe zam yaptırılmadığına dikkat çekerken, “Sektördeki insanlar zarar gediyor. Bu yaklaşım sürdürülebilir değil” dedi.
Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt fiyatını 1.70 lira olarak belirlerken, 1.40 liraya kadar süt satışı yapıldığını bildiren Büyükselçuk, yem sanayicilerinin örgütsüz olan üreticiden yem karşılığı süt aldığını, fiyatta da üreticinin belirleyici olmadığını kaydetti. Büyükselçuk, “Serbest piyasa ekonomisi çalışmıyor. Arz talep piyasa koşullarına göre şekillenmiyor” dedi.