Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, ekmek fiyatlarına gelen yüzde 33’lük zammı eleştirerek, “Bayi, fırıncının karı da hammaddesi de bütün karları içinde zirve maliyeti ve nihai satış fiyatı 61 kuruş olması gerekir” dedi. Ekmek Üreticileri Federasyonu Başkanı Murat Kavuncu ise 61 kuruşluk fiyatın 3 yıl önce hesaplanan ekmek maliyetlerinin de altında olduğunu savundu.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, ekmek ve et fiyatlarına son dönemde yapılan zamları eleştirdi. Çelik, “Ekmek fiyatları yüzde 33 gibi bir artış gösterdi, şu son 20 gün bir ay içinde. Şimdi niye fiyat artışı bu oranda gerçekleşti diye baktığımız zaman bunu doğrulayacak bir verinin olmadığını açıkça ifade etmek istiyorum.” dedi. Et fiyatlarının artırılmasının da gerekçesinin olmadığını belirten Çelik, spekülatörlere izin vermeyeceklerini kaydetti.
Bakan Faruk Çelik, milletvekilleri, mülki idare amirleri, bakanlık merkez birimleri, ilgili kuruluşlar, bölge il müdürleri, kurum ve kuruluş müdürleri, üniversiteler, sektör temsilcileri ve çiftçilerin katılımları ile Bursa’da ‘Marmara Bölgesi Ortak Akıl Toplantısı’na katıldı. Konuşmasında ekme ve et fiyatlarına değinen Çelik, zamlara tepki gösterdi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı, ekmek fiyatlarını zamlanması konusunda şunları söyledi: “Ekmek fiyatları yüzde 33 gibi bir artış gösterdi şu son 20 gün bir ay içinde. Şimdi de bu fiyat artışı bu oranda gerçekleşti diye baktığımız zaman bunu doğrulayacak bir verinin olmadığını açıkça ifade etmek istiyorum. Buradan bütün üreticilere, ekmek üreten bütün fırıncılara, sivil toplum örgütlerine sesleniyorum, çıkın söyleyin. Buğday fiyatında geçen yıl ile bu yıl arasında nasıl bir artış oldu ki ekmeğe, halkın temel zaruri ihtiyacına yüzde 33 artış yaptınız. Nedir, bir veriniz var mı elinizde? Asgari ücret diyorsunuz, asgari ücretin ekmeğe yansıması yüzde 6’dır. Ekmek maliyeti içinde, ekmeğin gram gram maliyetini çıkartın 48 kuruş ekmeğin maliyeti var. Ekmeğin maliyeti 48 kuruş, fırınımızda 10 bin ekmek üretiyorsanız maliyeti 48 kuruş, 5 bin ekmek üretiyorsanız maliyeti 54 kuruş maliyeti var, içinde karı da var. Tek tek kalem kalem yazmışız. Bursa Büyükşehir Belediyesi 62 kuruşa 250 gram ekmek satıyor. 400 gram piyasada ama 250 gramı 62 kuruş. Bizdeki doğalgaz elektrik maliyetlerine baktığınız zaman 60-65 kuruş nihai bütün karları da ilave ettikten sonra bir maliyet oluyor. Yine kar ederek Bursa Büyükşehir Belediyesi kar ederek satıyor.”
“Melih Gökçek ekmek fiyatını indirsin”
Ankara Büyükşehir Belediyesi 250 gram halk ekmeğinin 75 kuruşa satıldığını belirten Bakan Faruk Çelik, şöyle devam etti: “Allah bereket versin. Doğru mudur, buradan Melih Gökçek’e sesleniyorum. Biraz fazla kar ediyorsun, biraz indir diyorum. Evet, indirin. Vatandaşın zaruri ihtiyacı bu. Madem bir belediye 62 kuruşa satıyor, e siz niye 75 kuruşa satıyorsunuz. O zaman demek ki maliyet belli olduğuna göre daha da indirebilirsiniz bunu. Peki bunu 1 liraya, 1 lira 25 kuruşa satanlar hangi gerekçe ile bunu yapıyorlar. Çıkıp izah etmeleri gerekiyor. Konu ekmekteki maliyet değil, üretim girdileri değil, ekmekteki konu işletmecilik hatalarından kaynaklanan bir bedeli tüketiciye ödetmeye kimsenin hakkı yok. Sen 5 bin ekmek üretmeyeceksin, bin ekmek üreteceksin, 2 bin ekmek üreteceksin, gerekli fizibilite çalışmalarını yapmayacaksın veya kayıt dışı çalışacaksın yani şimdi siz bu işletmecilik yanlışınızı maliyetlere ilave ederseniz bu çok büyük bir haksızlıktır. Buna bizim müsaade göstermemiz söz konusu değil. Evet fiyatların serbest piyasada oluşması gerekiyor. Ama ortada maliyetler varsa, olağanüstü bir durum söz konusu değilse, bu fiyatları yüzde 33 üzerinde artıracak bir cesaret nasıl mümkün oluyor. Buradan ilgili unsurlara sesleniyorum, kararlarınızı gözden geçiriniz. Ya da maliyetlerinizi çıkartın getirin önümüze koyun. Aksi taktirde ben buradan ilan ediyorum. Nihai olarak, bayi, fırıncının karı da hammaddesi de bütün karları içinde zirve maliyeti ve nihai satış fiyatı 61 kuruş olması gereken bir ekmeğin bugün 1 liraya, 1,25 kuruşa satılması kabul edilir değildir.”
“Hiçbir gerekçe yokken et fiyatlarını niye artırıyorsunuz?”
Et fiyatlarının artırılmasını da eleştiren Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik, hayvan sayısını artırmak için hayvancılığa 3.2 milyar lira destek verdiklerini hatırlattı. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama hiç gereği yokken piyasada et sorunu ve sıkıntısı da yaşanmıyorken siz bu fiyatları artırıyorsanız tabi ki biz bu kadar geniş kitleyi, tüketiciyi korumak zorundayız. Et ithalatı üreticiyi baltalamak için değil, bu spekülatörlere ders vermek için elimizde tuttuğumuz bir şeydir. Onun için üreticilerimize ben buradan sesleniyorum, ahırlarınızı doldurunuz, hiç çekinmeyiniz. Biz sizden yanayız. Üreticilerden yanayız. Belki birileri zamanlı zamansız şekilde hayvan kesimini artırmak, belki yaza doğru daha büyük sıkıntılar oluşturmanın hesabını yapabilir. Bu oyuna gelmeyin: biz biliyoruz, nasıl destek vereceğimizi de biliyoruz ve üreticilerimizde yanayız. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Her zaman da kapımız açık. Ama bu spekülatörleri bakanlık ve üreticiler olarak birlikte aradan çıkarmamız gerekiyor. Birlikte bunların dersini vermemiz gerekiyor. Biz bunların oyuncağı olamayız. 78 milyon bunların oyuncağı olamaz. 78 milyonun sofrası ile gıdası ile bunları oynatmayız. Onunu için elimizde her zaman bunlara karşı ithal imkanı hazır olacak. Yeni yeni kararlara ihtiyaç olmadan anlık olarak piyasaya müdahale edecek imkanları elimizde tutacağız. Ama kesinlikle üreticimizi sıkıntıya sokacak ve bunları maliyetlerini aşağıya çeken, onların zarara uğramasına sebep olacak bir atmosferin de oluşmasına engel olacağız.”
“Hükümet et ithalatı hevesi içinde değil”
Hükümetin et ithal etmek hevesi içindeymiş gibi bir algının doğru olmadığını ifade eden Bakan Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: “Üreticilerimiz rahat olsunlar. Böyle bir algı bizde yok. Ama spekülatörlere karşı bu kadar geniş tüketici kitlemizi korumak da bizim görevimiz. Tabi ki hayvan sayısını artıracağız, ırk ıslahlarını yapacağız ve hayvancılıkta ulaşmamız gereken hedefleri yakalamış olacağız. Son bir şey daha söyleyeyim. Enflasyonla ilgili bir diğer sıkıntı, tarla ile raf fiyatı arasındaki uçurum. Bu konuda bizim gıda komitesinin ve bakanlık olarak bizim önümüzde olan bir konu. Çok ciddi farklılıklar var. Tarlada eli nasırlı, güneşin altında kavrulan çiftçinin gönderdiği ürün ile pazarda satılan ürün arasındaki uçurum mutlak surette bir çözüm yoluna kavuşmalıdır. Bu haksız kazanç mutlaka önlenmelidir. Üreticinin bizzat ürünü ortaya çıkartarak elde edemediği, hayal dahi edemediği bir fiyatı 10 kat fazla fiyatına satıp hem tüketiciye hem de enflasyonun yükselmesine bu şekilde etki eden tüm unsurların ortadan kalmasıyla ilgili önümüzdeki dönem mücadele edeceğimizi bilmenizi istiyorum.”
[box type=”note” style=”rounded”]Kavuncu: “61 kuruş gerçekçi değil”