0.5 C
Ankara
Cumartesi, Aralık 21, 2024

Domatesin zamlı yolculuğu

Okumalısınız!

Antalya’da üretilen tarım ürünü İstanbul’a yüzde 100 zamla ulaşıyor. Üreticinin Antalya’da 1 liraya hale teslim ettiği domatesin fiyatı İstanbul’daki tüketiciye ulaşana kadar 2 liraya çıkıyor. Domatesin zamlı yolculuğunda üretici, komisyoncu, ihracatçı, tüccar sorumluluk üstlenmezken herkes maliyet artışının; üründeki zayiat, vergiler, mazot fiyatının yüksekliği, paketleme ücreti, işçilik ve benzeri ek maliyetlerden kaynaklandığını savunuyor.

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Antalya Şube Başkanı Abdullah Özçulcu, domatesin, tüketicinin sofrasına ulaşana kadar 6 el değiştirdiğini belirtirken, her aşamada fiyatın zamlandığını söyledi. Komisyoncu Fatih Ekinci ise zamlı domatesin sorumluluğunu medyaya yükledi. Antalya’da 50 kuruşluk dökme domates fiyatını baz alan gazetecilerin, İstanbul’da 5 liralık salkım domatesi gösterdiğini savunan Ekinci, “Çocuklarımızın yüzüne bakamıyoruz basın mensupları yüzünden.” dedi. Üretim, komisyon, ihracat ve tedarik basamaklarının hepsinde faaliyet gösteren Durali Doğan ise fiyatların iddia edildiği gibi yüksek olmadığını savunarak, ticaretin yüzde 95’inin doğru yapıldığını savundu.

Yaş sebze ve meyvenin tarladan sofraya uzanan fiyat yolculuğu, Antalya Ticaret Borsası (ATB) tarafından düzenlenen sektörel analiz toplantısında ele alındı. Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen Yaş Sebze ve Meyve Sektöründe Fiyatlandırma Politikası Analiz Toplantısı’na üretici, komisyoncu, tüccar, ihracatçı ve tedarikçi kesimlerin temsilcileri katıldı. Toplantıda üreticinin sahipsiz olduğu, ürettiği hiçbir ürünün ücretlendirilmesinde söz sahibi olmadığı ortaya çıktı, Antalya’da üretilen domates İstanbul’daki tüketicinin sofrasına yüzde 100 zamlı ulaşırken, bu zamlı yolculuğun sorumluluğunu hiçbir kesim üstüne almadı. Üreticiler gübre, ilaç, fide, mazot, elektrik, su, KDV gibi maliyeti artırıcı etkenlerin yüksekliğinden yakındı.

Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, çiftçinin zor durumda olduğunu söyledi. Yüksek enflasyonun sorumlusunun tarım ürünleri olarak gösterildiğini ifade eden Alp, kendi sattıkları ile tüketiciye ulaşan ürün arasında fiyat uçurumu olduğunu belirtti. Alp, “Bu açığı kapatalım. Üretici ile tüketiciyi buluşturalım. Biberin, domatesin fiyatını duyuyoruz, biber markette 6-7 lira. Fiyatlar yukarıya gidince çiftçiler olarak şok yaşıyoruz. Arada uçurum var. ‘Bu fark nereye gidiyor?’ diye. Elimizden tutulmasını istiyoruz. Mağduruz. Zor durumdayız.” diye konuştu.

“Çocuğumuzun yüzüne bakamıyoruz”

Komisyoncu Fatih Ekinci ise zamlı ürün haberlerinden medyayı sorumlu tuttu. Gazetecilerin fiyatı 50 kuruş olan serpme domatesi baz aldıklarını, ancak 5 liralık salkım domatesi ekrana taşıyarak yanlış yaptıklarını iddia eden Ekinci, kendilerinin yüzde 8 komisyon bedeli aldıklarını söyledi. Gazetecilere çok kızgın olan Ekinci, “Çocuklarımızın yüzüne bakamıyoruz basın mensupları yüzünden. Bu kadar haksız kazanç elde etsek üretici gelmez. Basın mensupları reyting uğruna 1 lirayı 5 liraya çıkarıyor. Salkım domates 2.5 lira, bunu 5 lira gösteriyorsunuz. Biz günap keçisiyiz. Sivri biber 2.80 lira. Kıl sivri biberin kilosu 7.5 TL. İstanbul’da 15 TL. Topluma siz yanlış fiyat veriyorsunuz. Biz bu kadar hain değiliz. Çocuğumuzun yüzüne bakamıyoruz.” diye ifade etti.

“Sabit giderler fiyata ekleniyor”

Antalya Tüccar ve Esnafları Dayanışma Derneği Başkanı Adem Özaydın da şunları söyledi: “1 liraya aldığınız ürünün son tükeciye kadar 1,5 lira masrafı var. Onu engelleyemiyorsun, sabit gider. Bir de çürüme, zayiat var. Yüzde 25 bizim ürünlerimiz uçuyor. Fiyat üstüne eklenerek gidiyor. Adam alıyor dükkanında kira veriyor. O da kendine göre. Oraları biz denetleyemeyiz.”

“Bunlar magazin haber”

Durali Doğan ise 1988’den beri aktif üreticilik yaptığını, aynı zamanda komisyoncu, ihracatçı ve tedarikçi olduğunu belirterek, “Üretici ‘mağduruz’ diyor, doğru. Tüketici ‘pahalı alıyoruz’ diyor, doğru.” dedi. Ancak tarım ürünlerinde yüksek fiyatın sorumlusunun komisyoncu, ihracatçı ve tedarikçi olmadığını savundu. Doğan, “Arada afaki karlar yok. O kadar paralar kazanılmıyor. Geçmişte bu işlerden çok iyi paralar kazandık. Artık o karlar yok. Bu haberler magazin değeri olan haberler. Bunlar vardır ama ticaretteki yeri yüzde 1-2’yi geçmez. Yüzde 95 reel ticaret.” dedi.

“Tüketiciye ulaşana kadar 6 elden geçiyor”

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Başkanı Abdullah Özçulcu ise fiyatların yükselmesinin bir sebebinin de ürünlerin çok el değiştirmesi olduğunu kaydetti. Ürüne fiyat belirlenmesinde üreticinin hiçbir etkisi olmadığına işaret eden Özçulcu, “Domates üreticiden tüketiciye 6 basamaktan geçerek geliyor. Bu aşamalarda fiyat kat be kat artıyor. Elinden geçiren kimse hemen satmıyor. Her biri paketleme, işçilik koymak zorunda. Vergiler, belediye giderleri, komisyonlar, KDV, SGK gibi giderler de var.” şeklinde konuştu.

Maliyet kalemleri

Antalya Toptancı Hali’ne 1 liraya teslim edilen domatesin fiyatı, İstanbul’a ulaşana kadar ambalajlama, nakliye, işçilik, zayiat, KDV gibi ek maliyetlerle 2 lirayı buluyor. Bu fiyat markette ya da pazarda daha da yükseliyor. Fiyatlar semtten semte de değişiklik gösteriyor.

Fiyat nasıl belirleniyor

Yaş sebze ve meyve fiyatı hallerde belirleniyor. Fiyatın belirlenmesinde üreticinin hiçbir etkisi yok. Fiyatları belirleyenler tüccarlar ve komisyoncular. Bir gün önce oluşmuş fiyatlara göre o gün ürünün azlığı ya da çokluğu da fiyatın belirlenmesinde etkili oluyor. Talep yoksa fiyat geriye çekiliyor, varsa yukarıya. Bu durum anlık gelişiyor. Arz talebin dışında, ihracat ve iklim şartları da fiyatlar üzerinde etkili oluyor.

Son Haberler

Elveda…

Yaşam İçin Gıda Haber Sitesinin Kurucusu, Genel Yayın Yönetmeni Sayın Metin Ertunç 20 Mayıs 2021 tarihinde geçirdiği kalp krizi...