Coğrafi işaretle etiketleme tarımsal üreticilere ürünlerini daha iyi bir fiyatla ihraç etme fırsatı getiriyor. Avrupa pazarında ürünleri çoğunlukla tanınmayan güneyli çiftçiler için bu çok önemli bir konu.
Afrika ve Asya’nın yerel ürünlerin korumalı coğrafi işaretler (PGI) sayesinde Avrupa’da bilinirliği artıyor. Coğrafi işaret etiketi, Güney ülkeleri için erişilmesi bile zor olan Avrupa pazarında, bu yerel ürünlerin rekabet edebilmelerini sağlıyor.
Kamboçya’nın Kampot biberi de bir kaç hafta önce bu etiketi alan ürünler arasında yerini aldı. Belli bir bölgeye özgü ve üretimleri farklı olan bu belli kaliteye sahip ürünlerin 28 Avrupa Birliğine üye ülkede tanınması üreticilerin ürünlerini on kata kadar daha fazla fiyatla ihraç etmesini sağlıyor.
EurActiv France internet sitesine konuşan Kampot Biberi Tanıtım Derneği (KPPA) Ecocert danışmanı Sarang Sok; “Coğrafi işaretler sayesinde üretim gerçekten arttı. Coğrafi işaretle birlikte kilosu 1.5 dolara satılan biberin fiyatının 15 dolara yükseldi.” açıklamasında bulundu.
On kat artış
Bu yerel biberin büyük bir kısmı Avrupa’ya ihraç ediliyor. Sok; “Kooperatifin ürettiği 63 tonun %70 kadarı bu yıl Avrupa’da satıldı. Gelecek yıl üretimin 140 tona çıkmasını umuyoruz.” açıklamasında bulundu.
Kampot biberinin sergilediği başarı diğer sektörlerdeki üreticiler için de ilham kaynağı oldu. Palm şekeri de AB’de coğrafi işaretli olmayı bekleyen ürünler arasında yer alıyor. Konu ile ilgili konuşan bir danışman; “Şu anda palm şekerinin Kamboçya’da coğrafi işareti bulunuyor, ancak Avrupa’da da coğrafi işaret almayı umut ediyoruz.” diyor.
Avrupa Birliğinde coğrafi işaretli ürün sayısı bugün 1,500’ün üzerinde ve bu ürünlerin çoğu Avrupa menşeili. Sadece Fransa (227), İtalya (282) ve İspanya (189) ürünlerinin toplamı coğrafi işaretli ürünlerin toplamının neredeyse yarısına yakın.
Güney ürünlerinin bilinirliği az
Ancak listede gelişmekte olan ülkelere ait az sayıda ürün bulunuyor. Kamboçya’nın Kampot biberi dışında Vietnam, Dominik Cumhuriyeti ve Tayland’dan sadece bir kaç ürün listede yer alıyor.
Şimdiye kadar Afrika’dan hiç bir ürün AB’de coğrafi işaret alamadı. Ancak bazı ülkeler bu durumu değiştirmek için çalışıyor. Tunus Teboursouk zeytinyağı ve Gine de Afrika’da coğrafi işaret sahibi Ziama-Macenta kahvesinin AB’de de tanınması için çalışmalarını sürdürüyor.
Fransa Kalkınma Ajansı PGI Projeleri Başkanı Aurélie Ahmim-Richard; “Coğrafi işaretlerin ulusal sistemde tanınması için bu ülkelerin yetkilileri ile birlikte çalışıyoruz. Aynı zamanda tıpkı Kampot biberinde olduğu gibi sektörler yabancı pazarlarda ürünlerinin kalitesinin tanınmasını arzu ediyor.” açıklamasında bulunuyor.
Bu çalışmalar bazen uzun zaman alabiliyor, gerekli idari zorlukların üstesinden gelmenin yanı sıra bu etiketlere sahip olmak isteyen üreticiler tüm üretim zincirleri boyunca gerçek bir iyileştirmeye gitmek durumundalar. Ahmim-Richard; “örneğin Tunus’da zeytinyağlarının depolanması konusunda problemler olduğunu ve bunun çözülmesi gerektiğini fark ettik” diyor.
Ancak bu işe atılan sektörler için sonuç harcanan emeğe değiyor. Program başkanı, “Coğrafi işaret sistemi aileler tarafından işletilen, yerel tarımsal alanları koruyarak Güney ülkelerine fayda sağlıyor.” yorumunda bulunuyor. Dünyanın bazı bölgelerinde istihdam ve insanların yaşamları büyük ölçüde bu küçük işletmelere bağlı durumda.
Afrika
Afrika’da coğrafi işaretlerle ilgili genel yasal düzenlemelerin oluşturulmasında önemli bir yol alındı. Ahmim-Richard; “Afrika ülkelerinin tümü değil ama pek çoğu coğrafi işaretleri tanıyan bir sisteme sahip. Afrika bu konuda oldukça gelişmiş organizasyonlara sahip.” açıklamasında bulunuyor.
Avrupa Birliği dışında, Afrika Fikri Mülkiyet Organizasyonu (OAPI) ile Afrika çeşitli coğrafi işaret sistemlerini tek bir çatı altında toplamaya başlayan tek kıta.
17 Afrika ülkesinin bir araya gelerek oluşturduğu OAPI ile ilgili AFD uzmanı; “OAPI Asya ülkelerinin oldukça önünde. Örneğin 17 ülkeden birinde coğrafi işaret alan bir ürün diğer 16 ülkede de hemen tanınıyor.” diyor.
Fransa, İsviçre ile birlikte coğrafi işaretlerin geliştirilmesini destekleyen ülkelerin başında yer alıyor.