AB’de coğrafi işaretli ürün piyasasının 55 milyar avroyu bulduğunu belirten Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, AB gıda ürünleri ihracatının yüzde 16’sını coğrafi işaretli ürünlerin oluşturduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Mehmet Çetin’e coğrafi işaretleme ve coğrafi işaretli ürünler konusunda açıklamalarda bulundu. Türkiye’de 189 ürünün coğrafi işaret tescili aldığını söyleyen Tekelioğlu, bunlardan 50’sinin tarımsal ürün olduğunu belirtti.
Coğrafi işaretleme sistemimizin kanun hükmünde kararname (KHK) ile düzenlendiğini ifade eden Tekelioğlu; “Ancak coğrafi işaretleme ile ilgili 20 yıldır bir kanun çıkartılamamıştır. Şu anda hazırlanan Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısı TBMM gündemindedir. Umarım, içinde coğrafi işaretleme ile ilgili bir bölümün de olduğu bu kanun yasalaşır.” diye konuştu.
Söz konusu tasarı yasalaştığında coğrafi işaretlemelerle ilgili çalışmaların daha da hızlanacağını vurgulayan Tekelioğlu, şöyle devam etti:
“Bu konuda 2015 yılında bir kırılma yaşandı. 4. Patent Ödülleri töreninde ilk kez Kayseri’ye, Türkiye’de en çok coğrafi işaret tescili almış kent ödülü verildi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, coğrafi işaretlemenin önemine dikkati çekerek, valilik, belediye ve odaları, bulundukları bölgelerin değerlerine sahip çıkmaya, bunları tescil ettirmeye davet etti. Ulusal tescilin yetmediğini, uluslararası tescilin de gerektiğini vurguladı. İlgi bu sene de devam etti. 5. Patent Ödülleri töreninde bir firma, coğrafi işaretleme konusundaki çalışmaları nedeniyle Cumhurbaşkanımızın elinden plaketini aldı. Ayrıca, Aydın’a da en çok Avrupa Birliği coğrafi işaret tescili başvurusunda bulunan kent ödülü verildi. Bu ödülleri çok önemsiyoruz.”
Türkiye’nin 2, Yunanistan’ın 103 tescilli ürünü var
Tekelioğlu, Türkiye’nin coğrafi işaret almış ürünlerini yurt dışında da tescil ettirmesinin önemli olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“AB’de coğrafi işaret almış 2 ürünümüz var. Bunlardan biri, 2013 yılında işaretlenmiş Antep baklavası, diğeri de 2016’da tescil edilen Aydın inciri. Yunanistan bizim yedide birimiz büyüklüğünde bir ülke, ama AB’de alınmış 103 tescili var. Oysa ülkemiz, yöresel ürünler bakımından son derece zengin, bu konuda büyük bir potansiyele sahip. Bu potansiyelin iyi değerlendirilmesi lazım.”
“Dış pazarlara ulaşmayı kolaylaştırıyor”
Türk Patent Enstitüsü’nün yaptığı çalışmada, Türkiye’de coğrafi işaret alabilecek bin 500 ürünün tespit edildiği bilgisini veren Tekelioğlu, şunları kaydetti:
“Şu anda coğrafi işaret alınanlar, bu rakamın ancak yüzde 7-8’sini oluşturuyor. Bu nedenle yolumuz uzun. Bir ürün coğrafi işaret aldığı zaman, fiyatı benzerlerine göre artıyor. Ürün daha fazla katma değer sağlıyor. Daha çok istihdam imkanı doğuyor. Coğrafi işaretin, kırsal kalkınmada son derece önemli işlevi bulunuyor. Üreticileri ve tüketicileri haksız rekabete karşı koruyor. Dış pazarlara ulaşmayı kolaylaştırıyor. Kısacası ekonomik hayatta son derece önemli rol oynuyor. AB’de coğrafi işaretli ürün piyasası 55 milyar avroyu buldu. AB gıda ürünleri ihracatının yüzde 16’sını coğrafi işaretli ürünler oluşturuyor. Örneğin Fransa’da coğrafi işaret almış peynirlerin fiyatı, diğer peynirlerden yüzde 65 daha yüksek.”
Tekelioğlu, Karaman’dan da Divle peynirinin coğrafi işaret alabilecek ürünler arasında olduğunu ifade etti.