Şef Aylin Yazıcıoğlu: “Kadın erkek ayrımının konuşulmadığı bir dünyayı hayal etmek istiyorum.”

0
945
Şef Aylin Yazıcıoğlu

TÜRSAK Vakfı tarafından düzenlenen 20. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali, Gastronomi Randevusu Bölümü filmlerinden “Mutfağın Tanrıçaları”nın 2 Aralık Cumartesi günü Salt Galata Oditoryum’da Şef Aylin Yazıcıoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen gösterimi büyük ilgi gördü.

Erkeklerin egemenliğindeki gastronomi dünyasında fark yaratmayı başaran kadınların hikayelerini anlatan “MUTFAĞIN TANRIÇALARI” (A LA RECHERCHE DES FEMMES CHEFS), Dominique Crenn ve Barbara Lync gibi Michelin yıldızlı şeflerden günümüzün genç yıldızlarına, dünyanın dört bir yanındaki kadın şeflerin hikayeleri üzerinden kadınların gastronomi dünyasındaki varlığını ve gücünü beyazperdeye yansıtıyor.

“Kadın erkek ayrımının konuşulmadığı bir dünyayı hayal etmek istiyorum.” sözleriyle filmin sunumuna başlayan şef Aylin Yazıcıoğlu; “Mutfakta zor olduğunu bildiğimiz bir mesleği hem kadınlar hem de erkekler seçiyor ve yapmaya çalışıyor. Pozitif de olsa bir ayrımcalık söz konusu. Hep düşündüm bunu. Ama mesleğin dışında bizim çektiğimiz başka sıkıntılar da var. Her meslekte olduğu gibi kadın haklarını da maalesef hep konuşmak zorundayız.” dedi.

Bir izleyicinin; “Türkiye’deki kadın şeflerin yaşadıklarını anlatır mısınız?” sorusuna Yazıcıoğlu şu yanıtı verdi;

“Öncelikle çok azız. Dünyada kadınlar ekonomik hayata bizden daha fazla katılıyorlar. Altını çizmek isterim; üretime demiyorum, ekonomik hayata diyorum. Çünkü Türkiye’de belki büyük şehirlerde bir kısım kadın evde kalarak ekonomik hayata farklı bir şekilde katılıyordur ama baktığınız zaman kadın bizim ülkemizde en üretken kişidir. Çocuk eğitimi onda, tarlaya bakmak onda, evinin geçimini sağlamak onda. Ve bunların tamamı bir meslek. Birçok mesleği yapıyor kadın aslında. Bizim mesleğe geldiğinizde ne oluyor? Kadın için meslek maalesef sayılmıyor. İtalya’da bir anne kültürü vardır. Erkek salonu idare ederken, kadın mutfaktadır. Bizde o yok. Kadınların profesyonel olarak mutfağa girmesi genç jenerasyonla başladı. Akşam servisi verilen bir restoransa hiç kadın yok diyebilirim. Aynısı Türkiye’de de karşımızda. Nedeni ise o saatte kadın çalışmaz. Restoranda işletmeciler de kadını istemez. Kendimden örnek vereceğim. Mutfakta genç bir kız çalışıyor, yanımda. Ümraniye’de oturuyor, bizim restoran ise Tophane’de. Gece 12’de servis bitiyorsa, O da sonrasında çıkıyor. Ben de ona soruyorum; ‘Annen baban nasıl izin veriyor kızım sana?’ Başına bir şey gelecek diye merak ediyorum. Erkek çocuklarına sormadığım soruyu kız çocuklarına soruyorum, kızların işi zor.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz