Yurt dışında Türk yemekleri denildiğinde akla gelen ilk lezzetin kebap olduğunu söyleyen Gastronometro Direktörü Maximilian Thomae; “Oysa Türk mutfağının kebabın yanı sıra pek çok önemli değeri bulunuyor. Türk mutfağının kebaptan ibaret olmadığını dünyaya anlatmalıyız” şeklinde konuştu.
Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) tarafından 12 Mart 2019’da ikinci kez düzenlenen Global GastroEkonomi Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen Metro Türkiye oturumunda, Türk Mutfağı konuşuldu.
Metro Türkiye Gıda Kategori Grup Müdürü Esra Özerkan ve Gastronometro Direktörü Maximilian Thomae’nin konuşmacı olarak katıldığı “Türk Mutfağı ve Değerlerine Sahip Çıkmak, Bir Şirketin Amacı Haline Nasıl Geldi?” başlıklı oturumun moderatörlüğünü gazeteci Cem Seymen üstlendi.
Oturum konuşmacılarından Gastronometro Direktörü Maximilian Thomae, Türk mutfağının gastronomi kimliğini oluşturup dünyaya tanıtmak için öncelikle yurt içinde farkındalık yaratmanın gerekliliğine dikkat çekti. “Türk mutfağının kebaptan ibaret olmadığını dünyaya anlatmalıyız” diyen Thomae şöyle devam etti:
“Coğrafi işaretli ürünlerdeki yolculuğumuza Taşköprü sarımsağı ile başladık. Bu proje bugün öyle başarılı bir noktaya geldi ki, bugün pek çok şef tariflerinde sarımsak yerine Taşköprü sarımsağı demeyi tercih ediyor. Taşköprü sarımsağı yalnızca ülkemizin değil, dünyanın önde gelen şeflerinin reçetelerine giriyor. Sözgelimi yurt dışında Türk yemekleri denildiğinde akla gelen ilk lezzet kebap oluyor. Oysa Türk mutfağının kebabın yanı sıra pek çok önemli değeri bulunuyor. Her şeyden önce binlerce yıllık kültürün mirası olan Anadolu lezzetlerimiz var. İşte bu noktada gastronomi dünyasının temsilcileri olarak elimizi taşın altına sokmalı ve gastronomi kimliğimizi oluşturarak tüm dünyaya duyurmalıyız. Biz bu kimliği yarattığımız takdirde, Türk turizmi doğal güzelliklerinin yanı sıra gastronomisiyle de ön plana çıkacaktır.”
Özerkan: “Türk mutfağı ve değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz”
Metro Türkiye olarak Türk mutfağı değerlerine sahip çıkmayı ve bu değerleri yöreselden evrensele taşımayı hedeflediklerini söyleyen Esra Özerkan ise bir yandan HoReCa profesyonellerinin çözüm ortağı olurken diğer yandan dünyanın en iyi beş mutfağından biri olduğuna inandıkları Türk mutfağının korunması ve geliştirilmesi için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Bu doğrultuda, coğrafi işaretli ürünlerden izlenebilirlik ve hayvan refahı çalışmalarına, kadın kooperatiflerinin desteklenmesinden genç şeflerin eğitimine kadar pek çok projeyi hayata geçirdiklerini söyleyen Özerkan; “Bunun yanı sıra, 2015 yılında Türkiye’nin ilk gastronomi keşif platformu olan Gastronometro’yu kurduk. Gelecek nesiller de görebilsin diye Türk mutfağı ve değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.