TURYİD gastronominin ekonomik önemini ve kalkınmaya katkısını ortaya koymak için uluslararası zirve düzenliyor. Gastronomi konusunda dünya markası olan ülkelerin temsilcileri 29 Mart’ta İstanbul’da Global Gastroekonomi Zirvesi’nde bir araya gelecek.
Günümüzde ekonomik kaynakları ve üretimleri yetersiz ülkeler bile kültüre dayalı sektörleriyle markalı küresel kentler yaratarak ve istihdam artırarak büyüyorlar. Bu yüzden tasarımdan mimariye, televizyon dizilerinden dijital oyunlara, müzelerden festivallere, el sanatlarından mutfak ve gastronomiye uzanan sektörler artık ekonominin yaratıcı endüstrileri olarak tanımlanıyorlar.
Türkiye Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği TURYİD; gastronominin Türkiye’de de yaratıcı endüstrilerden biri olarak algılanması ve ülke ekonomisini büyüten, kaynak yaratan bir endüstri olarak kabullenilmesi için Global Gastroekonomi Zirvesi adıyla çok önemli bir konferans düzenliyor.
Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde 29 Mart’ta yapılacak zirvenin açış konuşmasını UNCTAD (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı) Genel Sekreteri Mukhisa Kituyi yapacak. Aralarında gastronominin de yer aldığı kültüre dayalı sektörler için “yaratıcı endüstriler” kavramı ilk kez UNCTAD tarafından gündeme getirilmişti. Genel sekreterin açış konuşmasında örgütün bu konudaki görüş ve yaklaşımlarını anlatması bekleniyor.
Zirvede son yıllarda dünya gastronomi haritasına yerleşen ya da yerini güçlendiren ülkeler; Peru, Danimarka, Güney Kore, İngiltere, Amerika, İspanya’nın bu başarıya ulaşırken yaşadığı süreç ve devlet politikaları, tarım, ekonomi, turizm arasındaki görünmeyen iş birliği gibi konular, gastronomi alanında ülkeleri öne taşıyan toplumsal başarı hikayeleri; bu başarılarda payı olan, ya da bu amaçla kurulmuş yapılarda yöneticilik yapan kişilerin sunumlarında yer alacak.
Zirveye ilişkin açıklamada TURYİD’in, gastronomiyi ekonomik kalkınmanın en yeni kaldıracı olarak gördüğü ve Türkiye’nin gündemine Gastroekonomi zirvesiyle taşıyarak büyüme politikaları arasında sayılmasını istediği belirtildi. Buna gerekçe olarak da gastronominin hem iç hem de dış turizmin katma değeri yükselerek çeşitlenmesi, ülke mutfakları ve gıda ürünlerinin katma değeri yüksek ihraç ürünlerine dönüşmesi, şehirlerin markalaşması ve gastrodiplomasi olanaklarını sağlaması gösterildi.