yerli tohum

Tarsus Belediyesi, yerli tohumlar ile organik tarımı teşvik etmek amacıyla başlattığı ‘Ata Tohumu’ projesi kapsamında yerli tohum marul fidelerinin dağıtımına başladı. Bugüne kadar vatandaşlara ücretsiz dağıtılan yerli tohum marul fidesi 200 bine ulaştı.

Yeni yılda döner sermaye ücretlerini yüzde 25 artıran kararla birlikte, tek bir tohum çeşidinin sadece tescil edilmesi için 12 bin TL ila 30 bin TL arasında döner sermaye ücreti ödemek zorunda kalacaklarını belirten Akcan; “Resmi enflasyonun iki katı oranındaki bu artışı biz kendimize izah edemiyoruz.’’ dedi.

10’uncu Boğaziçi Zirvesi’nde düzenlenen Gastronomi Paneli’nde konuşan gazeteci ve Yemek Kültürü Yazarı Ahmet Örs, Türkiye’de gastronomi şehri olmaya çalışan ya da olduğu sanılan şehirler bulunduğunu ancak henüz hiç birinin bu seviyeye ulaşmadığını söyledi. Bu çabaların genellikle belediyelerin sırtına yüklendiğini söyleyen Örs, gastronomi ülkesi ve şehri olabilmenin ilk adımının “ata tohumu” kullanmaktan geçtiğini savundu.

TÜRKTOB Başkanı Savaş Akcan, genetik kaynaklarımızın korunması, toplanması, saklanması ve sektörümüzün kullanımına sunulması amacıyla yürüttükleri “Tohumun İzinde” projesiyle şu ana kadar 171 yerel çeşidi ülke gen bankamıza kazandırdıklarını açıkladı.

Tohum ithalatına yönelik eleştirilere ilişkin, “Bardağın hep boş tarafından bakılıyor.” diyen Bakan Pakdemirli; yerli tohumda yıllık üretimin 145 bin tondan 1 milyon 50 bin tona çıktığını, ithal ikamesini karşılama oranının ise yüzde 45'lerden yüzde 85'lere kadar yükseldiğini vurguladı.

Niğde Patates Araştırma Enstitüsü’nde yerli patates tohumu Nahita'nın hasadını yapan Bakan Fakıbaba, Enstitüde 8 çeşit yerli tohum üretildiğini belirterek; “Bizim ortalama olarak, yılda patates tohumu ithalatına vermiş olduğumuz para 22 milyon dolar. O 22 milyon doların yüzde 80'ini biz halletmişiz, artık bundan sonra ihracata biz geçeceğiz.” şeklinde konuştu.

Tohumlar, gıdaların ham maddeleri. Sağlıksız bir tohumdan, sağlıklı bir gıda üretilemez. Dolayısıyla gıda ile ilgili her konuda olduğu gibi "tohum" konusunda da son derece hassas olmamız gerekiyor. Hassasiyetimizin diğer yönünde ise bu ülkedeki üretimin miktarı ve kalitesi olmalı. Kendi ürünlerimiz hakkında çıkarılan mesnetsiz dedikoduların hem tarımımıza hem de ihracatımıza darbe vuracağı unutulmamalı.

Bilgi kirliliği had safhada. Tohumu tartışırken bile siyasi, dini, milli, sosyal, ticari vs. tarafgirliklerimiz ve karşıtlıklarımız ön planda. Paylaşımlara baktığımda "yerli tohum, standart tohum, dededen kalma tohum, hibrit tohum, ıslah edilmiş tohum, genetiği değiştirilmiş tohum" terimlerinin bile birbirine karıştırılmış olduğunu görüyorum. Dolayısıyla aynı terimi kullanan insanların çoğu aslında farklı şeylerden bahsediyorlar.

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “Yerli tanka verilen destek, yerli tohuma da verilmeli.”