spor

Yaz mevsimiyle beraber dış mekanlarda yapılan sporlar hayatımızda daha fazla yer almaya başladı. Açık havada gerçekleşen koşular, tenis maçları, bisiklet turları ve havuz sporları yaz aylarının vazgeçilmezlerinden oluyor. Ancak dikkat!

Havaların ısınmasıyla birlikte açık havada egzersiz cazip hale gelirken, sıcak ve nemli havada yapılan egzersizler vücut sıcaklığını daha da artırdığı için dikkatli olmak gerekiyor.

Pandemi, bir hafta ile başladı ve iki ayı aşkın süredir evlerdeyiz. Spor salonundan, sosyal ortamlardan uzak kaldık. Bu durum hepimizi hem fiziksel hem de mental olarak kötü etkiledi. Ancak ne olursa olsun tekrar spor rutinimize dönmeliyiz.

Koronavirüs günlerinde birçok konuda geçmişe göre farklılıklar yaşıyoruz; dizileri tükettik, temizlik, uyku ve sosyal medya kullanım sürelerini arttırdık. Bu süreçte herkesin aklında tek bir soru var: Hayat ne zaman normale dönecek?

Adeta bir “Maskeli Balo” sendromu sardı dünyayı...yeni yeni tasarımlarla koruyucu aparatlar, aksesuarlar hızla gelişiyor, sanki bu virüs bizimle daha uzun yaşamaya niyetli gibi... Acaba dünyadaki “Maskeli Balo” sendromu daha ne kadar tetiklenmeye devam edecek...

Ramazan ayının, coronavirüs salgını nedeniyle kendimizi gönüllü karantinaya aldığımız bu günlere denk gelmesi psikolojik olarak hepimizi zorluyor. Hem zinde kalmak hem de psikolojik açıdan kendimizi iyi hissetmek için spor yapmamın önemi arttı. Uzmanlar, oruç tutmanın egzersiz yapmaya engel olmadığını söylüyor ancak saatleri konusunda uyarıda bulunuyor.

Hem stresten hem de hareketsiz kalmaktan hızla etkilenen bel bölgesi, bize evde kaldığımız zamanı zehir edebilir.

Evde egzersiz yapma fikri, çoğu kişiye çok mantıklı ya da efektif gelmiyor olabilir. Ancak evde hareketsiz kalmamak gerektiğini de unutmamak gerekir.

Tüm dünyada hızla yayılan koronavirüs salgınına karşı alınması gereken önlemler arasında bağışıklığı güçlendirmenin en önemli unsurlardan biri olduğu belirtiliyor.

Bel ile ilgili sorunların en bilineni de fıtık olduğu için her ağrıyı fıtık zannediyoruz. Oysa hiç de öyle değil.