Slow Food

Gastronomi alanındaki yenilikçi fikirler, Balıkesir Gastronomi Şehri Olma Yolunda projesi kapsamında, Gastronomik Fikirler Maratonu’nda yarışıyor.

Narlıdere’nin yerel lezzetlerini markalaştırarak hem Türk hem de Dünya Mutfağına sunmak hedefiyle yola çıkan ve Narlıdere Belediyesi’nin desteğini de arkasına alan Narlıdere’nin gıda sektöründeki yerel dinamikleri, İtalya’dan gelen onayla resmen Slow Food’a üye oldu.

Tüm dünyada iyi, temiz ve adil gıda için çalışmalar yürüten Slow Food, İzmir ve çevresindeki zeytin ormanlarında bölgeye özgü erkence türü zeytinlerden üretilen zeytinyağını, küçük üreticileri ve kaliteli doğa dostu üretimleri korumak için geliştirilmiş bir ürün tescil modeli olan “presidium” olarak tescilledi.

Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Ayfer Yavi’nin yazdığı “Bir Dünya Börek” kitabı, Orta Asya toplumlarının göçlerle yayarak kültürümüze kazandırdığı yufka ve börekleri konu alıyor.

Gastronom Pelin Dumanlı: “Sakatat, saray mutfağında da sıkça kullanılıyordu. Günümüzde de sokak yemeği denildiğinde akla gelen ilk şey ciğerli pilav, Arnavut ciğeri ve kokoreç gibi sevilen çeşitlerle karşımıza çıkıyor. Sakatat unutmayın ki başlı başına bir kültürdür.”

Yemek Araştırmacısı Nedim Atilla, “Slow Food” yemek kültürünün hızlanan hayatlara paralel olarak dönüştüğü ve unutulmaya başladığı zamanımızda herkesi yavaşlamaya davet ettiğini belirtti. Atilla, hızlı hayatın mutfak temelinden sorgulanmasıyla dönüşümün başlayacağını düşünen bu hareketin temelde “İyi, Temiz ve Adil” olmak üzere 3 prensibi bulunduğunu kaydetti.

Slow Food üyeleri tarafından her yıl 10 Aralık'ta kutlanılan Terra Madre (Toprak Ana) günü nedeniyle Türkiye'nin Cittaslow Başkenti Seferihisar'ın Beyler Köyü'nde kutlama programı düzenlendi.

BCFN Başkan Yardımcısı Luca Virginio: “815 milyon insan ya da başka bir deyişle dünya nüfusunun yüzde 11'i açlıkla mücadele ediyor… BM'nin 2030 gündeminde belirtilen sürdürülebilirlik hedeflerini gerçekleştirmek istiyorsak, gıda modellerimizi yeniden düşünmemiz gerekiyor.”