meme kanseri

Dünya COVID-19 salgınıyla meşgul, ancak çağımızın önemli hastalıklarından biri olan kanserde 2020 yılında artışlar yaşandı. 15 Aralık’ta Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) Dünya Kanser İstatistiklerini açıkladı. Bu istatistiklerde 185 ülkedeki 36 kanser tipi ile ilgili 2020 yılı bilgilerine yer verildi. Buna göre 2020 yılında 19.3 milyon hastaya yeni kanser tanısı konuldu, 10 milyon kansere bağlı ölüm gerçekleşti.

Meme kanseri erken saptandığında ölüm oranları belirgin olarak azalıyor ve erken tanıyla meme koruyucu cerrahi tedaviler mümkün oluyor. Öyle ki sadece memede sınırlı meme kanseri tanısı alan kadınlarda hastalıksız 5 yıllık yaşam şansı yüzde 90’ın üzerinde oluyor. İşte bu noktada pek çok kadının aklına şu soru takılıyor: Erken tanı için neler yapmalıyım?

Prof. Dr. Fatih Aydoğan, meme kanseri ile ilgili toplumda doğru bilinen çok sayıda yanlış olduğunu belirterek, bu konuda bilinçlenmenin önemine dikkat çekti.

Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Kanser Araştırma Fonu’nun 2018 rakamlarına göre, dünyada en sık görülen kanserlerin başında sırasıyla; akciğer, meme, bağırsak, prostat ve deri kanserleri geliyor. Türkiye’de kadınlarda meme, tiroit ve bağırsak kanserleri en sık görülen kanserler olarak sıralanırken; erkeklerde ise akciğer, prostat ve kolorektal kanserler başı çekiyor.

Kadınlarda en çok görülen kanser türü olan meme kanserinde genetik nedenlerin yanında çevresel faktörler de etkili oluyor. Meme kanserinin kadınlarda görülme oranının 13 kadında birden 8 kadında bire yükseldiğini belirten Prof. Dr. İlhan Sungur, 20 yaşın üzerindeki her kadının kendini ayda bir muayene etmesi ve 40 yaş üzerindeki kadınların da mamografi çektirmesi gerektiğini söyledi.

Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu ve kadınlarda kansere bağlı ölümlerde ikinci sırada yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Mehmet Eser, "Günlük kullanılan deodorantların mümkünse tenimize temas etmesinden, özellikle koltuk altlarına uygulanan roll-onları uzun süre kullanmaktan kaçınmak gerekir” şeklinde konuştu.

Meme kanseri, Türkiye ve dünyada kadınların en çok karşılaştığı kanser türü. En fazla 40 - 50 yaş ve sonrasını etkileyen kanserin nedeni hala tam olarak bilinmese de, hastalığın oluşumunda ailevi ve genetik eğilim, yaşam tarzı, düzensiz beslenme ve fazla kilolar gibi birçok faktörün etkisi olduğu biliniyor. Alınacak bazı önlemler ise meme kanserinden koruyabiliyor. En etkili önlemler arasında sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak yer alıyor.

Sağlıklı bir yaşamın temelini sağlıklı beslenme oluşturuyor. Yapılan araştırmalara göre bazı besinlerin özellikle 35 yaş sonrası kadınlar için oldukça faydalı olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ulaş Özdemir, “Çilek, ahududu, böğürtlen ve kızılcık gibi meyveler anti kanserojen özelliği ile meme, mide ve bağırsak kanseri risklerini azaltıyor” dedi.

MEMEDER Yönetim Kurulu Üyesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Beyza Özçınar, meme kanserinden koruyan ve meme kanseri tedavisinde olumlu etkileri olduğu belirlenen son araştırma sonuçlarını açıkladı. Araştırma sonucuna göre özellikle soya içeren gıdalar, bazı sebze, meyve ve baharatların tüketimi sayesinde bazı meme kanseri tiplerinde azalmalar görülüyor.

Kimi uzmanların iddiasına göre sütyen, memeyi sıktığı için hem kan ve lenf dolaşımını etkiliyor, hem memeden toksin atılımını engelleyerek meme kanseri riskini artırıyor. Peki, bu doğru mu? Dahası buna ilişkin yapılan bilimsel araştırmalar ne söylüyor?