hareketsizlik

Bu dönemde; COVID-19 salgını ve evde eğitim nedeniyle ev ortamında daha çok vakit geçiren çocuklar, hareketsizlik ve sürekli yemek yeme gibi nedenlerle obezite riskiyle karşı karşıya kalıyor.

Covid-19 pandemisi, evde karantina günlerinde hareketsizliğe bağlı olarak özellikle 65 yaş üstü bireylerin mevcut ağrılarında sıklığın ve şiddetin artmasına yol açtı. Sinir hücrelerinin hasarlanması sonucu ortaya çıkan nöropatik ağrılar, yanma, karıncalanma, uyuşma, keçeleşme olarak belli ediyor ve genellikle uzuvların uçlarında daha belirgin şekilde oluyor.

Türkiye’de her yıl yaklaşık 100 bin kişi kalp hastalıkları yüzünden hayatını kaybediyor. Beslenme önemli bir faktör ancak hareketsizlik en tehlikelisi. Kadınlar da erkekler de günde 6 saatini oturarak geçiriyor.

Özellikle büyükşehirlerde yaşayanların pek çoğunun ortak sorunu yorgunluk ve halsizlik… Buna bir de sürekli uyuma isteği, uyku hali eklenince kimi zaman günler çok zor geçebiliyor. 

168 ülke baz alınarak hazırlanan rapora göre dünya üzerindeki yetişkin bireylerin yüzde 27,5’inin yeterince hareket etmediği anlaşılırken, Türkiye’de bu oranın kadınlarda ve erkeklerde farklı seyrettiği ortaya çıktı.

Dış uyaranların açık olması, televizyon karşısında ya da bilgisayar başında yemek yemek ve en çok da ebeveynlerin çocukları oyun parkında oynarken ya da televizyon karşısında iken doyma hissiyatlarının önüne geçerek ağzına yemek vermesi en sık karşılaşılan ve obeziteye yol açan yeme bozukluğu sebepleri arasında yer alıyor.

Uzman Klinik Psikolog İpek Gökozan “Diyet ile psikoloji arasında doğrudan bir ilişki var. Zayıflarken doğru beslenme ve egzersiz kadar psikoloji de önemli bir rol oynuyor. Çoğu zaman diyeti, psikolojik bariyerleri aşamadığımız için bozuyoruz. Zihniniz sizi kandırmaya çalışacak, buna izin vermeyin” diyor.

Vücudun farklı bölgelerinde ortaya çıkan ödemler yaz aylarında artış gösteriyor. Ödemin ayrıca çeşitli hastalıkların habercisi olabildiğini ve ödeme yol açan durumun iyi araştırılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Ayrıca az hareket etmek, fazla kilo, diyabet, tuzlu ve karbonhidrattan zengin beslenme gibi durumlar ödemi tetikliyor. Ödem, depresif kişilerde daha çok görülüyor” açıklamasında bulundu.

Uzmanlara göre oturduğunuz her saat için yapacağınız 5 dakikalık yürüyüş, kalp-damar hastalıklarından, beyinde oluşabilecek pıhtıdan, varisten, kemik erimesi ve kireçlenmeden, omurilik sisteminde yaşanacak bozukluğa kadar birçok hastalıktan korunmaya yardımcı oluyor.

Pek çoğumuz için yaşlılık; kronik hastalıklarla mücadele anlamına geliyor. Oysa yaşamımızın bu yeni sayfasında kronik hastalıkları dert olarak görmeyip, onunla veya onlarla barışık yaşamak mümkün! Üstelik hiç de zor değil.