COVID-19

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19) nedeniyle mümkün olduğunca dışarı çıkmıyor, hatta evden çalışıyoruz. Koronavirüsün oluşturduğu kaygı, sürekli evde kalmanın yol açtığı can sıkıntısı gibi etkenler nedeniyle son günlerde dert yandığımız ve çözüm bulmakta oldukça güçlük çektiğimiz bir sorun var; “tatlı krizleri”.

Neredeyse dünyanın her yerinde insanların karantinaya girmesi ve tüketim alışkanlıklarının online mecralara kayması, perakendecileri zor bir sınavdan geçiriyor.

İyimser bir beklenti ile şunu ifade etmek istiyorum; bu kriz insanların, şirketlerin, devletlerin kendilerine çeki düzen vermesi ve bundan sonrahayatlarına daha insancıl, eşitlikçi ve bütüncül şekilde devam etmesi için önemli bir fırsat, hatta bence EN ÖNEMLİ FIRSATTIR!..

Koronavirüs salgını sebebiyle bazı özel hastanelerin, covid-19 hastalarından fark ücreti ya da test, yoğun bakım ve sonrasındaki hizmetler için fahiş ücretler talep ettikleri yönünde iddialar gündemden düşmüyor. Sözleşme Hukuku Uzmanı Doç. Dr. Umut Yeniocak, pandemi sürecinde özel hastaneler tarafından sigorta dışında ilave ücret talebiyle karşılaşan kişilerin yargı yoluna başvurmaları halinde, Anayasa Mahkemesi ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi aşamasında sonuç alacaklarını belirtiyor.

Koronavirüs (COVID-19) nedeniyle evde kaldığımız şu günlerde pek çok kişinin yaşadığı doymama hissi ile daha fazla yemek yeme isteğinin bilimsel bir açıklaması var.

El yıkama, kendimizi ve sevdiklerimizi korona virüs (COVİD-19) gibi enfeksiyonlardan korumakta ve mikropların yayılmasını engellemekteki en önemli adımlardan. Ancak sık el yıkama, vücudumuzun en büyük organı olan ve bağışıklık sisteminin önemli bir üyesi olan deride çeşitli sorunlara yol açabilir.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: “Türkiye, 1990’lardan beri bir şişe bile sıfırdan başlayarak aşı geliştirmemiş bir ülke. Aşıyı bulmak da yetmeyecek. Buldunuz diyelim, etkin mi değil mi diye insan ve hayvan çalışmaları yapmak lazım. Etkili oldu diyelim, üretmek lazım. Milyonlarca doz aşı üretecek bir kapasitemiz henüz yok.”

Alışveriş ve eğlence alanlarına en çok ABD vatandaşları gitti. Hollanda işe en çok giden ülkeyken, evde en çok kalan ülke İtalya oldu. En az toplu taşıma kullanan ülke ise İspanya.

Ekonomist Emre Alkin, küresel salgının ekonomik anlamda hayatımıza etkilerini Radyo Trafik canlı yayınında Cezayir Doğan’a anlattı. “2020 yılını unutun” diyen Alkin, piyasaların bu süreci atlatmasının 16-17 ayı alabileceğini belirtti.

Ziraat Mühendisleri Odası, tarımsal faaliyette bulunan üreticilere verilen her türlü desteğin olumlu olduğunu, ancak bununla birlikte, tarım ve gıda sektörünün yapısal sorunlarına yönelik bütüncül önlemler alma yerine, alınan parçacı güncel önlemlerle sorunların çözümüne ilişkin bazı konu başlıklarında kamuoyunda ciddi kuşkular oluştuğuna dikkat çekti.