anne sütü

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu AHEF, bebeğinizi doğar doğmaz emzirmenizi öneriyor. AHEF Başkanı Dr. Özlem Sezen, bebeğin hayata tutunması için en önemli besin olmanın yanı sıra bir aşı gibi koruyucu faktörler içeren anne sütünün eş değeri olmadığını vurguluyor.

Bebeğin büyüme ve gelişmesi için gerekli olan protein, yağ, demir, vitamin gibi her türlü besin değerini içerdiği için ilk 6 ay sadece anne sütü alması yeterli oluyor.

Çoğunlukla yaz aylarında fazla kilolardan hızla kurtulma isteği yaygınlaşırken, çiçeği burnunda anneler de kısa sürede eski formlarına dönebilmek için sabırsızlanıp zayıflamaya yönelik diyetler uygulayabiliyor. Oysa bu durum annenin yanı sıra bebeğe de ciddi zarar verebiliyor.

Anne sütünün, anne ve bebek açısından pek çok faydası bulunuyor. Bu nedenle doğumdan hemen sonra bebeklerin anne sütü ile beslenmesi ve bunun ilk altı ay yalnızca anne sütü ile devam etmesi öneriliyor. Bebeğin 6’ıncı aydan sonra anne sütüne ek olarak destek gıdalar ile beslenme programının oluşturulması ve sürecin de 2 yaşına kadar devamı önem taşıyor. Çünkü bebek, anne sütü ile ne kadar uzun süre beslenirse yararı o kadar fazla ve kalıcı oluyor.

Uzman Doktor Dicle Çelik, bağışıklık hücrelerinin yüzde 70’inin bağırsaklarda yer aldığını ve doğumdan sonraki ilk 2 yılın bebeklerin bağışıklık sistemlerinin gelişimi açısından çok önemli olduğunu söyleyerek, “Bağışıklık sisteminin gelişimi için anne sütü içeriğinde yer alan prebiyotikler en önemli beslenme kaynağından biridir.” dedi. Bebek beslenmesi ve bağışıklık konusunda annelere yönelik önemli bilgiler paylaşan Uzman Doktor Dicle Çelik, prebiyotiklerin bebeklerin bağırsak sisteminde yer alan faydalı bakterilerin gelişimini desteklediğine ve bağışıklık sisteminin gelişiminde önemli rol oynadığına dikkat çekti. “Bebeklerde bağışıklık sisteminin doğru gelişimi çok önemli” Bebeklerin tam olarak gelişmemiş bir bağışıklık sistemi ile doğduklarına ve bağışıklıklarının zamanla olgunlaştığına dikkat çeken Çelik, “Bağışıklık hücrelerinin yüzde 70’i bağırsaklarda yer alır. Dolayısıyla doğumdan sonraki ilk 2 yıl, bebeğin bağışıklığının doğru gelişmesi çok önemlidir. Bebeğin sağlıklı gelişebilmesi için anne sütü en önemli besin kaynağıdır.” dedi. “Prebiyotik ve postbiyotikler faydalı bakterileri destekliyor” Uzm. Dr. Dicle Çelik, prebiyotiklerin bebeklerin bağırsak sisteminde yer alan faydalı bakterilerin gelişimini destekleyerek bağışıklık sisteminin gelişiminde önemli rol oynadığına dikkat çekti. “Postbiyotikler”den de bahseden Çelik; “Prebiyotikler, bağırsaktaki yararlı bakterilerin sayısını artırır ve zararlı bakterilerin oluşumunu da önlemeye çalışır. Postbiyotikler de, yararlı bakterilerin yan ürünleridir ve çoğalmalarını destekler. Bu iki madde de anne sütünde bulunur. Anne sütü yokluğunda ya da eksikliğinde ise erken ek gıdaya başlamamalı, doktorunuza danışarak çocuk devam sütleri ile bebeğinizi beslemelisiniz. Prebiyotik ve postbiyotik ilaveli çocuk devam sütleri ile bebeğinizin bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olabilirsiniz.” şeklinde konuştu.

“İlk 1000 Gün Araştırması”nın sonuçlarına göre, her 10 anneden 4’ü bebeklerini 19-24 ay arası emziriyor. Annelerin yüzde 29’u ek besine geçerken yoğurdu, yüzde 26’sı ise meyveyi tercih ediyor. Bununla birlikte annelerin yüzde 97’si, bebeklerinin sağlığı için aşıya önem verdiğini belirtiyor.

Anne sütünden hijyene çocuğunuzun bağışıklık sistemini güçlendirecek öneriler…

Bebeklerin doğumdan itibaren ilk 6 ay boyunca sadece anne sütü ile beslenmesi gerektiğini, bu süreçte su dahi vermemenin önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, tamamlayıcı gıdalara geçiş konusunda da annelere tavsiyelerde bulundu.

Emziren anneler gün içinde süt salgılamak için ortalama 500 kcal daha fazla harcıyor. Diyetisyen Seçil Kenar, kalori kaybını desteklemek için emziren annelerin her yemekte kan şekerini ayarlayacak çorba, bulgur, tam buğday ekmeği gibi sağlıklı karbonhidratlar tüketmelerini öneriyor. 

Altın değerindeki anne sütü, fiziksel büyümeye katkısı dışında, bebekleri psikolojik olarak da güçlendiriyor. Öte yandan uzmanlar, bebeğini uzun süre emziren annelerde meme kanserine daha az rastlandığına dikkat çekiyor.