15.6 C
Ankara
Perşembe, Kasım 21, 2024

Ali Osman Mola

İşletme büyüklüğü bakımından hayvancılığımız

Geçinebilseydi, çiftçiliği terk eder miydi? Etmezdi. Kimse yeterli kazanç elde ettiği işini terk etmez. Yeni talipler de çıkmamış. Yeterli kazanç elde edilebilseydi, hayvancılık işinin yeni talipleri olurdu.

Covid 19: Şimdi bal ve propolis zamanı

Balın besleyici değeri ve vücut direncine olan katkısı zaten biliniyordu, Covid 19 vesilesiyle tescillendi. Bu şartlarda, doğal olarak, bal ve propolise olan talep arttı. Bana göre talep, artışa rağmen, olması gerekenin çok altında. Bal ve diğer arı ürünlerinin beslenmemizde kesinlikle daha çok yeri olmalı. Peki, bu konuda neler yapılıyor ve yapılmalı?

Vatandaşın müthiş faiz hesabı!

Malumunuz olduğu üzere yönetenlerimiz, özellikle coronavirüs sürecinde, ekonomiyi canlandırmak için ev ve araba başta olmak üzere bazı sektörlerden yapılan alışverişler için ucuz kredi uygulaması başlattı.

Vekâleten kurban kesimi ve çok tuhaf fiyatlar

"Kurbanlık fiyatları" ile ilgili yazılarım artık klasik oldu ama ben, aradan uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen vekâleten kurban kesen kurum ve kuruluşların ilan ettiği kurbanlık fiyatları arasındaki farkın nereden kaynaklandığını bir türlü çözemedim.

Tarımımız için büyük tehdit: Tarla satışları

Son 16 yılda yaklaşık 3,5 milyon hektar tarım arazisini (yaklaşık Konya ili kadar) tarım dışı amaçlara tahsis etmiş olan bir ülkede, bu virüs hengâmesinde kaybedeceğimiz tarım topraklar için endişelenmek, arsa ve tarla satışlarının tarımımız için büyük ve ciddi tehdit oluşturduğunu söylemek kehanet olmaz herhalde.

En önemli mal, gıdadır

Maalesef bugün, ekonomik krizde yakalandığımız koronavirüs sorununun, fiyatların ötesine geçerek gıda üretim ve dağıtım sorununa da sebep olacağı anlaşılıyor. Özellikle de virüsün ikinci dalgasına muhatap olmamız durumunda. Nitekim daha şimdiden, sosyal izolasyon ve lojistik aksamalar sebebiyle gıda kaybında artış olduğu haberleri yapılmaya başlandı bile. Ne yazık ki halkın önemli bir kısmının virüsten koruma ve korunmada dikkatsiz davranması, ikinci dalga tehdidinin hiç de uzak olmadığı anlamına geliyor.

Madem verim artıyor, maliyetler niçin düşmüyor?

Verim artışıyla birlikte maliyetin düşeceği, ekonomi bilimi bakımından "iki kere ikinin dört etmesi kadar" kesin bir doğru. Gelin görün ki Türkiye'deki gıda maliyetleri söz konusu olduğunda verim artışı maliyeti düşürmüyor yani iki kere iki, dört etmiyor.

Gıda enflasyonu niçin düşmüyor?

Aşağıdaki paragrafı yazalı 7 yıldan fazla zaman geçmiş: "Üretimi yetersiz ve girdileri de dâhil dışarıya bağımlı olduğumuz gıda ürünlerinde önemli fiyat artışları bekliyorum. Bu noktada, fiyat artışlarından öncelikle temel gıda maddelerinin etkileneceğini vurgulamakta fayda var." Geçen zaman içinde maalesef bu öngörülerimi değiştirmemi gerektirecek hiçbir gelişme olmadı. Son açıklanan gıda enflasyonu rakamları da dâhil.

Gündemimdekiler

Koronavirüs günlerinin bize öğretmiş olduğunu umduklarımın başında "tarımın ve çiftçinin önemi" geliyor. Bu süreçte, açlık korkusunun virüs korkusunun önüne geçtiğini gördüm. O kadar ki iki günlük sokağa çıkma yasağı marketlere akın etmemize sebep oldu.

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak mı? (Koronavirüs notlarım)

Koronavirüs günlerinde en çok duyduğum cümle bu desem yanlış olmaz herhalde: "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak." Şahsi fikrim tam tersidir. Hayat normale döndüğünde, insanlar da devletler de yavaş yavaş eskisi gibi olacak.
- Advertisement -spot_img

Latest News

Elveda…

Yaşam İçin Gıda Haber Sitesinin Kurucusu, Genel Yayın Yönetmeni Sayın Metin Ertunç 20 Mayıs 2021 tarihinde geçirdiği kalp krizi...
- Advertisement -spot_img