Yıldız Teknopark Kuluçka Merkezi’nde faaliyetlerine sürdüren Biolive tarafından zeytin çekirdeklerinden üretilen çevreci biyoplastikler; otomotiv iç panel üretimi, elektrik-elektronik, gıda ambalaj ve oyuncak gibi sektörlerde hammadde olarak kullanılıyor. Petrol ve türevlerinden üretilen mevcut plastiklere karşın zeytin çekirdeğinden üretilen biyoplastik katkılı hammadde doğada tamamen yok oluyor.
Petrol kaynakları azalmaya devam ederken ve petrol türevli plastikler de insan ve çevre sağlığını olumsuz etkilemeyi sürdürüyor. Araştırmalar, deniz canlılarının %50’sinin bünyesinde plastik atıklara rastlandığını gösteriyor. Bu ürünleri tüketenler de plastik maddelerin zararlarına maruz kalıyor. Mevcut plastiklerin doğada en az 450 yıl içinde kaybolduğunu gösteren araştırma sonuçları alternatif hammaddelerin önemine de işaret ediyor.
2030’da plastik pazarının %40’ını biyoplastik oluşturacak
Petrol ve türevlerinden üretilen plastikler yerini biyoplastiklere bırakmaya başladı. Geçtiğimiz yıl itibariyle biyoplastik ve biyoplastik katkılı plastikler 30 milyar dolarlık bir pazar oluşturdu. Bu artış hızı ve regülasyonların biyoplastiği zorunlu hale getirmesi sonucu, 2030 yılında plastik pazarının %40’ının biyoplastik pazarını oluşturacağı öngörülüyor.
Yıldız Teknopark Kuluçka Merkezinde kurularak Ar-Ge sürecinden üretim ve satış aşamasına gelen Biolive da biyoplastik granül katkılar üreterek kısa sürede yatırımcının ilgisini çekti. Vestel Venture’un liderlik ettiği turda 30 milyon dolar değerlemeyle aldığı yatırımla faaliyetlerine devam eden Biolive, yabancı rakiplerinden çok daha güçlü ve daha yüksek ısıya dayanan granüller üretiyor.
Amaç, Avrupa ve ABD biyoplastik pazarının en az %30’una ulaşmak
Hem zeytin çekirdeklerini hem de zeytinyağı atıklarıyla dünyada ilk kez kullanılan yenilikçi bir ürün oluşturduklarını açıklayan Biolive Kurucu Ortağı Duygu Yılmaz, “Ürünümüzle, Yıldız Teknopark ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nin düzenlediği girişim yarışmasında Start-up kategorisinde 1.lik kazanarak Silikon Vadisi’nde girişimcilik eğitimleri aldık. En büyük hedefimiz 2 yıl içerisinde Avrupa ve ABD biyoplastik pazarının en az % 30’una ulaşmak. Ayrıca, bugüne dek uluslararası alanda birçok ödül ve eğitime de hak kazandık” diyor.
Yurt dışı bağlantıları sayesinde Almanya, Çin ve İngiltere’ye ihracat yaptıklarını açıklayan Yılmaz, “Avrupa’da yeni satış kanalları oluşturacak anlaşmalar için görüşmeler yapıyoruz, 2018’de Los Angeles’ta uluslararası temiz çevre teknoloji alanında ülkemizi temsil ettik ve ülkelerarası ‘İleri Malzeme 1.lik Ödülü’ kazandık. Ürünümüz, ABD ve Avrupa’da birçok girişim kanalında yayınlandı ve çok fazla ilgi gördü” şeklinde sözlerine devam etti.
Üretim hacmini 4 katına çıkarmak için yatırımlarına devam eden Biolive, 2 yıl içerisinde üretim kapasitesini 5 katına çıkarmayı planlıyor. Daha yüksek dayanım gösteren biyoplastik üretimi için Ar-Ge yatırımlarına devam eden şirket, faaliyetlerini bu stratejide sürdürmeye devam ediyor.
Yıldız Teknopark, girişimcilik ekosistemine katkı sağlamaya devam edecek
Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Mesut Güner, “Artan çevre kirliliği, birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Özellikle doğada çözünmesi oldukça zor olan plastik maddeler insan sağlığına zarar verirken doğal kaynakların da kirlenmesine sebep oluyor. Biolive, geliştirdiği inovatif ürünüyle sektöründe bir ilk olma özelliği taşıyor. Kısa sürede yatırımcıların ilgisini çekmesi de bunun en güzel kanıtı. Yıldız Teknopark olarak teknoparkımız bünyesinde girişimciliği destekleyen bir iş ortamı yaratıyoruz. Türkiye’nin teknoloji üssü olarak Türkiye’nin girişimcilik ekosistemine katkılarımız kesintisiz devam edecek” diyor.