Tüketiciler şirketlerin doğru şeyi yaptığına inanmak istiyor

0
444
Yalnızlık, küresel boyutlara ulaşan ve özellikle genç kuşakta yaygın bir salgına dönüşmüş durumda. Z kuşağının yüzde 62’si “Sık sık kendisini yalnız hissettiğini” söylüyor.

Ford’un 2020 Yılı Trend Raporu, insanların dünyadaki değişimler karşısında bunalmış hissettiğini ve geçmişe göre markalara güvenme ve çevrelerindeki insanlarla bağlantı kurma konusunda daha fazla zorluk yaşadığını gösteriyor.

Ford’un bu yıl 8’incisini hazırladığı 2020 Yılı Trend Raporu, sürekli değişen bir dünyada kurumlara, markalara ve çevrelerindeki insanlara güven konusunda sıkıntı yaşayan tüketicilerin şirketlerin doğru şeyi yaptığına inanmak istediğini ancak bunun için net sebeplerin kendilerine sunulmasına ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor.

Rapor, insanların dünyadaki değişimler karşısında bunalmış hissettiğini ve geçmişe göre markalara güvenme ve çevrelerindeki insanlarla bağlantı kurma konusunda daha fazla zorluk yaşadığını gösteriyor.

Araştırmaya katılan yetişkinlerin yüzde 45’i sık sık kendisini yalnız hissettiğini belirtiyor. Bu da insanların kendilerini daha rahat ve bağlantılı hissetmelerine yardımcı olma konusunda şirketler ve markalar için fırsatlar bulunduğuna işaret ediyor.

Tüketiciler tüm dünyada iklim değişikliği konusunda endişeli ancak bu harekete geçtikleri anlamına gelmiyor. İklim değişikliğiyle mücadele için davranışlarında herhangi bir değişiklik yapmayanların yüzde 64’ü bir fark yaratacaklarına inanmadıklarını söylüyor.

Yetişkinlerin yüzde 58’i iklim değişikliğiyle mücadele konusunda çaresizlik duygularının baskın olduğunu belirtirken, yarısından azı elektrikli araç kullanma, ortak araç kullanımı, toplu taşımayı tercih etme gibi çevreci ulaşım yöntemlerini seçiyor.

Yetişkinlerin yüzde 60’ı beş yıl öncesine göre kullanılmış ürün almaya daha açık olduğunu belirtiyor.

Amerika, Asya, Avrupa ve Orta Doğu’da 14 ülkeyi kapsayan global araştırmada öne çıkan tüketici trendleri şöyle:

  • Yalnızlık: Yalnızlık, küresel boyutlara ulaşan ve özellikle genç kuşakta yaygın bir salgına dönüşmüş durumda. Z kuşağının yüzde 62’si “Sık sık kendisini yalnız hissettiğini” söylüyor.
  • Görünenin arkasına bakmak: Tüketiciler şirketlerin doğru şeyi yaptığına inanmak istiyor ama bunun için perdenin arkasını da görmesi gerekiyor. Yetişkinlerin yüzde 67’si bir kez güvenini kaybeden markanın tekrar kazanmasının mümkün olmadığını söylüyor.
  • Duruşu olan markalar: Markaların ürün bazlı bir anlayıştan çıkıp değer bazlı bir anlayışa geçmesi bekleniyor. Bununla birlikte satın alma davranışlarında bu etki görülmüyor. Yetişkinlerin yüzde 59’u markanın değerlerinden çok satın almanın uygunluğuna göre karar verdiğini belirtiyor.
  • Büyük umutlar: E-ticaret büyürken markalardan beklentiler de artıyor. Tüm dünyada yetişkinlerin yüzde 67’si geçmişe göre markalardan daha fazla şey beklediğini belirtiyor.
  • Yeşil paradoks: Tüketiciler tüm dünyada iklim değişikliği konusunda endişeli ancak bu harekete geçtikleri anlamına gelmiyor. İklim değişikliğiyle mücadele için davranışlarında herhangi bir değişiklik yapmayanların yüzde 64’ü bir fark yaratacaklarına inanmadıklarını söylüyor.
  • Kimlik önemli: Kimlik etrafında şekillenen konuşma ve dil evrim geçiriyor. Kimliğin hem gözle görünür niteliklerden hem de görünmeyenlerden oluşturulduğu görülüyor.
  • İkinci tur: İleri dönüşüm şirketleri yeniden satışı modernize ediyor. Sofistike ve alışveriş meraklısı kesimde yükselişe geçen bu hareketle birlikte moda, elektrikli aletler, elektronik, ev eşyaları gibi alanlarda kullanılmış eşyalar yeniden hayat kazanıyor. Yetişkinlerin yüzde 60’ı beş yıl öncesine göre kullanılmış ürün almaya daha açık olduğunu belirtiyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz