İş hukukunda kıdem ve ihbar tazminatı herkes tarafından bilinmesine rağmen kötü niyet tazminatı hakkında çok az şey biliniyor. Hâlbuki, bazen kıdem ve ihbar tazminatı almanın mümkün olmadığı hallerde dahi kötü niyet tazminatına hak kazanmak mümkün…
Hukuki danışmanlık hizmetleri sunan Avukat Oğuz Kara, iş hukukunu kötüye kullananlar ile ilgili bir yazı kaleme aldı.
İş hukukunda kıdem ve ihbar tazminatı herkes tarafından bilinmesine rağmen kötü niyet tazminatı hakkında çok az şey biliniyor. Hâlbuki bazen kıdem ve ihbar tazminatı almanın mümkün olmadığı hallerde dahi kötü niyet tazminatına hak kazanmak mümkün… Peki kötü niyet tazminatı nedir? İşte Avukat Oğuz Kara’nın konuya ilişkin yazısı:
“Kötü niyet tazminatı; iş güvencesi kapsamının dışında kalan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinin işverence kötü niyetli olarak feshine karşılık öngörülmüş hukuki yaptırımdır.
Kötü niyet tazminatına hak kazanmak için 3 önemli şart gerekli: 1) iş güvencesinden yararlanamıyor olmak, 2) belirsiz süreli iş sözleşmesinin olması, 3) iş sözleşmesinin işverence kötü niyetle feshedilmesi.
İş güvencesi kapsamı dışında kalan dedik. Peki, iş güvencesi kapsamı neydi? 30 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerlerin belirsiz süreli iş sözleşmesi geçerli bir sebep olmadan feshedilen ve en az 6 ay çalışmış olan işçinin (işveren vekili olmaması koşuluyla) İş Kanunu madde 18 uyarınca işe iade talebi de dahil olmak üzere muhtelif taleplerde bulunabilmesidir.
Bu bağlamda, iş güvencesi kapsamında kalmayan işçi işe iade talep edemese de kötü niyet tazminatı talep edebiliyor. Yani kötü niyet tazminatı hakkaniyetin sağlanması açısından oldukça önemli bir kavram.
Diğer şart ise iş sözleşmesinin belirsiz olması dedik. Bu aşamada şunun altını çizmek isteriz: eğer iş sözleşmesinin belirli süreli yapılmasını gerektiren objektif nedenler yoksa ya da sözleşme sürekli yenilerek işverence kanunun etrafından dolaşılıyorsa o iş sözleşmesi artık belirsiz süreli kabul edilir.
Peki kötü niyetten ne anlamak gerekir?
İşçinin hukuka aykırı olmayan bir takım eylemleri yapması veya yapmaması ya da belirli özellikli taşıması sebebiyle sözleşmenin işverence sonlandırılmasıdır. Örneğin, işçinin sendika üyeliği, cinsiyeti, cinsel yönelimi, gebelik, doğum, sendika üyeliği, işveren aleyhine şahitlik yapması, işverene dava açması veya işvereni şikayet etmesi gibi. Bu saydığımız veya benzer durumlarda başkaca daha kuvvetli bir sebep olmaksızın işverenin işçiyi işten çıkarması kötü niyetle fesih olarak nitelendirilir. Ancak bu konuda ispat yükü işçiye yüklenmiştir.
Şartlar sağlanıyorsa ve iş sözleşmesi işverence kötü niyetli olarak feshedilmişse işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında kötü niyet tazminatı ödenecektir (İş Kanunu madde 17/6, Borçlar Kanunu madde 434). Bu kapsamda:
- Kıdemi 6 aya kadar olan işçiler için 6 haftalık,
- Kıdemi 6 ay-1,5 yıl arasında olan işçiler için 12 haftalık,
- Kıdemi 1,5 – 3 yıl arasında olan işçiler için 18 haftalık,
- Kıdemi 3 yıldan fazla olan işçiler için 24 haftalık,
ücret kötü niyet tazminatı olarak belirlenir. Ve mahkemece belirlenecek diğer tazminatların yanı sıra bu miktar da işçiye ödenir.
İş sözleşmesinden kaynaklanan kötü niyet tazminatı zamanaşımı 5 yıldır.”