Hakimiyet kurmak isteyen erkekler şiddete başvuruyor

0
474
Photoo: Pixabay/Engin Akyurt

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde rakamlar, kadınların maruz kaldığı şiddet, eşitsizlik ve hakimiyet tablosunu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayınladığı rapora göre; son 10 ayda 363 kadın şiddete maruz kalarak hayatını kaybetti.

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Eğitim Bilimleri Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Başkanı Doç. Dr. Berna Güloğlu’ya göre; “Erkekliğe atfedilen güç, kuvvet, kahramanlık ve cesaret gibi değerler, toplum içinde her geçen gün güçleniyor.” Son olarak Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Ekim 2018 Raporuna göre, erkekler tarafından 34 kadın öldürüldü; çocuk istismarı ve cinsel şiddet ise devam ediyor.

Kadına yönelik şiddetin, gelişmişlik düzeyine bakılmaksızın tüm ülkelerde görülen sosyal bir sorun olduğunu söyleyen Doç. Dr. Berna Güloğlu, “Kadına yönelik şiddet; kadının yaşamına korku ve güvensizliği sokarak fiziksel ve psikolojik sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Kendini tehdit altında hisseden kadın toplumsal yaşama katılmakta zorlanmaktadır. Her ne kadar şiddet kültür, inanç, ırk ve ekonomik düzey farkı olmaksızın tüm toplumlarda görülen bir durum olmasına rağmen, şiddetin görülme sıklığı toplumdan topluma değişiklik göstermektedir” ifadelerini kullandı.

Kadınlar gördükleri şiddetten bahsetmiyor ve kurtulmak için çaba sarf etmiyor

Doç. Dr. Berna Güloğlu

Ülkemizde kadına yönelik şiddetin büyüyerek toplumsal bir sorun olarak karşımıza çıktığını söyleyen Doç. Dr. Berna Güloğlu, “Şiddetin aile bireyleri arasında kalması gereken bir durum olarak görülmesi kadınların erkeğin kadına şiddet uygulamasını meşrulaştırmaktadır. Bu da hem şiddet gören kadının “O, benim kocamdır, döver de sever de” gibi ifadelerle yardım arama sürecini hem de müdahale edilmemesi gereken bir durum olduğu inancındaki çevrenin yardım verme sürecini etkilemektedir. Kadın şiddet görmüşse bunu haketmiştir şeklindeki toplumsal algılarda, kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesini engellediği gibi şiddet gören kadının yardım arama sürecini engelleyerek şiddete maruz kalmasına rağmen o ilişkinin içinde varolmaya devam etmesine yol açmaktadır. Kadın şiddete direnirse, toplum tarafından ayıplanacağı, dışlanacağı korkusu ile şiddeti kabullenmektedir.” şeklinde konuştu.

“Kadının eğitim düzeyi azaldıkça, erkeğin şiddeti artıyor”

Şiddetin ortaya çıkmasının bir diğer nedeninin eğitim düzeyi olduğunu vurgulayan Güloğlu, “Kadının eğitim düzeyi düştükçe daha fazla şiddete maruz kalmaktadır. İlkokul ve altı eğitim düzeyine sahip kadınların şiddete maruz kalma oranı üniversite mezunu kadınlara göre 2,5 kat fazladır. Ayrıca çalışan kadınlar ve çocuk sahibi kadınlar aile içi şiddete daha fazla maruz kalmaktadır.” dedi.

Hakimiyet kurmak isteyen erkeklerin şiddet gösterdiğini belirten Doç. Dr. Berna Güloğlu, “Toplum tarafında boyun eğme, özveri gibi erdemler kadına atfedilirken; gerilim, çekişme, rekabet gibi erdemler ise erkeklere atfedilmektedir. Bu durum, gücü temsil eden değerlerde zayıflık gösteren erkekler, erkekler dünyasından dışlanma korkusu yaşamaktadır. Üstünlüğünü koruması gerektiğini hisseden erkek için fiziksel olarak kendisinden güçsüz olarak gördüğü kadına uyguladığı şiddet gücünü gösterme yoludur.” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz