Biyoteknoloji konusunda yaşanan gelişmeler sayesinde istenilen özelliklere sahip bebeklerin oluşturulmasının mümkün olabileceği iddia ediliyor. Hastalıkların önlenmesinin kabul edilebilir bir uygulama olduğunu belirten genetik uzmanı Doç. Dr. Korkut Ulucan, hastalık dışı uygulamaların etik dışı olduğunu ifade ederek “Bu tip keyfe keder uygulamalar çok büyük tehlikeleri beraberinde getirecek” uyarısında bulundu.
ABD’ de bir biyoteknoloji şirketinin, müşterilerine yaklaşık 750 bin dolar karşılığında istedikleri özelliklere sahip bebek satın almalarına olanak sağladığı iddia ediliyor. Bebeklerin kan grupları, IQ, hastalıklara yatkınlık, göz rengi, saç rengi, kan grubu gibi özelliklerinin manipüle edilebileceğini söyleyen firma, özellikle Nazi dönemindeki “öjenik” fikrini tekrar gündeme getirdi.
Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Korkut Ulucan, konunun çok hassas olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bu, beklediğimiz spekülatif haberlerdendi, en sonunda çıktı. Günümüzde hastalıklara tanı konulması ve hatta önlenmesi amacı ile geliştirilen genetik teknikler, özellikle DNA ameliyatları, bu tip uygulamaların da yapılabilme ihtimalini sundu. Bu konu çok hassas ve bu tip keyfe keder uygulamalar çok büyük tehlikeleri beraberinde getirecek.”
Bilim karşıtı düşüncelere yol açılıyor
Hiçbir bilim insanının bu amaç uğruna zaman harcayacağını düşünmediğini vurgulayan Doç. Dr. Korkut Ulucan, “Hastalıkların önlenmesi kabul edilebilir bir uygulama ancak hastalık dışı uygulamalar, hayat kalitesine olumlu anlamda etki etse bile hoş karşılanmayacak yaklaşımlardır. Kaldı ki IQ gibi, duyu durumumuz gibi birçok özelliğimiz bir genin değil, birden çok genin ortak olarak etki ettiği metabolizmadır. Ek olarak epigenetik dediğimiz ve halen tam olarak anlayamadığımız başka bir mekanizma da bu tip özelliklerimize etki etmektedir. Bütün bunlar düşünüldüğünde bu tip haberlerin gereksiz beklentilere, asılsız haberlere ve toplum üzerinde olumsuz yaklaşımlara sebep olarak bilim karşıtı düşüncelere yol açmaktadır” diye konuştu.
Uygulama, etik kurallar dahilinde değil
Ayrıca Helsinki Deklarasyonu-II’nin bu konu ile ilgili, özellikle genetik özelliklerimizin kötü niyetle kullanılmasının önüne geçilmesi amacıyla ilgili açıklamaları yaptığını hatırlatan Doç. Dr. Korkut Ulucan, “Bizler, bu tip etik dışı uygulamaları zaten yapma ihtimalimiz yok, kaldı ki bu uygulamalara hiç bir etik komitesinin izin vereceğini de düşünmüyorum” dedi.