Afrika’nın tarım potansiyeli ve altyapı eksikliği

0
2020

Afrika’nın muazzam tarım potansiyeli, dünyanın besin ihtiyacının çoğunu karşılayabilecek düzeyde ancak Afrika kıtasının önünde altyapı eksiklikleri ve karmaşık yerel politikalar gibi engeller bulunuyor.

africa_mapKüresel gıda güvenliği konusunda ilerleme sağlama çabası içerisinde olan tarımsal işletmeler, başta Afrika’nın verimli toprakları olmak üzere çalışmalarını gelişmekte olan dünya üzerinden geliştirmeye başladılar.

Azalan yoksulluk, artan nüfus

Çevre örgütleri ise bu gelişmeye şüphe ile yaklaşıyor. Çevre örgütleri, batı tarzı tarımsal gıda üretim modelinin çiftçileri bağımlı hale getireceğini ve uzun vadede çiftçileri bir çıkmaza sokacağını savunuyor.

africa_tang

Buna karşın Sahraaltı Afrika bölgesinin ekonomisi son on yılda kayda değer bir gelişme sergiledi.

Dünya Bankası verileri günlük geliri 1.25 doların altında olan kişi sayısının 1993 ve 2015 yılları arasında %23 oranında azaldığını gösteriyor.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından hazırlanan 2015 Dünya Gıda Güvensizliği Raporu tahminleri, bölgede açlığın 1990 ve 2015 yılları arasında %31 oranında azaldığını gösteriyor. Günümüzde bölgede yaşayan her dört kişiden birinin yetersiz beslendiği tahmin ediliyor ancak bu oran 1980 verileri ile karşılaştırıldığında oldukça düşük düzeyde kalıyor.

Yine de Sahraaltı Afrika bölgesinde gıda ve tarım alanlarındaki sorunlar henüz çözümden çok uzak. Özellikle bölgede hızla artan nüfus, istikrarlı bir şekilde tedariğin sağlanabilmesini ve gıdaya erişimi olumsuz bir yönde etkiliyor.

Ayrıca 800 milyon nüfusa sahip bölgenin ekonomisi ağırlıklı olarak geleneksel tarıma dayalı. 2005 yılında tarım nüfusun %62’sine istihdam sağlamanın yanı sıra gayri safi yurtiçi hasılasının %27’sini karşılıyordu.

africa_a

Küçük ölçekli işletmelerin egemenliği

Bölge tarımında iki hektar veya daha az alana sahip tarım arazileri yoğunlukta. FAO tarafından yapılan tahminler, bölgede 10 hektar veya daha az alana sahip tarım alanlarının yoğunluğunun %80 oranında olduğu yönünde.

Bu durum sadece Afrika’nın sorunu olmanın ötesinde tüm dünyayı etkiliyor. FAO verileri dünya genelindeki 570 milyon civarındaki tarım arazisinin %90’ının tek bir kişi veya bir aile tarafından işletildiğini ve bu tarım arazilerinin dünyanın gıda ihtiyacının %80’inden fazlasını karşıladığını gösteriyor.

Bilim adamları gıda krizinin önlenebilmesi için bu küçük çaplı çiftliklerin sürdürülebilir bir hale getirilmesi ve aynı zamanda aşırı kaynak kullanımının önüne geçilebilmesi için önleyici tedbirlerin alınması gerektiği uyarısında bulunuyor.

africa

Afrika’nın “yeşil” devrimi

Afrika için Yeşil Devrim İttifakı (AGRA) bu amaçla tohum üretimi ve toprak sağlığı gibi bölgenin karşı karşıya olduğu çeşitli çevresel sorunların üstesinden gelebilmesi için küçük çaplı tarım arazisi sahipleri odaklı çalışmalar yürütüyor. İttifakın bir diğer amacı ise çok uzun yıllardır göz ardı edilmiş olan zengin bir tarımsal pazarın oluşturulmasını sağlamak.

İttifak; Afrikalı çiftçiler, işletmeler ve hükümetlerle birlikte çalışan kamu kurumlarını ve özel sektör kuruluşlarını bir araya getiriyor.

AGRA, Afrikalı çiftçilerin üretimlerini arttırmaya yardımcı olarak hane halkı tüketiminin artmasına ve pazara fazladan üretim girdisi sağlanmasına yardımcı olduğunu açıklıyor.

AGRA tarafından 2015 yılında yayımlanan bir rapor 2015 yılında küçük çaplı çiftliklerde tahıl, soya ve yer fıstığı üretimin 3,4 milyon metrik ton artış sergilediğini gösteriyor. Bu fazladan üretim hem tarımda çalışan aileler tarafından tüketildi hem de 1,5 milyon metrik tonu pazara sunuldu.

AGRA’da çalışmalarını sürdüren Dr. Richard Jones, EurActiv internet sitesine yaptığı açıklamada; “Geçen dokuz yılda AGRA ve ortakları Sahraaltı Afrika bölgesinde yer alan 18 ülkede çalışmalar gerçekleştirerek 18,2 milyon tarımla uğraşan aileye ulaştı ve onlara çözümler sundu.” değerlendirmesinde bulunuyor.

Ancak başta lojistik konusu olmak üzere gelişmenin önünde daha pek çok sorun bulunuyor.

africa_city

Altyapı

Dr. Jones; hızlı nüfus artışının ve yüksek oranda şehirleşmenin, verimliliğin arttırılması yoluyla yerel üretimi arttırma ihtiyacını da beraberinde getirdiğini belirtiyor.

Dr. Jones “Yerel büyüme ve kalkınma sadece üretimle değil aynı zamanda bir araya gelebilme, nakliye ve değer katma ile sağlanabilir. Mevcut altyapı halihazırda yetersizken artan gıda ihtiyacının sadece ithalatlar yoluyla karşılanması da mümkün değil. “ değerlendirmesinde bulunuyor.

Organize olmaktan uzak, çok sayıdaki küçük çaplı çiftliklerin bölgede dağınık bir şekilde bulunması, hizmetlerin ve üretimi arttırıcı tekniklerin bu çiftliklere ulaştırılmasını zorlaştırıyor.

Dağınık halede bulunan bu tarım arazilerinin düşük seviyedeki üretimlerini bir araya getirebilmenin maliyetinin lojistik açıdan oldukça zorlayıcı olduğunu dikkat çeken Dr. Jones, nakliyenin yüksek maliyetinin çoğu zaman yerel üretim mallarının fiyatlarını ithal mallardan daha yüksek olmasına neden olduğunu belirtiyor.

Küçük çaplı çiftlikler açısından bir diğer problem; kaliteli tohum, gübre ve ekin koruyucu ürünler gibi üretimi destekleyici teknolojilere erişimin sınırlı olması.

Dr. Jones; “Tohum şirketleri sayısının sınırlı olması, bu konuda hükümet politikalarının yetersiz oluşu, kalite kontrolünde uygulamanın yetersiz oluşu ve ticari dağıtım sisteminin yeterli düzeyde desteklememesi bu durumunun nedenlerinden bir kaçı” açıklamasında bulunuyor.

Tanzanya’da tarımsal “koridor”

Bölgedeki sayısız engelin üstesinden gelme çalışmaları kapsamında yerel nakliye ve dağıtım koridorlarının oluşturulmasına önem veriliyor.

Tanzanya hükümeti, tarımsal şirketler, bağışçılar ve sivil toplum örgütlerinin tarım alanındaki işbirliği ile oluşturulan Tanzanya Güney Tarımsal Büyüme Koridoru (SAGCOT), bu alanda atılan adımlardan biri.

İşbirliğinin temel amacı; üretim, gıda güvenliği ve yaşam konularında bölgenin potansiyelini geliştirmeye katkı sağlayarak, Tanzanya’da “Yeşil Devrim” hedefine ulaşmak.

2010 yılında Afrika Dünya Ekonomik Forumu zirvesinde kurulan işbirliği kapsamında yer alan pek çok paydaş, bölgede etkili ve iyi işleyen tarımsal bir zincir oluşturmak amacıyla,  tarımsal üretimi arttırmanın ötesinde yol, elektrik ve politika reformları gibi pek çok alanda yatırımların artması yönünde çalışmalar gerçekleştiriyor.

Oslo merkezli bir gübre sanayi şirketi olan Yara, yakın zamanda Tanzanya’da bir terminal kurulması için 25 milyon dolarlık bir yatırım yaptı. Şirket, Tanzanya’nın gübre dağıtımında bölgesel bir merkez olmasını amaçlıyor. Yara şirketi, Doğu Afrika bölgesine yıllık 120,000 ton gübre tedariği sağlıyor.

Çevre konusunda çalışmalar yürüten sivil toplum örgütleri ise Afrika’da bu yönde çalışmalar konusunda endişeli.

africa_maasaiÇiftçileri bağımlı hale getiriyor

Greenpeace Avrupa Birliği Tarım Politikaları Başkanı Marco Contiero, EurActiv internet sitesine yapmış olduğu açıklamada, Yeni Gıda Güvenliği ve Beslenme İttifakı (New Alliance for Food Security and Nutrition – NAFSN) gibi birlikler yoluyla hükümetlerin gelişmekte olan ülkelere tarım alanında gerçekleştirdikleri yatırımlarda hükümetlerin özel sektör ile yakın bir şekilde çalıştığını belirtiyor.

Contiero; “Bu durum uluslararası yardımların ulaştığı ülkelerde, şirketlerin kendi patentli tohumlarını pazarlamasının önünü açan biyogüvenlik mevzuatının oluşturulmasına ya da değiştirilmesine neden oluyor.” açıklamasında bulunuyor.

Contiero bölgede; tohum, kimyasal tarım ilacı ve sentetik gübre gibi dış kaynaklı girdilerden çok, hükümetlerin genel nüfusun gerçek ihtiyaçlarına odaklanması gerektiğini ve “altyapı, depo sistemlerinin ve sulama sistemlerinin geliştirilmesi” gerektiğini belirtiyor.

Contiero Afrika’da kalkınmanın dışa bağımlı bir tarıma dayandırılmasının sürdürülebilirlik anlayışı ile taban tabana zıt olduğuna dikkat çekiyor.

Avrupa Birliği Kalkınma Komitesi de Nisan ayında aldığı kararda, NAFSN tarafından yürütülen faaliyetlerin “kalkınma politikası hedefleri ile uyumlu” olması amacıyla İttifakın eksik yönlerinin giderilmesi gerektiğine dikkat çekmiş ve “eksiklikler” devam ettiği sürece G8 ülkelerinin İttifaktan desteklerini çekmeleri yönünde bir tavsiyede bulunmuştu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz