Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), dünya çapında 5-19 yaş arası çocukları ve gençleri, Uluslararası Dünya Gıda Günü Poster Yarışması’na katılmaya ve #AçlığaSon neslinin bir parçası olmaya davet etti. Yarışmaya son başvuru tarihi 8 Kasım 2019 olarak belirlendi.
Bu yıl 16 Ekim Dünya Gıda Günü, toplumdaki her sektörden insanı, sağlıklı ve sürdürülebilir beslenmeyi herkese ulaşılabilirkılmak için harekete geçmeye, ayrıca bizleri, yediklerimiz üzerine düşünmeye davet ediyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), yaptığı açıklamada; “bu yıl “Açlığa Son” amacına ulaşmanın yalnızca açlık konusuna eğilmek değil, aynı zamanda insanlığın ve gezegenin beslenmesi için çalışmak demek olduğunu dünyaya gösteriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bu sebeple, 5-19 yaş arası tüm çocuk ve gençlerin bu yılın temasına hayat verecek posterler tasarlamalarının istendiği kaydedilen açıklamada; Dünya Gıda Günü internet sitesinde (www.fao.org/world-food-day) öğrencilerin ve de öğretmenlerinin bu yılın teması hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalarına ve yaratıcılıklarını harekete geçirmeye yardımcı olacak materyaller ve bilgiler yer aldığına dikkat çekildi.
Uluslararası Dünya Gıda Günü Poster Yarışması
Geçen yıl bu yarışmaya Bolivya’dan Hindistan’a, Azerbaycan’dan Güney Afrika’ya, dünyanın 192 ülkesinden 6.000’den fazla okul katıldı. Yarışmaya katılmak ise oldukça basit. Çocuklar ya da öğretmenleri, katılmak istedikleri resmi taratıp ya da bir fotoğrafını çekip www.fao.org/world-food-day/contest internet sitesine yükleyerek başvurabilirler.
Poster yarışmasının kazananları, Aralık ayında Dünya Gıda Günü internet sitesinde ve FAO sosyal medya kanallarında duyurulacak ve FAO ülke ofisleri aracılığıyla dünyanın her yerinde tanıtılacaklar. Ayrıca, bir Birleşmiş Milletler yetkilisinin imzaladığı Takdir Belgesinin yanı sıra sürpriz hediye çantası da alacaklar.
Yarışmaya son başvuru tarihi 8 Kasım 2019 olarak belirlendi.
16 Ekim Dünya Gıda Günü
FAO, her yıl 16 Ekim’de Dünya Gıda Günü’nü kutluyor ve FAO’nun çalışmalarını destekleyen ve dünyamızı etkileyen önemli bir konuyu ele alan bir temaya odaklanıyor. Bu yılın teması, sağlıklı ve sürdürülebilir beslenmeyi herkese ulaşılabilir kılmak için tüm sektörlere eylem çağrısında bulunuyor. Aynı zamanda, herkesi yediklerimiz konusunda düşünmeye davet ediyor.
Neden bu tema? (#AçlığaSon)
Geçtiğimiz son birkaç on yılda yaşanan küreselleşme, kentleşme ve gelir artışı neticesinde beslenme ve yeme alışkanlarımızda çarpıcı değişiklikler yaşandı. Sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzıyla da birleşerek obezite oranlarını tırmandırdı. Hem de sadece gelişmiş ülkelerde değil, açlığın ve obezitenin genellikle bir arada bulunduğu, düşük gelirli ülkelerde de. Bugün 670 milyondan fazla yetişkin, 120 milyon kız ve erkek çocuğu (5-19 yaş arası) obez ve 5 yaşın altında 40 milyonu aşkın çocuk fazla kilolu iken, 820 milyonu aşkın insan ise açlık çekiyor.
Sağlıksız beslenme, dünyada, bulaşıcı olmayan hastalıklarda ölümlere sebep olan risk faktörlerinin başında geliyor. Dünya çapındaki her beş ölümden biriyle ilişkilendirilmekte olan sağlıksız yeme alışkanlıkları, yılda 2 trilyon ABD dolarına yaklaşan maliyetiyle hükümetlerin sağlığa ayırdıkları bütçeleri üzerinde büyük bir yük oluşturuyor.
Obezite ve diğer yetersiz beslenme biçimleri yaklaşık her üç insandan birini etkiliyor ve tahminler, bu oranın 2025 yılı itibarıyla her iki kişiden biri şeklinde olacağını gösteriyor. İyi haber şu ki, her ne kadar kötü beslenmenin azaltılmasını sağlayacak uygun maliyetli çözümler mevcut olsa da, hükümetler, işletmeler, çok uluslu şirketler, çiftçiler, gıda üreticileri ve sizlere, kısacası HERKESE bir rol düşüyor.
- Dünya’da 820 milyonu aşkın insan açlık çekerken, 670 milyondanfazla yetişkin, 120 milyon erkek ve kız çocuğu (5-19 yaş arası) obez; 40 milyonu aşkın çocuk ise fazla kiloludur.
- Beş yaşın altında 150 milyondanfazla çocuk boy kısalığı yaşarken, 50 milyonu aşkın çocuk ise düşük kiloludur.
- Sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam tarzıyla birlikte sigara kullanımını geçerek, küresel çapta sakatlık ve ölümlerin bir numaralı risk faktörü haline gelmiştir.
- Dünya nüfusunun çoğunluğu fazla kiloluluk ve obezitenin açlıktan daha fazla ölüme sebep olduğu ülkelerde yaşamaktadır.
- Aynı hane içerisinde ve hatta aynı kişinin yaşam süresi içerisinde dahi farklı kötü beslenme türleri bir arada bulunabilmekte ve bu bir nesilden diğerine aktarılabilmektedir.
- Her yıl obezitenin neden olduğu sağlık problemlerinin tedavisine yaklaşık 2 trilyon ABD Doları harcandığı tahmin edilmektedir.
- Milyarlarca insan vücutlarının aktif ve sağlıklı bir yaşam sürmek için ihtiyaç duyduğu besinlerin eksikliğini çekmektedir.
- Düşük ve orta gelirli ülkelerde işlenmiş gıda, et ve diğer hayvansal ürünlerin tüketiminin artmasına bağlı olarak gıda sisteminin sebep olduğu çevresel zarar, %50 ile %90 oranında artış gösterebilmektedir.
- İnsanlık tarihi boyunca gıda amaçlı olarak ekilip biçilen 6.000 bitki türünden günümüzde sadece 8 tanesi günlük kalori miktarımızın %50’sinden fazlasını karşılamaktadır. Oysa bizler çok çeşitli besleyici gıdalara ihtiyaç duymaktayız.
- İklim değişikliği, verimliliği azaltarak tarımsal ürünlerin hem kalitesini hem de miktarını tehdit etmektedir. Sıcaklıkların yükselmesi de su kıtlığını arttırarak pestisitler, bitkiler ve patojenler arasındaki ilişkinin bozulmasını ve balıkların boyutunun değişmesini şiddetlendirmektedir.