Toplumda sütün önemi konusunda farkındalık yaratılması gerektiğini vurgulayan Acıbadem Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Baş, sütü günlük beslenmemizin bir parçası haline getirmemiz için 10 neden sıraladı.
20 Mayıs 2017- Her yıl 21 Mayıs günü kutlanan Dünya Süt Günü ile tüm dünyada sütün, yaşamımızdaki yeri bir kez daha vurgulanıyor. Süt üretiminde dünyanın ilk 10 üreticisi içerisinde yer alan Türkiye’de ise süt içme oranları Avrupa ülkelerine göre oldukça düşük. Türk halkı neredeyse Avrupa ülkelerinin dörtte biri kadar süt içiyor.
Euromonitor 2016 verileri süt tüketimi konusunda Türkiye’de hala büyük sıkıntılar olduğunu ortaya koyuyor. Verilere göre, Kuzey Avrupa ülkeleri dünyada süt tüketiminin en yüksek olduğu ülkeler durumunda. Estonya, İrlanda, Finlandiya, İngiltere ve İzlanda’da kişi başına içme sütü tüketimi yıllık 100 litrenin üzerinde. Bu rakamlar İspanya’da 80 litre, Fransa’da kişi başı 50 litre, İtalya’da 43 litre düzeyinde gerçekleşiyor. Türkiye’de ise yıllık kişi başı süt tüketimi 25 litre düzeyinde. Türk halkı günlük ortalama yalnızca 69 gr süt içiyor. Yani ayda yalnızca 5 bardak süt içiyor.
Çocukların beyin ve kemik gelişimi, büyüme hormonlarına etkisi; yaşlılıkta ise kalsiyum kaynağı olarak vazgeçilmez olan sütün günlük beslenmenin önemli bir parçası olması gerektiğini vurgulayan Acıbadem Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Baş, sütün son derece değerli bir protein kaynağı olduğuna dikkat çekti.
Prof. Dr. Murat Baş, 21-25 Mayıs tarihleri arasına gerçekleşen Süt Etkinlikleri Haftası çerçevesinde toplumda sütün önemi konusunda farkındalık yaratılması gerektiğini vurgulayarak; “Özellikle çocukların fiziksel ve beyinsel gelişiminde protein son derece önemli. Yüksek kalitede, gerçek protein içeren sütün her gün tüketilmesi gerekir. Sütte bulunan proteinler diğer yiyeceklerde bulunan proteinlerden daha yüksek kalitededir. Vücudumuz sütteki proteininin tamamına yakınını sindirmektedir. Bu nedenle süt en sağlıklı protein kaynağı olan gıdaların başında gelir” şeklinde konuştu.
“Süt aynı zamanda fosfor, magnezyum, çinko ve selenyum gibi diğer birçok minerali de içinde barındırmaktadır. Son 20 yılda, süt ürünleri proteinleri üzerine araştırmalar artmıştır. Bugün biz biliyoruz ki süt ürünleri proteinlerinin hipertansiyon, dislipidemi ve hipertansiyon üzerine direk pozitif etkileri bulunmaktadır. Süt ürünleri proteinleri aynı zamanda yağsız vücut kitlesini artırma ve obeziteyi azaltma aracılığıyla dolaylı yoldan metabolik sağlığı iyileştirmektedir” diyen Prof. Dr. Baş; sütü günlük beslenmemizin bir parçası haline getirmemiz için 10 nedeni de şöyle sıraladı:
- SON DERECE ÖNEMLİ BİR PROTEİN KAYNAĞIDIR: Beslenme düzenimizde önemli protein kaynağı süttür. 1 litre süt 32 gram protein içerir. Bu nedenle sütte bulunan proteinler, hücre ve dokuların oluşmasında, saç ve tırnakların gelişmesinde önemli rol oynar, büyüme ve gelişmeye büyük ölçüde katkı sağlar, kasların sağlıklı gelişmesine ve çalışmasına yardımcı olur.
- BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR: Özellikle mevsim değişimi sonucu bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla sıkça görülen solunum yolu enfeksiyonları, grip ve soğuk algınlığı gibi pek çok rahatsızlığa karşı süt, içerdiği 40’tan fazla besin öğesiyle doğal bir koruyucudur.
- KEMİK GELİŞİMİNİ SAĞLAR – OSTEROPOZU ENGELLER: Süt kemiklerin güçlenmesi ve kemik sağlığının korunması için gerekli olan kalsiyum deposudur. İçerdiği kalsiyum sayesinde, günde 2 bardak süt tüketmek, osteoporozu engellemeye yardımcı olur.
- KALP HASTALIKLARINDAN KORUR: Süt ve süt ürünleri kan yağlarının ve kan basıncının düşürülmesinde etkili olan protein, kalsiyum, fosfor gibi pek çok besin öğesine sahiptir. Günlük düzenli kullanıldığında koroner kalp hastalıklarına karşı koruyucu ve hipertansiyonu dengeleyici rol oynar.
- GEBELİKTE MİNERAL KAYBINI ÖNLER: Gebelik boyunca annelerin vücudunda azalan mineraller, günde 2 bardak süt ile karşılanabilir.
- DİŞLERİ KORUR: Yüksek miktarda kalsiyum ve fosfor içeren süt, asitli ve şekerli yiyeceklerin yarattığı mikroorganizmalarla savaşarak dişlerimizde oluşabilecek çürükleri engeller.
- OKULDAKİ BAŞARIYI ARTIRIR: Süt içerdiği B12 vitamini ile sinir sistemi ve sinirler arası iletimini olumlu yönde etkiler ve çocuklarımızın algı ve öğrenme kapasitelerini arttırır. Yine sütte bulunan çinko ve tirozin bilişsel gelişim, dikkat, aktivite, davranış ve motor gelişimini olumlu yönde etkiler.
- CİLDİ GÜZELLEŞTİRİR: Sütte bulunan vitamin ve mineraller, akne ve cilt inflamasyonu riskini azaltarak cilt sağlığını korur.
- ENERJİ VERİR: Yeterli ve dengeli beslenebilmek için besin gruplarına ihtiyacımız vardır. Bunlar süt ve türevleri, et, peynir, yumurta, ekmek, sebze ve meyvelerdir. Bu besin grupları içinde yalnızca süt enerji oluşumunda etkili olan karbonhidrat, protein ve yağı bir arada içerir.
- KİLO ALIMINI ÖNLER: Glisemik indeksi yüksek besinlerden olan süt, günde 2 bardak tüketildiğinde tokluk hissini artırarak fazla kilo almayı engeller.