Sonbahar birçoğumuz için ‘hastalık mevsimi’. Bu mevsimde bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz gerektiğini söyleyen Diyetisyen Canan Aksoy, “Mutfağınızda genellikle bulunan malzemelerle hazırlayacağınız çaylar, hem metabolizmanızı kışa hazırlar, hem de vücudunuzun su ihtiyacını karşılar” diyor.
Kışı daha sağlıklı ve fit geçirmek için önlemlerin şimdiden alınması gerektiğini söyleyen Diyetisyen Canan Aksoy, sağlıklı beslenme, su ve egzersiz üçlüsünü ihmal etmememiz gerektiği konusunda uyarıyor.
Su tüketimini artırmak ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için, suya ek olarak farklı alternatiflere de yönelebileceğimizi söyleyen Aksoy, adaçayı, ıhlamur, kuşburnu, yeşil çay, ekinezya ve böğürtlen gibi çayları öneriyor.
Yeşil çay
Yeşil çayın içinde bulunan epogalla-kateşin-gallat ve kafeinin birlikte yağ yakıcı etkisi vardır. Özellikle bel çevresini inceltir. Aynı zamanda çok iyi bir antioksidan kaynağıdır. Günde 1-2 fincan yeşil çay içebilirsiniz.
Kuşburnu
Kuşburnu, antioksidan olan likopen içerir. Aynı zamanda C ve E vitamininden zengin olması sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir. C vitamini yetersiz alınırsa iştahsızlık, halsizlik ve bağışıklık sisteminde güçsüzlük oluşabilir. İyi bir antioksidan kaynağı olan kuşburnu, yorgunluk hissini azaltır ve soğuk algınlığına da iyi gelir.
Ekinezya
Ekinezya, içerdiği A ve B vitaminleri ile kalsiyum, magnezyum, demir, potasyum ve sodyum için güçlü bir kaynaktır. Vücutta enfeksiyonlarla savaşan kimyasalların salgılanmasını tetikler ve grip gibi bulaşıcı hastalıkların tedavisinde etkili olur.
Hem sağlıklı hem de leziz içecekler
Diyetisyen Aksoy, çoğunlukla mutfaklarımızda bulunan malzemeler ile hazırlanabilecek, hem sağlıklı hem de içimi keyifli çay önerilerinde bulundu:
- Bir avuç ıhlamuru yıkayıp demliğe koyun. Tane karabiber, çubuk tarçın, taze ya da kuru zencefil, birkaç dilim elma ve limon kabuğu ile kaynatın. Gün içerisinde dilediğiniz kadar için.
- Bir bardak sıcak suyun içine, birkaç dilim zencefil koyup bekleyin. Üzerine limon sıkıp, bal ile tatlandırın.
- Bir çorba kaşığı ıhlamuru, bir poşet ekinezya çayı ile birlikte bir bardak suyun içinde demleyin. Üzerine limon sıkarak için.
- Birkaç dilim elma ve portakal kabuğu, çubuk tarçın, birkaç kakule ve karanfili, bir bardak sıcak suda demleyin. Süzerek için.
Bağışıklığınızı güçlendiren karışım
Gün içerisinde kolaylıkla hazırlayacağınız bir çay ile bağışıklık sisteminizi korumanız mümkün. Ihlamur, ekinezya, karabiber, karanfil ve tarçını demleyin. İçine dörde böldüğünüz bir elmayı ve kabuğu soyulmuş limonu ekleyin. Kaynama noktasına gelene kadar karışımı ısıtın. Sıcak ya da soğuk tüketebileceğiniz bu lezzetli çay ile iş hayatınızda her zamankinden daha zinde olacaksınız.
Bereketli sonbahar: Mucize besinler aramayın
Sonbaharın gelmesiyle birlikte pırasa, karnabahar, ıspanak, kereviz, lahana ve brokoli gibi antioksidan kaynağı sebzeleri beslenme programımıza ekleyerek hastalıklardan korunabileceğimizi ifade eden Diyetisyen Canan Aksoy, mucize besin aramak yerine, dengeli beslenme ve porsiyon ölçülerine dikkat etmenin yeterli olacağının altını çizdi. C vitamini açısından zengin, antioksidan kaynağı mandalina, greyfurt, portakal, kivi ve nara, beslenmemizde yer açmamız gerektiğini belirten Aksoy, günlük sebze-meyve tüketimimizin 5-7 porsiyon olması gerektiğini söylerken küçük bir uyarıda bulundu: Salatanıza koyduğunuz soslara ve yağ miktarına dikkat etmelisiniz. Limon, sirke veya nar ekşisi kullanabilirsiniz.
Sağlıklı beslenmenin yanı sıra, haftada 2-3 gün egzersiz yapmanın mutluluk hormonu serotonini artırdığını vurgulayan Aksoy, bu sayede sonbaharın çok daha sağlıklı ve mutlu geçirileceğini belirtti.
Su tüketimine dikkat
Havaların soğumasıyla birlikte su tüketiminin azalmaya başladığını söyleyen Waternet Sağlıklı Yaşam Uzmanı Diyetisyen Canan Aksoy, “Ancak vücudumuzun suya her zaman ihtiyacı vardır. Kadınların günde ortalama 2 litre, erkeklerin ise 2,5 litre su içmesi gerekir. Çay, kahve gibi içecekler su yerine geçmez. Hatta idrarda artış yaparak, vücudun daha fazla sıvı kaybetmesine yol açar. Yetersiz su tüketimi ayrıca, sindirim sisteminin daha az çalışmasına ve buna bağlı olarak kabızlığa yol açabilir” dedi.
Diyetisyen Aksoy, suyun hastalıklardan koruyucu etkisini de şöyle açıkladı, “Antioksidan sistemi, aldığımız meyve ve sebzelerle görevini başarıyla yerine getirdi. Şimdi oluşan artık maddelerin hücre dışına atılması lazım. Burada en önemli görev suya düşüyor. Bu nedenle, beslenmeniz kadar yeterli su tüketimine özen göstermek de, hastalıklardan korunmanın en önemli yollarından biridir.”