İngiltere’de gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, sadece şeker ile ilgili sağlık tavsiyeleri üzerine yoğunlaşmak, tüketicileri yanlış bilgilendirmenin yanı sıra yağlardan alınan kalorilerin göz ardı edilmesine neden oluyor. Bu durum ise dünya genelinde obezite oranının artmasının nedenlerinden birini oluşturuyor.
Uluslararası Epidemiyoloji Dergisi’nde yayımlanan bir araştırma, şeker vergisi gibi uygulamaların ve aşırı şeker tüketiminin tehlikelerini ortaya koyan araştırmaların toplam kalori alımında yağın da önemli bir katkısı olduğu gerçeğini gölgede bıraktığını ortaya koyuyor.
İngiltere Glasgow Üniversitesinde gerçekleştirilen araştırma aynı zamanda sadece bir tür gıda tüketimini azaltan kişilerin toplam kalori alımlarını azaltmak yerine aslında diğer tür gıdaları daha fazla tüketerek kalori açıklarını kapadığını ortaya koyuyor. Araştırmacılar bu durumu “şeker-yağ ikilemi” olarak adlandırıyor.
Dünya genelinde aşırı kilo ve obezite oranı son otuz yılda neredeyse iki katına çıktı, Avrupa’da ise yetişkin nüfusun yarısından fazlası aşırı kilolu veya obez.
130,000’in üzerinde katılımcı ile gerçekleştirilen araştırmada da katılımcıların yarısından fazlasını aşırı kilolu veya obez bireyler oluşturdu. Araştırma sonuçları normal vücut kitle endeksine sahip katılımcılara göre gıdalardan %11,5 oranında daha fazla enerji alan obez katılımcıların bu enerjiyi şekerden çok (%4,7) yağ (%14,6) tüketimi nedeniyle aldıklarını ortaya koyuyor.
Kalp Damar Hastalıkları ve Tıbbi Bilimler Enstitüsü’nden ve araştırmanın başyazarlarından Dr. Jason Gill, aşırı kilolu ve obez bireylerin normal kiloya sahip kişilere oranla daha fazla kalori aldıklarını belirtiyor ve bu fazla kalorilerin temel kaynağının şeker değil yağ olduğuna dikkat çekiyor. Dr. Gill; “Bu nedenle sadece şeker tüketimini azaltmaya odaklanmak yerine aynı zamanda yağ tüketimini azaltmayı da vurgulamamız gerekiyor.” açıklamasında bulunuyor.
Çok fazla şeker yine de iyi değil
Şeker tüketimi ile obezite arasındaki ilişki sağlık konusunda yapılan kampanyalar sayesinde başarılı bir şekilde ortaya konuluyor ancak şekerin obezite üzerindeki etkisine yapılan vurgu araştırmacılara göre abartılıyor.
Beslenme içerisinde aşırı şeker tüketiminin tehlikelerini kabul eden araştırmacılar, şeker de dahil olmak üzere tüm makro besinlerin dünya genelinde şişmanlık ile ilişkisinin daha net bir şekilde ortaya konulması gerektiğini vurguluyor.
Makro besinlerin tümü kişilerin toplam enerji alımında önemli bir yere sahip ve araştırmacılar sadece şekere odaklanmanın toplam enerji alımını azaltmak için en iyi yaklaşım olmadığı görüşünde.
Araştırmacılar şeker tüketiminin tek başına özel bir etkisi olmadığına ancak şeker tüketiminin toplam enerji alımına katkısı nedeniyle şeker tüketimi ve obezite arasında bir ilişki olduğuna da dikkat çekiyor.
Araştırmacılara göre şeker tüketiminin azaltılması ancak beraberinde toplam enerji alımının da azaltılması ile obezite oranını düşürmede etkili olabilir. Dolayısıyla “şeker-yağ ikilemi” mevcut küresel obezite salgını bakımından önemli bir yere sahip.
İngiltere Sağlık Enstitüsü Başkanı ve araştırmanın başyazarlarından Jill Pell; “Burada verilmesi gereken kritik mesaj kişilerin toplam kalori alımlarını azaltmaları gerektiği. Eğer sadece şekere odaklanıp insanların daha fazla yağ tüketerek şekerin açığını kapamalarına neden olursak obezite ile mücadeleyi kaybederiz.” açıklamasında bulunuyor.