Atatürk Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mevlüt Aras, 3 tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de balık tüketiminin düşük olduğunu söyledi. Vatandaşların konserve balık tüketimine sıcak bakmadığının da altını çizen Prof. Dr. Aras, “Balık tüketimini arttırmak lazım. Sağlıklı bir yaşam için konserve balıklar da tercih edilmeli. Denizlerimiz balık kaynıyor ama sofrada balık fakiriyiz.” diye konuştu.
Türkiye’de yıllık 500 bin ton balık avlanıyor. Akdeniz, Ege, Karadeniz ve Marmara’da bin 500 balık çeşidini barındıran Türkiye denizlerinde, yıllık balık tüketimi Avrupa ülkelerinin oldukça gerisinde. Atatürk Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mevlüt Aras, balık çeşidi bakımından zengin olan Türkiye’de tezgahlarda 20 çeşit balığın yer aldığını ifade etti. Prof. Dr. Aras, balık tüketiminin daha çok kış aylarında artış gösterdiğine dikkat çekti. Hamsi sezonuyla birlikte vatandaşın balık tüketmeye başladığına vurgu yapan Prof. Aras, “Ülkemiz denizleri balık varlığı ve çeşidi bakımından oldukça zengin. Ama bu zenginliği maalesef yeterince değerlendiremiyoruz. Balık kültürümüz yok denecek kadar az. Bin 500 balık çeşidinin yaşadığı denizlerimizden çıkan balığın ancak 20 çeşidi soframızda yer alıyor. Bu 20 çeşidin içinde ise yüzde 90 tüketilen balık cinsi hamsi. Hamsinin ise besleyici değer çok düşük.” dedi.
Kuzey Avrupa ve Avrupa ülkelerinin balık tüketiminde ön sıralarda yer almasına karşılık Türkiye’nin orta sıralarda bulunduğunu da hatırlatan Prof. Dr. Aras, “Norveç’te kişi başına balık tüketimi 40 kilogram. Avrupa ülkelerinde 20 kilogram, Türkiye’de ise 2 kilogram. Yemek kültüründe balığın ağırlığı yoktur.” diye konuştu. Prof. Dr. Aras, vatandaşların konserve balık tüketimine sıcak bakmadığının da altını çizerek, “Balık tüketimini arttırmak lazım. Sağlıklı bir yaşam için konserve balıklar da tercih edilmeli. Denizlerimiz balık kaynıyor ama sofrada balık fakiriyiz.” diye konuştu.