10.4 C
Ankara
Çarşamba, Aralık 25, 2024

Ramazan ayını sağlıklı geçirmek istiyorsanız, sofralarınızda süt ve süt ürünlerine yer ayırın!

Okumalısınız!

Yaşam İçin Gıda
Yaşam İçin Gıda
Gıda, yaşamdır! Yaşamınız söz konusu olduğunda efsaneleri bir kenara bırakın!

Prof. Dr. Nevzat Artık: “Süt ve süt ürünleri, uzun süreli açlıklarda oluşabilecek konsantrasyon bozukluğunu önlüyor, daha sakin ve zinde bir gün geçirilmesini sağlıyor.”

Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık, pandemi sürecine denk gelen Ramazan ayında bağışıklığın ön planda tutulması uyarısında bulundu. Pandemi nedeniyle doğru beslenme ve bol sıvı alımının daha da önemli hale geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Artık; oruç tutan kişilerin sıvı tüketimi konusunda dikkatli olması gerektiğini ifade etti.

“İftar ve sahurda vücudun gün içindeki sıvı kaybını gidermeye yardımcı olmak üzere suyun yanı sıra, süt, ayran ve kefir gibi içeceklerle de sıvı kaybı asgari düzeyde tutulmalıdır.” diyen Prof. Dr. Artık, aynı zamanda ayran ve kefir gibi içeceklerin probiyotik mikroorganizma açısından zengin olup sağlık ve vücut direncini artırdığını belirtti. Bu açıdan yoğurdun da Ramazan menüsünde mutlaka yer alması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Artık, şu bilgileri verdi:

“Proteince zengin gıdalar midenin boşalma süresini uzatmakta, acıkmayı geciktirmekte ve tokluk hissi yaratmakta. Bu bağlamda protein içeriği yüksek olan süt ve süt ürünleri tokluk hissi verirken, aynı zamanda vücudun sıvı ihtiyacının karşılanmasına destek sağlamaktadır.

İnsan organizmasında açlığı azaltan gıdalar arasında ilk sırada süt gösterilirken beslenme bilimi, bir bardak sütün açlık duygusu hissettirmeden 5 saat boyunca tok tuttuğuna işaret ederek Süt şekeri olan laktozun, açlıkta kullanılan glikojen depolarına destek sağlayarak vücudun enerji ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olduğu bilinmektedir. Ayrıca sütün ve süt ürünlerinin bileşimindeki yağın da mideyi uzun sürede terk etmesi nedeniyle tokluk duygusunun uzun sürmesinde etkili olduğunu ifade edilmektedir. Süt ve süt ürünlerinin bileşiminde bulunan kalsiyum ise Ramazan ayında oruçlu bireylerin mineral ve vitamin gereksinimini karşılamaktadır. İftarda içilen ayran, kefir gibi süt esaslı içecekler, vücudun ihtiyaç duyduğu besin ögelerini sağlayarak, yaşanan mineral kaybını karşılarlar. B grubu vitaminleri fazlasıyla içeren ve kalsiyum açısından da zengin olan ayran ve yoğurt orucunuzu açarken iyi bir tercihtir.”

Sütü sevmiyorsak, nasıl tüketebiliriz?

Sütün tüketimine yönelik olan tartışmalara da işaret eden Artık, “Dünya bilim otoritelerince sütün tüketilmesi gerektiği ve hiçbir zararı olmadığı defalarca ortaya konmuştur. Günlük dediğimiz miktarlar boyutunda sütü mutlaka tüketmemiz gerek. Peki, sütü sevmiyorsak, nasıl tüketebiliriz? Bazı kişiler sütün tadından, kokusundan hoşlanmıyor. Yoğurt, kefir, ayran, peynir olarak tüketebiliriz. Tüketemiyorsak, çorba ve yemeklerin içerisinde, tatlıların içerisinde olabilir,” dedi.

“Sahurda tüketildiğinde daha uzun süre tok tutuyor”

Süt ve süt ürünlerinin sahurda tüketildiğinde daha uzun süre tok tuttuğuna vurgu yapan Prof. Dr. Artık, oruç süresince oluşabilecek diğer sonuçlar hakkında da şunları kaydetti:

“Süt ve süt ürünleri, uzun süreli açlıklarda oluşabilecek konsantrasyon bozukluğunu önlüyor, daha sakin ve zinde bir gün geçirilmesini sağlıyor. Ayrıca sindirim sistemini düzenlerken, kronik hastalıklardan koruyor, kilo kontrolünü sağlamaya yardımcı oluyor ve kan şekerini dengeliyor. Kemik sağlığının korunması için Ramazan ayında da mutlaka yeterli miktarda süt içilmesi gerekiyor. Ramazan ayının geçici bir dönem olduğunu düşünülmemeli, çünkü günlük olarak kalsiyum ihtiyacınızı karşılayamazsanız kemiklerden çekilen kalsiyum vücutta organizmanın gereksinimi için kullanılmaktadır Bu nedenle kemiklerden karşılanan kalsiyum daha sonraki yıllarda osteoporoza yakalanma riskini de artmaktadır. Ramazan ayı süresince ve diğer dönemlerde, günde en az 2 bardak süt içmeyi ihmal etmemek gerekiyor.”

[mc4wp_form id=”25750″]

Son Haberler

Elveda…

Yaşam İçin Gıda Haber Sitesinin Kurucusu, Genel Yayın Yönetmeni Sayın Metin Ertunç 20 Mayıs 2021 tarihinde geçirdiği kalp krizi...