Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da silahlı çatışmalar ve darbeler, Birleşmiş Milletler kalkınma hedeflerinde ilerleme sağlanamamasına ve hatta bazı durumlarda gerilemelere neden oluyor.
Uluslararası Gıda Politika Araştırma Enstitüsü (IFPRI) tarafından yayımlanan 2016 Küresel Gıda Politika Raporu, özellikle Orta Doğu’da çatışmaların zaten hassas bir dengede ilerleyen gıda sisteminde aksamalara yol açtığını ortaya koyuyor.
Son yıllarda karşı karşıya kalınan zorluklara rağmen; çatışmaların sona ermesi, liderlerin istihdamın arttırmak için iş dostu bir çevre oluşturması ve gıda güvenliğinin desteklenmesi için ihtiyaç duyulan teknoloji ve güvenlik ağlarına yatırım yapılması durumunda bu bölgelerde gelişme sağlanabilir.
Özellikle genç ve dinamik nüfusu ile bölgenin büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken IFPRI Mısır strateji destek programı başkanı Clemens Breisinger; “ancak insanlar ve ülkeler için bir kısır döngü haline gelen çatışmaların sona ermesi ve gıda güvenliğinin sağlanması gerekiyor.” açıklamasında bulunuyor.
Rapora göre, dünya genelinde gıda güvenliği açısından en kötü durumda olan ülkelerin bir kısmı açlığın ve şiddetin sona erdirilmesi için bir takım girişimlerde bulunabilir. Savaş halinde olan ülkelerin liderleri arasında bir anlaşma sağlanmaya çalışılması, yoksul nüfusa yardım amacıyla güvenlik ağlarının güçlendirilmesi ve politik karar alma sürecinde şeffaflığın arttırılması alınabilinecek önlemlerden bir kaçı.
Rapor, devlet yardımları reformlarını sürdüren ve gıda yardımı programlarını güçlendiren Mısır’ın bölgede umut vadeden ülkelerden biri olduğuna dikkat çekiyor. Rapora göre ülkede yardım şeklinde sağlanan gıdaların besin değerleri arttırılarak, dağıtım ağında teknolojiler geliştirilerek ve yeni bir gıda atıklarını azaltma projesi başlatılarak Mısır’da gıda güvencesine sahip olmayan kişi sayısının azalması sağlanabilir.
Bölgede gıda güvenliği “endişe verici” durumda olan ülkeler arasında Mısır’ın yanı sıra; Cezayir, Ürdün, Lübnan, Moritanya, Fas, Sudan ve Yemen de bulunuyor. Cibuti ise bölgede gıda güvenliği seviyesi “oldukça endişe verici” düzeyde olan tek ülke.
“Rapora göre, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde yetersiz beslenen insan sayısı 1990 ve 2015 yılları arasında iki katına çıktı.“
2012 yılında bölge nüfusunun yaklaşık %7,4’ünün günlük tüketim miktarı 1.25 dolar ya da altında gerçekleşti ve yaşamlarını güçlükle sürdürebilen bu nüfus “aşırı yoksulluk” içerisinde yaşadı. Araştırmacılar bu grupta yer alan kişi sayısının geçen yıllar içerisinde artış sergilediğini tahmin ediyorlar.
Bölgedeki 10 Arap ülkesinde en az her beş çocuktan birinin boyu yaşıtlarına göre daha kısa ve Cibuti, Mısır, Kuveyt, Somali ve Suriye’de bu konuda ilerleme sağlanamıyor.
Mart ayı sonunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında bir konuşma yapan Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Genel Direktörü Jose Graziano da Silva, gıda güvencesizliğinin en yüksek seviyede yaşandığı ülkelerin aynı zamanda çatışmalardan en fazla oranda etkilenen ülkeler olduğuna dikkat çekmişti.
Graziano da Silva, konuşmasında FAO’nun çatışmaların önlenebilmesine sağlanan katkının arttırılması amacıyla ortak bir barış temini politikası geliştirdiğini de belirtmiş, “Böyle bir politikanın uygulanabilmesi için hükümetler ve barış, kalkınma ve insani yardımlar konularında çalışan çok çeşitli aktörlerin güçlü katılımına ihtiyaç duyuyoruz.” açıklamasında bulunmuştu.