Neden birisi büyüme çağında gibi yemek yiyip bir kilo bile almazken bir başkasının her bir lokması tartıda karşısına çıkar?
Bunun nedeni; metabolizmalarımız, kas kütlemiz ve fiziksel aktivitelerimiz arasındaki farklardır. Metabolizma yaşamımızı sürdürebilmemiz ve vücut fonksiyonlarının yerine getirilebilmesi için vücudumuzun yediklerimizi enerjiye çevirme işlemidir. Metabolizmamız nefes almaktan göz kırpmaya kadar her hareketimiz için enerji sağlar. Hızlı bir metabolizma kalorileri daha hızlı yakar ama yavaş bir metabolizma işlevlerini yerine getirebilmek için daha az kaloriye ihtiyaç duyar.
Tabii ki kilo problemlerimiz için metabolizmamızı suçlamak kolay ve çekici ama metabolizmanızı desteklemenin ve kilomuzu kontrol etmenin de yolları mevcut.
İddia: Metabolizmamızın hızı değişemez
Gerçek: Her ne kadar genetik mirasımızın metabolizma hızımızı belirleyici bir rolü olsa da metabolizmamızı kas kütlemizi arttırarak hızlandırabiliriz. Kaslar yağlardan daha hızlı ve etkili bir şekilde kalori yakar. Bu da kas oranı yüksek olan kişilerin daha hızlı kalori yaktığı anlamına geliyor.
Kas kütle miktarı yaşlandıkça azalır, yani yaşlandıkça metabolizmamız yavaşlar. Ancak düzenli egzersizle bu durumu tersine çevirebiliriz.
İddia: Yeşil çay ve acı biberler metabolizmayı hızlandırır
Gerçek: Metabolizmayı hızlandıran mucize bir besin bulunmuyor. Yapılan araştırmalar yeşil çay ve acı biberlerin metabolizma hızını bir süreliğine hızlandırdığını gösteriyor ancak bu süre fazla kalori almamızın etkisini azaltmıyor.
Sağlıklı bir şekilde kilo vermenin yolu yediklerimizin miktarını kontrol altında tutmaktan ve besin değeri yüksek dengeli bir beslenmeden geçiyor, acılar içerisinde boğulmaktan değil.
İddia: Gece geç saatte yemek metabolizmayı yavaşlatır
Gerçek: Bize kilo aldıran ekstra kalorilerdir, bunları ne zaman yediğimiz değil. Akşam sekizden sonra yemek yemenin kilo aldırdığına dair çok az kanıt bulunuyor. Ancak akşamları televizyon karşısında fark etmeden çok fazla kalorisi olan abur cuburları fazlaca tüketiyor olabilirsiniz. Bu durumda kilo almanız kaçınılmaz.
İddia: Düşük kalorili diyetler ve öğün atlama kilo vermeye yardımcı olur
Gerçek: Kilo kaybetmenin anahtarı enerji açığı oluşturmak, yani vücudunuzun her gün harcadığından daha az kalori almak. Ama bu enerji açığını abartılı bir şekilde oluşturmak ters tepebilir.
Beynimiz ve vücudumuz akıllıdır ve hayatta kalmaya programlıdır. Kalori alımını katı bir şekilde sınırlandırmak vücudun kıtlık yaşadığımızı düşünmesine sebep olur ve bu yüzden vücut işlevlerini yerine getirmek için daha az kalori harcamaya çalışır. Vücudunuz bu sınırlı kalori alımına adaptasyon sağlayarak aynı görevleri daha az kalori harcayarak yapar hale gelir.